Önder ALNARGÜL

Önder ALNARGÜL
@onder_alnargul
Müzik Öğretmeni
Pera Güzel Sanatlar
Kuşadası
243 reader point
Joined on January 2022
“Kendi yarattıklarını cezalandıran ya da ödüllendiren, biz insanların isteklerine benzer istekleri olan bir Tanrı'yı benim aklım almaz. Bedeniyle öldükten sonra yaşayabilecek bir insan da düşünemem. Zayıf yürekliler, korku ya da gülünç bir bencillikle bu çeşit düşünceleri beslesinler istedikleri kadar. Hayatın sonsuzluğundaki sır ve gerçeğin akılları aşan kuruluşuna bakış, bir de tabiatta kendini gösteren aklın, ne kadar küçük olursa olsun bir parçacığını kavramak için göstereceğimiz o içten çaba yetiyor bana.”
Reklam
"Güneş yüzlü insanlar gördüm. Merdiven kurup yıldızlara tırmanıyorlardı. Parmaklarında bereket yağıyordu toprağa.."
İbo kalemini defterin arasına koydu ve çakır bakışlarıyla gülümsedi. ''Sen baharda sıraladadığın bu on ilkenin yarısını uygulayabiliyor musun?'' dedi. ''Mesela Donkişot gibi hiç cüretli serüvenlere girdin mi? Hiç aşık oldun mu hayatında? Birine aşk ilan ettin mi ya da birisi sana etti mi?'' ''Bugüne kadar ciddi bir tarzda hiç kimseye aşık olmadım." ''Çok kötü." ''Ama, ilkokul dördüncü sınıftayken birisi bana aşık oldu. O çağda aşk olmaz; ama bana resmen aşık oldu." ''O çağda da aşk olur'' dedi İbo. ''Çocuk aşkı ciddi ve güçlü bir aşktır. Kız gelip duygularını açtı mı sana?'' ''Önceleri bana soyulmuş patates, tulum peyniri ve pişmiş yumurta getiriyordu.

Reader Follow Recommendations

See All
Her uykudan uyanış hayatın başlangıcı gibidir. Uyku, hayata tazelik, zindelik doğuran eşsiz bir anadır.
Zamanımızın bu modern Don Kişot'unu iki ateş arasında oturtan mağrur kayalar bile şaşkınlık icindeydi. Bu adam, Solohov'un Don Kazaklarından cok şeyler öğ­renmişe benziyordu. Acıları Lezgi kaması gibi parlayan engin ruhlu insanların mı soyundandı yoksa. Ona Bal­zac'ı, Tolstoy'u, Steinbeck, Rivera'yı, Nazım'ı ve Bostanlı köyünden Süleyman Nakış'ı bu denli sevdiren neydi acaba?
Reklam
Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki sonrasında çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler. Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar, Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.. Sıra gelmiş ikinci soruya ; "Peki sen ne öneriyorsun"? Bilge yine sıralamış; Kimseye kendinizi "sevdirmeye" kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır. Önemli olan; hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır”
“Istırap ve acı çekme, geniş bir akla ve derin duygulara sahip insanlar için bir mecburiyettir.”
“aşk bile dolduramaz bazı aşıkların yerini diye övgü, diye sana, diye haziran…”
“gözlerin şehirden yeni ayrılmış gibi dolu, gibi ürkek, gibi konuşkan”
Sevginin gücünü keşfetmeliyiz, kurtaran sevginin gücünü. Ve biz onu keşfettiğimizde bu yaşlı dünyayı yeni bir dünya yapabileceğiz.
Reklam
Herhangi bir yerdeki adaletsizlik her yerdeki adalet için bir tehdittir."
“gövden ruhunun yaz gecesi mi ne çok idil, çok deniz, çok rüzgarçocukluğun tutmuş da yine aşık olmuşsun sanki bana, sanki ah, sanki olur a”
“Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.”
"Kitap okuyan insanlar, dünyayı yalnızca kendi gözleriyle değil, sayısız insanların ruhsal bakışlarıyla görebilir."
1,210 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.