Büyük bir acıdan sonra biçimsel bir his gelir
Sinirler, mezar taşları gibi düzene girer.
Sertleşmiş kalp o muydu diye sorar.
Dün ve yüzyıllar önceki.
Ayaklar, makineleşmişçesine dolaşır, ahşap bir zeminde, havada ya da düşüncede.
Büyüklüğü önemli olmaksızın, bir taş kadar sağlam inançla.
Bu karanlık bir saattir.
Hatırlanacaktır, tabii atlatılabilirse.
Tıpkı donan insanların karı hatırladığı gibi.
Önce üşüme, sonra sersemlik, sonra da kendini bırakma.
Emily Dickinson
The Vanished/2020
Hayalim Yazar Olmak
Kitapta bir yazarın bakış açısından yazar olma sürecinde yazarın yaşadığı zorluklar ve yazar olmanın incelikleri sohbet havasında anlatılmış.
Çevrenin ve ailenin yazarı desteklememesinden tutun, yazarı yolundan alıkoymaya çalışan her yazdığına kulp bulan eleştirmenlerden bahsediliyor.
Yazar bu engel ve zorlukların karşısında dik durmanın; çaresinin, yazar adayının yazdıklarına güvenmesinden geçtiğini dile getiriyor.
Bunlara ek "yazarın önce kağıda mı yoksa bilgisayara mı yazmalı?" tercihini yazar adayına bırakıyor. Ayrıca yazabilmek için, yazara okuyucunun karakterlerle bütünleşmesi için gereken püf noktalar veriyor.
Kitap yazmanın, kitap basımı ve yayınevlerinin tutumlarından dolayı para kazandırmak için pekte düşünülmemesi gerektiğini de ekliyor. Son olarak kitabın dağıtım aşamalarına değinerek denemesini noktalıyor.
"Şayet eserine güveniyorsan, biraz paraya kıyacak ve kitabını tanınan ve şartları iyi olan bir yayınevinden bastırmalısın. Korkma giden para olsun. Yeterki kitabının okuyucuya ulaşacağından emin ol. Dağıtım ağı olsun, raflara girebilsin. Senin için önemli olan kitabının vitrine çıkmasıdır. Tabii bunun yanında iyi bir kapak tasarımı olmalı ve kitabın iyi bir editörün elinden geçmelidir." (syf51)
###Bir yazarda olması gereken özellikleri hatırlamak için yazarın denemesinin okunabileceğini düşünüyorum. Sevgilerimle..
๑ ◕‿◕ ๑ 
Gizemli okur
Toplumumuzdaki yalnız ve kurallara uygun yaşayan insanların hayatlarına baktığımızda çoğunlukla ortaya çıkan şaşırtıcı gerçek, ilişkilerde sevgi öğesinin ne kadar az yer tuttuğudur.
Doğal olarak insan ilişkilerinin çoğu birçok nedenin karışımından oluşur ve içlerinde değişik duyguları bir arada barındırırlar. Bir erkekle kadın arasındaki, (belli
“benim için bir şeyin avrupa malı olup olmamasının hiç önemi yoktur.hakiki miymiş,sahte miymiş,bu da önemli değil.bence insanlar,taklit bir ürünü sahte olduğu için değil,’ucuza alındığı anlaşılabilir’korkusuyla kullanmak istemezler.benim için kötü olan şey ise,tabii eşyanın kendisine değil,markasına önem vermektir.kendi duygularına değil de başkalarının ne diyeceğine önem veren insanlar vardır.”
