Sayfalar kısa lakin okuyucu üzerinde bıraktığı etki çok uzun bir eser. Kitabı okurken hüzünlü şarkılar, hüzünlü şiirler ve hüzünlü aşk hikayeleri dönüp durdu zihnimin kıvrımlarında. Yürekten ve gönülden bağlılık, yalnız bir yatağı paylaşmanın ötesinde bir ömürü paylaşmak olmalı. Sevdiklerimizle güzel anılar biriktirmek ve her anı dolu dolu yaşamak hayattaki en kıymetli kazanım. Ölümün tek gerçek aslında en gerçek olduğunu tekrar tekrar hatırlattı yazarımız bizlere. Kitabı okurken zihnimde yankılanan Ceyhun Yılmaz şiiri ile incelememi sonlandırmak istiyorum;
"Hala sen varmışsın gibi
İki yastıkla yatıyorum..
Kimseye söyleme gidişini, ben söylemedim.
Elimde senin siparişin olmayan torbalarla geliyorum eve..
Ağlaya ağlaya öpüyorum yattığın yastığı yorganı
Sanki beni az önce yolcu etmişsin gibi çıkıyorum sokaklara..
Üst komşuya hava atarak, bi fiyaka bi görsen..
Ne garip bu insanlar!
Bütün mahalle, hatta alttaki bakkal bile seni geçen kasım öldü sanıyor...
Ne garip bu insanlar!
Hala her sabah bana selam veriliyor..
Sanki yaşıyormuşum gibi.."