Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlar, bütün aile efradi, ne söylüyorlarsa öyle de yapıyorlardı. Herkes söylediği gibi davranıyordu, yapmadığı şeyi de söylemiyordu. Bu düzeni, bu samimiyeti gördüğünüz zaman dindarlık hakkında sürekli konuşulan değil, yaşanan bir şey olarak yerini alıyor hayatınızda.
Şimdi de mesela bu tesettür meselesinden ne çektiğimizi ben biliyorum. O, onun örtüsünü beğenmez, bir diğeri hiçbirini yeterince örtülü bulmaz. Oysa bize şunu öğretmişlerdi: Sen kendine bak, başkasına bakma.. Kendine bak, kendinle uğraș, Başkasının nasıl yașadığı seni alakadar etmez, kendi işine bak. Kimse söylemediği şeyi yapmasın, yapmadığını da söylemesin yeter, Bu kadar basit aslında..
Reklam
Eğer o değere sımsıkı sarılıp deģişebileceği bir boşluk bırakmıyorsanız, onu öldürüyorsunuz demektir. Biz hayatta boşluk brakıyoruz. Şu veya bu sebeple... Ama değerleri koruyacağız derken o boşluğun dolmasına izin vermiyoruz. Görgümüz az belki, ama görgümüz az demek yerine boşluğa dini bir kılıf buluyoruz. En kötüsü de bu. Halbuki zaaflarımızı söylesek, daha rahat edeceğiz ve o boşluk kendiliğinden dolmaya başlayacak. Değişmekten duyduğumuz korku, boşluklarımızın boşluk olarak kalmasına neden oluyor.
Peki ne kaybetti İstanbul bu insanların gitmeye mecbur edilmesiyle?
Görgü kaybetti, ne kaybedecek?.. Usul, üslup kaybetti. Tabii onların evleri de yıkıldı. Şu Tarlabaşı'na bakın... Taksim'e kışlayı ister yap ister yapma bana vız gelir, hiç umurumda değil. Tarlabaşı'nı yıktınız. Tarlabaşı çok ciddi bir Orta Avrupa şehri idi,imiş ...
Bizim insanımız gazete havadisiyle, televizyon aracılığıyla duyar. Bir de mektepte onu etkileyen bir hocası olmuştur.Lisede sevdiği öğretmenden ne duyduysa onunla kalır. Deney yapmaz, konuşmaz, dinlemez. Sorun bakın, üniversitedeki üniversite hocasını, lise mezunu lise hocasını anlatır.Kendisi sorgulamamıştır hiçbir şeyi. Ben her türden insanla konuşurum Adamın yaşı 70, bana hâlâ askerdeki üsteğmenini anlatıyor.Sabırla dinlerim, ama dürterim de iyice anlatsın diye. Aradan 50 sene geçmiş, adamın hayatında iz bırakan başka bir tecrübesi olmamış. Bu çok tuhaf değil mi?
Kolaymış!
Kimse söylemediği şeyi yapmasın, yapmadığını da söylemesin yeter. Bu kadar basit aslında...
Reklam
Gitmek zorundasınız ,çünkü yaşamak için gitmek lazım.Durarak yaşayamazsınız .
Annem babam sıkıntı çektiler ama sıkıntı çekmeyi biliyorlardı.
Şu dergilere bakın "Biz varız " diyor kızlar şimdi. Hâlbuki biraz sanat, edebiyat vs ile varlığın üç kuruşluk giyside,üç bin liralık pabuçta, bilmem kaç liralık otomobilde olmadığını görecek. Ama onu göremiyor şimdi
Medeniyet önce ağız ve tat meselesidir.Tefekkür sonra gelir, bilgi ondan da sonra gelir.Estetikle başlar medeniyet.
Sayfa 194Kitabı okudu
381 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.