Orhan Kemal'in eserlerinde dönemine dair gözlemler ve toplumsal eleştiriler ön plandadır. Kitapta, özellikle kadın karakterlerin içinde bulunduğu zor koşullar ve toplumsal baskılar ayrıntılı bir şekilde betimlenmiştir. Filiz karakteri, güzelliğiyle dikkat çeken, ancak bu güzellik nedeniyle çevresindekiler tarafından sürekli olarak yanlış anlaşılan ve istismar edilen bir kadındır.
Filiz'in burnu havada tavırları ve herkesin ona hayran olduğunu düşünmesi, aslında toplumun ona biçtiği rol ve beklentilerden kaynaklanmaktadır. Kitabın ilk sayfalarında, taksitçinin parasını ödememesi ve bunun bir sorun olmaması durumu, toplumun güzel kadınlara karşı tutumunu eleştirir niteliktedir. Güzellik, Filiz için bir avantaj gibi görünse de, aslında onu bir nesne haline getirir ve insanların onu gerçek bir birey olarak görmesini engeller.
Filiz'in İstanbul sokaklarında maruz kaldığı tacizler, geçmişle günümüz arasındaki benzerlikleri gösterir ve toplumsal yapının değişmediğini, kadınların özgür olma çabasının ne denli zor olduğunu gözler önüne serer. Filiz'in çalışarak özgür olma isteği, hem kendi ayakları üzerinde durma arzusunu hem de içinde bulunduğu yoksul ve bencil aile ortamından kurtulma çabasını simgeler.
Bu nedenle Orhan Kemal'in eseri, hem dönemin toplumsal yapısını eleştirirken hem de günümüzle olan paralellikleri nedeniyle okuyucuda derin izler bırakır. Kitabı okuyanların, Filiz'in yaşam mücadelesini ve toplumun kadınlara bakış açısını daha iyi anlayarak, empati kurmaları mümkündür.