Modern bir dahi, fikirler ve icatlarla dolu bir dünyada yaşamış bir adam olan Nikola Tesla, aynı zamanda sessiz ve tuhaf görünüyor. Kendine özgü bir zihniyeti ve izolasyona ve derin düşünmeye eğilimli farklı bir ruhu vardı. Görünüşüne aşırı derecede takıntılı olduğu hakkında söylenen bu sözlerde, güzelliğe ve kendini kabule dair eşsiz bir bakış açısı görüyoruz.
Görünüşler ve geleneklerle dolu bir dünyada, hepimizin başkaları tarafından beğenilmeye çalıştığımız, dış çekiciliğimizle veya üstün zekamızla ünlü olmayı istediğimiz inkar edilemez. Ancak durup düşünmek de aynı derecede önemli olabilir: Dış görünüş ya da yüzeysel görünüş gerçekten gerçek özümüzü ifade edebilir mi?
Kişi, hayatındaki en önemli kişinin kendisi, en önemli tanıklığın da kendi tanıklığı olduğunu fark edemezse hiçbir zaman hayatla ilişkisini doğru kuramaz.
Birincisi; Müslüman dünyanın geri kalmışlığını, İslamdan uzaklaşmaya bağlayan, çözüm için daha çok dine sarılmayı öneren, " kutsal kısır döngü" diye tanımlayabileceğimiz ürolojik yaklaşım en önemli nedendir.
Utanç duygusu ergenlikte başlar. Vücudumuz olgunlaşıp sekse fiziksel olarak hazır hale geldikçe yanlış gözlere müstehcen görünmekten endişe etmeye başlarız. İnsanların arasındaki toplumsal benliğimizle cinsel ve özel benliğimiz arasında önemli bir ayrım oluşur. Yetişkin olarak edindiğimiz kimliğin cinsel fantezilerden aralanmış bacaklara uzanan önemli bir bölümünü tanıdığımız biriyle paylaşmak imkânsız hale gelir.
Olumlamalar isteklerimizle sürekli rezonans halinde kalabilmemiz için çok güçlü bir yoldur.Ama tabii doğru enerjiyi düşünce gücüyle yayman'ın başka yolları da bulunur.Önemli olan,istekle özdeşleşebilmek ve onunla meşgul olmak,yani oluşturduğumuz rezonans alanında kalabilmektir.