.
❝Hep ailelere yüklüyoruz ama çocuğun bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi annenin bilinçlendirilmesin den daha önemli. Ben de anneyim ve her şeyi biliyorum ama iki çocuğum evde yalnız şu anda. Başına ne geleceğini bilebiliyor muyum? Hayır. Çünkü yanlarında değilim. Çocuğu güçlü kılmamız; çocuğa cinselliği, kendini nasıl koruyacağını,
Ruh hasta olmaz, nefis hastalanır. Ruh ulvidir, nefis aşağılık. İnsanı menfi noktalara çeker. Bu hasta egomuz, dünyayı bize zindan eder; yaşadığımız bütün olayları, negatif açıdan bize gösterebilir. Haksızlıklara uğradığını zanneder. İnsanı, hayatın saçma olduğu sonucuna götürebilir bu türlü hezeyanlar. Çünkü şeytanî bir etki altındadır nefs. Nefsimiz bizi daraltır ve menfi bir alan içine hapsederse, buna karşılık uyanık olup daima bir 'acaba' sorusunu sormak, bir de müspet telkinlerde bulunan unsurlarla yakınlık kurmak gerekir. Ama daima bir 'acaba' sorusunu kafamızda tutmak zorundayız. Fakat bütün işlerde aramak, araştırmak ve sorgulamak çok önemli. Acaba dünya benim gördüğüm gibi mi? Bu konu, sahiden benim düşündüğüm gibi mi? Acaba haklı olmayabilir miyim? Benim gibi düşünmeyen insanlar da var. Acaba onlar ne diyorlar? Acaba onlar nasıl kimseler ve hangi kaynaktan besleniyorlar? İşte böyle devamlı kurcalamak gerekiyor
“Bu yüzyılda bizleri tehdit eden bütün tehlikeler arasında bugün en çok öne çıkan, üstünde en çok araştırma yapılan ve en çok belge toplanan konu, küresel ısınmanın yarattığı tehlike; her şey bunun, gelecek on yıllarda, henüz büyüklükleri tam olarak ölçülemeyen felaketlere yol açacağını düşünmeye sevk ediyor bizi; denizlerin seviyesi metrelerce yükselip yüz milyonlarca insanın yaşadığı birçok liman kentini ve kıyı bölgesini sular altında bırakabilir; buzulların yok olması ve yağış düzeninin değişmesi nedeniyle, önemli nehirler kuruyabilir, ki bu da ülkelerin çölleşmesine yol açar. İklimde yaşanacak böylesi bir değişikliğin yol açacağı trajediler, toplu göçler, kanlı savaşlar akla geliyor ister istemez.
Üstelik bu değişim, uzak ve belirsiz bir gelecekte gerçekleşecekmiş gibi de durmuyor. Çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşamının bundan dramatik biçimde etkileneceğini şimdiden biliyoruz; 20. yüzyılın ikinci yarısında doğmuş olan kuşakların da bunun sıkıntısını çekmeleri olası.”
"Matematiği çok ama çok önemli, hayati
bir konu olarak çocuğa sunmayın. Aman ha
matematik bilmezsen mahvolursun, bitersin
çok fena olur!' gibi sözlerle onun korkusunu
pekiştirmeyin."
Sevgili kadınlar, özetlediğimiz bu anatomik ve fizyolojik farklılıklar nedeniyle erkeklerin sizleri dinlemekte zorlanması aslında oldukça doğal bir durumdur. Bu nedenle, kendinizle ilgili komplo teorileri üretmenize hiç gerek yok. Tabii sizin işitme ile ilgili böyle bir sorununuz olmadığı için bu konuyu kavramakta zorlanabilirsiniz ama erkekler açısından ne yazık ki durum böyle. Yani televizyon izleyen veya bilgisayar başındaki bir erkeğe bir şey anlatmayın. Sizi duyamayacaktır. O nedenle eğer gerçekten söylemek istediğiniz önemli bir şey varsa önce erkeğin o an uğraştığı konu neyse ilk olarak onu ortadan kaldırın. Eğer televizyon izliyorsa televizyonu kapatın. Bilgisayar ile uğraşıyorsa onu bilgisayardan uzaklaştırın. Geçin karşısına, gözlerinin içine bakın ve ne söylemek istiyorsanız onu söyleyin. Unutmayın, cümleleri tekrarlamak yok.