Ortada savaş falan yok, KATLİAM VAR! Ve yok olan şey onlar değil; bizim İNSANLIĞIMIZ, MÜSLÜMANLIĞIMIZ. Bizim inancımızda hesap günü var ve inanın o gün o çocuklar en çok bizden hak alacaklar: "Ne yapıyordun? BEN ÖLÜRKEN, ÖLDÜRÜLÜRKEN, KATLEDİLİRKEN NE YAPIYORDUN?" Evet, şuanda elimizden bir şey gelmiyormuş gibi görünebilir. Ama karınca bile olsak oraya ateş taşıyan değil söndürmek için bir damla dahi su getiren olacağız. Ağlayarak dua edeceğiz, yalvararak dua edeceğiz. Susmayacağız daha çok konuşacağız. Boykotu bırakmayacağız. KISACASI GÖZ YUMMAK YERİNE GÖZ ÖNÜNDE TUTACAĞIZ! İŞTE BELKİ O ZAMAN AFFEDİLİRİZ...
Eve Özlem
Nasreddin Hoca’nın fıkralarını, dimağına fikir inmeyen çağlarda okuyan gençler, çoğunu anlayamaz ve bazılarında da hayret içinde kalır. Hoca’nın dokuz onlu yaşlarda dinlediğim bir latifesi vardı. Zihnimde defalarca tasarlamış ve o latifeyi bir türlü anlayamamıştım. Müteselsilen dört beş ayda bir aklıma gelen bu fıkrayı anlamam, uzun zaman aldı.
Reklam
Farkında olan arkadaşlar, biraz da bunun farkına varın.
Arkadaşlar üzgünüm ama burda protesto yapmamız bir işe yaramaz. Gerçek ortada. Evet onlar üzgün, biz üzgünüz. Fakat gerçek fiziksel bir direniş olmadıkça, bu zulüm son bulmayacak. Net olması gereken bir şey var o da şu; zamanında bir savaş olduğunda oturup özgürlük istiyoruz diye bağırmazlardı, kalkıp harekete geçerlerdi. Yani savaşırlardı. BU ZULÜM, SAVAŞARAK BİTER. Bunu herkese söylemiyorum, genel bir durum değil. Çünkü kusura bakmayın da, canının derdine düşmüş bir millet olmuşuz. Gelgelelim bazılarımızın yükümlülükleri vardır, ailesine bakmak gibi. Onlar bırakıp gidemiyor, o anlaşılır. Ama bizim medyacılar 2 gündür sessiz olmayacağız diyor. Ya arkadaşım konuştun yazdın ne oldu? Biri mi kurtuldu senin attığın iletinle? Dürüst olalım, Haydi savaşa dediğimizde kaç kişilik bir ordu olacağız. Üzgünüm ama maalesef bizden ordu falan olmuyor. Haydi paylaşalım farkındalık oluşturalım (ki zaten herkes farkında) dediğimizde, sayımız binleri buluyor :) İçler acısı değil mi? İstediğiniz şekilde hak verin ya da vermeyin. Gerçekler...
“Köyde kimse yok / Ne bir insan, ne de taş üstünde bir taş / Çocuklar yok / Enkaz çığlık atıyor/ Ve bir anne kendini sallıyor uyuyabilmek için / Bebekler, küçücük çocuklar / Çamurla kaplanmış / Yollarda bulunmuşlar / Onlarsa konuşuyor / Amaçları savaş / Ne laf ama… Düşen bombalar / Amerikan yapımı / Yeni Ortadoğu / ‘Pirinç kadın’
Ruhumuzda Özgürlük Var Sarih bir mesele var ortada Kazanmak için tesanüt eden bir halk var Metanet olduğu kadar bu halkın umudu var On dokuz Mayıs günü Samsun’da Denizlerde okyanus gözlü bir adam var Güneş en tepede efruze bir ışık saçıyor etrafa Esmane ne güzel bugün nur dağıtıyor adeta O gözler nasıl gözler özgürlük diye
Yaşam Türkce
Yaşam Ne söylendiyse sadece dinledik. Başka nasıl yapılmalı kesin bilemedik. Yaşamı görüb de böyle yapdık? İnsanlar konuştu gerçeğe çatdık? Yalnız konuşulur aynı mevzular. Bunu yaparsan olacak budur.
Reklam
327 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.