İki oyun, İran'da islamiyet'ten önce de oynanan oyunlardır. Her iki oyun, Ortaçağ'daki Müslüman din bilginlerinin irade ve kaderden hangisinin daha önemli olduğu konusundaki tartışmalarında prototip ve sembol idi. Hayat, her hamlesini oyuncunun seçtiği, öngörü ve ustalık sayesinde kazanacağı bir tür satranç mıdır? Hayat, sonucunu zarların saptadığı, kimilerinin şans, kimilerimin Allah'tan gelen önceden belli yazgı olarak kabul ettiği; bir tür tavla mıdır?
Telaş aptalların başarısızlığıdır; çünkü onlar can alıcı noktayı bilmezler ve işe hazırlıksız girişirler. Diğer yandan, akıllılar da harekete geçmeyi fazla erteledikleri için başarısızlığa uğrarlar; öngörü düşünüp taşınmayı gerektirir ve geciken eylem genellikle hızlı alınan kararları boşa çıkarır.
Öngörü sorunu ve epistemik kibirden avantaj sağlayabilirsiniz! İşin aslı, sanırım en başarılı işler doğal öngörülemezlik çerçevesinde nasıl çalışılacağını, hatta ondan nasıl faydalanacağını bilmekten geçmektedir.
Bilginin statüsü sorununu içinde ele almayı arnaçladığırnız alanı belirleyen çalışma hipotezi işte böyle bir şey. Tamamen başka bir anlayışla öneriise de "toplumun bilişimselleşrnesi" adı verilen senaryonun akrabası olan bu senaryonun orijinal olmak, hatta doğru olmak gibi bir iddiası yok. Bir çalışma hipotezinden istenen, güçlü bir ayırt edici yetenektir. En gelişmiş toplumların bilişimselleşmesi senaryosu, hatta belki aşırı bü yütrne pahasına da olsa, bilginin dönüşümünün ve bunun kamusal iktidar ve sivil kururnlar üzerindeki etkilerinin bazı yönlerini tam olarak aydınlatmaya imkan veriyor ki, bu etkiler başka perspektifler içinde belki pek iyi algılanrnayabilecekti. Dolayısıyla, bu senaryoya gerçeklik bağlamında bir öngörü sağlama değeri değil, sorulan soru bağlamında stratejik bir değer atfetrnek gerekir.