(Makale)
Kölelerin ahlaki değerlere isyanları tam olarak yaratıcı bir şekilde ve yeni değerleri ortaya çıkararak içerleme ilkesinde başlamaktadır ve bu, uygun eylem çıkışlarından yoksun oldukları için telafisini hayali bir intikamda bulmaya zorlanan yaratıkların yaşadığı bir içerlemedir. Her aristokrat ahlak, kendi taleplerini başarıyla
Nereden, nasıl başlasam ki... O'nu hepiniz tanıyorsunuz. Çocukluğumuzun tatlı maceraperest kahramanı Don Kişot'un, 2 ciltlik, orijinaline en sadık halini okumaya karar verdiğimde, kendi kendime sordum: "Deli miyim?" Zaten biliyorduk bu kitabı, başı, sonu, gidişatı, kahramanları belliydi. Sonrasında düşündüm, gerçekten ne kadarını
Fransa'da sürgünlüğü sırasında Asturias, ülkesindeki diktatör Estrada Cabrera'yı yeren bu romanını kaleme alır. Bundan sonra ise bu roman, Latin Amerika ülkelerinde ve Avrupa'da büyük ilgi görür. Fransa'da ödül de alır. Asturias, bir röportajında romanı hakkında şunları söylemiştir: "Benim tehlikeli kitaplar yazdığım söyleniyor. Onu bilmem.
"Yedi melez çağrıya yanıt verecek,
Dünya fırtınada ya da ateşte yok olacak.
Son nefesleri pahasına bir söz verilecek,
Ve düşmanlar Ölümün Kapıları’ na dizilecek."
Merhaba. Nasılsınız? Bugün Olimpos Kahramanları serisinin son kitabı olan Olimpos’ un Kanı’ ndan bahsedeceğim. Percy Jackson serisinden sonra bu seriyi almayı zaten kafama
HAYATIN ÇIĞLIKLARI
Doktorun odasından çıktığımda moralim oldukça bozuktu. Kolesterolüm yüksekmiş. Diyet yapmalıymışım. Elimde yememem gerekenlerin listesi ve reçeteyle yürürken hayatımda hiçbir zaman diyet yapmadığımı düşündüm. Dahası, şimdiye kadar bana dayatılan hiçbir yasağa gönül rızasıyla boyun bile eğmemiştim. İçimdeki asi ruh burada da
Dune Mesihi, Dune'dan farklı bir kitaptır. Dune, aksiyon doluydu ve yeni imparatorluğun doğuşunun bir destanıydı. Dune mesihi ise, karşılaştırılma yapıldığında tam anlamıyla serebral palsi bir kitap. Paragraflar içinde psikolojik kıvrımlar ve felsefi-politik dönüşler bolca var. Eğer okur ilk kitaptaki gibi aksiyon dolu sahneler arıyor ise,
Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek