Her şeyin oluş ve değişmenin kozmik akışı içinde de belli bir duraktan ve andan başka bir şey olmadığı konusundaki bu anlayış, doğruların mimarlığı geliştirmelerine yararlı olmadı; oysa mimarlık, batıda, bütün öteki sanat formlarının egemenliği altına almış olan kendi çerçevesini onlara kabul ettiren ve her birine özel bir işlev kazandıran en ana sanattı. Sert cisimlerin mekan içinde nasıl davrandığını saptayan ve eski yunan, Roma ya da gotik mimarların çok iyi bilip kullandıkları soyut hesapları yapmayı beceremediler, üst üste ve birbirinden daha çıkıntılı olan katmanlar halinde çok büyük boyutlu blok yayınları oluşturdular. Bu ilkel inşaat tarzı, yeryüzünde karşımıza çıkan en etkileyici görünümlerden birinin, yani doğu için kozz’ın simgesi olan dağların, ilkel insan tarafından taklit edilip canlandırılmasıydı.
"Birini çok sevmişsem, adını asla başkalarına söylemem. Onlara ait bir parçayı başkalarına teslim ediyormuşum gibi gelir bana."
Reklam
Bu dönemde onlarla alay etmekten, onları yargılamaktan, onlara karşı çıkmaktan ve onlara karşı ilgisiz tavırlar sergilemekten kaçınmanız gerekir. Bunun yerine akıllarından ne geçtiğini anlamaya çalışmalısınız. Tüm çocuklar çözüme ulaştırmalarına yardım edebileceğiniz çeşitli sorunlarla mücadele eder. Kafaları son derece dağınık olabilir; kitaplarını okulda unutabilirler, önemli notları buruşturarak sırt çantalarının dibine tıkayabiler ve verilen ödevleri anlamakta zorluk çekebilirler.
1990'lı yıllar...
Kürşat Yüzbaşı buraya geleli, yaklaşık bir ay olmuştu ama hiçbir şekilde hainlerle sıcak temas içine girmemişti. Koskoca tugay ve bağlı birlikleri, bulundukları yerlerde savunma düzeninde bekliyorlardı. Zaman zaman terörist gruplarının görüldüğü haberi geliyor ancak onların nerede olduklarını bir türlü bulamıyorlardı. Üstelik gelen bilgilerin de çoğu doğru ya da güvenilir değildi. Sanki görünmeyen bir el dağları, onlara kapatırken hainlere açıyordu. Onlar; her yerdelerdi, üstelik öyle taktik ve usüller uyguluyorlardı ki, ne yapacakları kestirilemiyordu.
Aliye
İpsiz sapsız bir yer burası. Ama insanları öyle değil. Görülmeyen iplerle birbirlerine bağlanmış gibi hepsi sanki. Nereye çekersen iplerini, hepsi birden oraya hareket ediyorlar... İplerinin başındaysa televizyon kutularıyla bastırılmış, son kullanma tarihleri geçmiş kokuşmuş zihniyetler var. Karşıdan karşıya dahi üç kere sağa bakıp geçerler yani,
Biliyorum ki insanlar sadece kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünseler de aslında onlara hayat veren tek şey "sevgi" dır. Seven insan Tanrı'ya, Tanrı da seven insana yaklaşır. Sevgiyi var eden sadece odur.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Verdikleri sözler sabah rüzgârı gibidir, ne yapacakları belli olmaz.
Hazrêti Emir Ali İbn-i Ebu Talib(r.a) buyuruyor ki: "... Onlara gereksinim duymadığım zaman dostturlar. Zorda kaldığım (kötülükle karşılaştığım) zaman düşman olurlar..."
Sen olabilecek şeyler konusunda gereğinden fazla endişe duyuyorsun Mac. Hep endişelisin. Bu insanlar açık havada yaşamaya alışkındırlar. Biraz yağmur hiçbir şey yapmaz onlara. Sen her şeyi dert ediniyorsun kendine."
Bence söz namustu, onlara göre sıradan bir olgu.
İmamlara bunca maaşı niye veriyorlar dersiniz?.. Çok sevdikleri için, dine imana hizmet olsun diye mi?.. Yoo.. Onlara maaş verenler, onların ellerine kendi bildirilerini tutuşturup okutmak için.. Bunda da çok başarılı değiller. Ama yine de güçlü bir otosansür, otokontrol mekanizması var.
Sayfa 35
Reklam
Şeytanın oyununa gelmeyin!
“Sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ettiklerini ileri sürenleri görmedin mi? Tağut’a iman etmemeleri kendilerine emrolunduğu halde, Tağut’un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.” (4 Nisa/60) Şevkani (rahimehullah) şöyle der: İman iddialarını bozacak ve aslını iptal edecek olanı
İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum.
Görünmez Takım Çantasının Gizemi
Nereden gelmiş olursak olalım birer ebeveyn olarak hepimiz çocuklarımız için her şeyin en iyisini istiyoruz. Olmaları gereken kişiye dönüşsünler, böylece anlamlı hayatları olsun diye elimizden geleni ardımıza koymuyoruz. Onlara doğumdan itibaren, hatta belki öncesinde de kitap okumak oldukça güçlü bir başlangıç.
Geçmişimizdeki çözümlenmemiş sorunlar hepimize miras kalır; bizim cebelleştiğimiz şey, daha önceki kuşaklarda da görülmüştür. Kendi ailemizi iyi tanımazsak, ya geçmişteki modelleri tekrar ederiz, ya da onlara bilinçsizce karşı çıkar ve kim olduğumuzu, diğer aile üyelerine hangi yönlerden benzeyip hangi yönlerden onlardan ayrıldığımızı ve kendi yaşamımızı en iyi nasıl sürdüreceğimizi bilemeyiz.
Geçmişimizdeki çözümlenmemiş sorunlar hepimize miras kalır; bizim cebelleştiğimiz şey, daha önceki kuşaklarda da görülmüştür. Kendi ailemizi iyi tanımazsak, ya geçmişteki modelleri tekrar ederiz, ya da onlara bilinçsizce karşı çıkar ve kim olduğumuzu, diğer aile üyelerine hangi yönlerden benzeyip hangi yönlerden onlardan ayrıldığımızı ve kendi yaşamımızı en iyi nasıl sürdüreceğimizi bilemeyiz.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.