Osman Bey'in hayat hikayesinin anlatıldığı tarihi bir roman. Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda yaşananlar anlatılıyor. Osman Bey'in bey olmadan önceki ve sonraki kişiliğindeki değişimler , onun kendisi için değil beyliği için yaşadığının kanıtı.
Şeyh Edebali gibi büyük bir zatın sözleri ise örnek alınabilecek hayatımıza yön verebilecek öğütler.
Doğan Avcıoğlu'nu biraz tanıyorsanız bilirsiniz ki yazdığı her kitapta tek bir tema vardır:Milli Demokratik Devrim.Bu iki ciltlik kitapta da Milli Demokratik Devrim'in gerçekleşmesine engel unsurları sıralamış aslında.Bu engeller cumhuriyetin kuruluşu ile sınırlandırmıyor,bizi Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna getiriyor.Osmanlı Devleti'nden bugüne devletin bürokratik yapısı,köylünün durumu,iktisadi sistem,sosyolojik yapı.Ben bu kitabı okuduğumda süregelen bu sistemi çok daha merak edip Osmanlı Tarihi'ne yöneldim mesela.Türkiye Tarihi'ne ilgi duyanlar için genel bir hat çizmesi açısından çok iyi bir başlangıç kitabı olabilir bu.
Doğan Avcıoğlu'nu biraz tanıyorsanız bilirsiniz ki yazdığı her kitapta tek bir tema vardır:Milli Demokratik Devrim.Bu iki ciltlik kitapta da Milli Demokratik Devrim'in gerçekleşmesine engel unsurları sıralamış aslında.Bu engeller cumhuriyetin kuruluşu ile sınırlandırmıyor,bizi Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna getiriyor.Osmanlı Devleti'nden bugüne devletin bürokratik yapısı,köylünün durumu,iktisadi sistem,sosyolojik yapı.Ben bu kitabı okuduğumda süregelen bu sistemi çok daha merak edip Osmanlı Tarihi'ne yöneldim mesela.Türkiye Tarihi'ne ilgi duyanlar için genel bir hat çizmesi açısından çok iyi bir başlangıç kitabı olabilir bu.
Öncelikle Yazarı hem uzmanlık alanında bu kadar ilerilere gitmesinden ötürü hem de bu derece kaliteli roman yazmasından ötürü tebrik etmekten ziyade gururlanıyorum. Osmanlı Devleti'ni son zamanlarda alışık olduğumuz şekilde harem hayatı, koridordan geçene göz dikme özellikleri ile değilde gerçekten olması gerektiği gibi eğitimleri ile düşünceleri ile hedefleri ile sağlam bir araştırmanın meyveleri ile beraber çok sağlam bir şekilde Beyazıt Akman'ın bu romanı ile okuyoruz. Fatih Sultan Mehmet ile olan bölümleri az bulsamda Molla Gürani, Kurtçu Doğan ve Anatonia Rizo' ya kadar ve daha da birçok arka plandaki gerçek kişiler ile sayfaları okuyoruz. İlk 20 sayfaya kadar yazarın dili ağır gelse de ilerleyen sayfalarda sürükleyicilik akıyor son 40 sayfada ise sayfaları nasıl ve ne hızla çevirdiğinizi anlayamıyorsunuz bile. Tarihi roman okurlarının kesinlikle okuyacağı ama Harem ve Altın Yol meraklılarının varlığından haberleri bilr olmadığı yada olupda okusalar da anlamakta güçlük çekecekleri harika bir roman Dünyanın İlk Günü, kesinlikle okuyun.
Son olarak Beyazıt Akman'ın Katolikliğe karşı aşırı bir antipatikliğinin olduğunu düşünüyorum. Satılarca oluşan diyaloglarda Molla Gürani veya başka birinin ağzından Yazar kendi düşüncelerini adeta Katolik dünyasına arka arkaya saydırdıkça saydırıyor ve bununla beraberde Yeniçerileri süper iyi mega güçlü olarak göstermeside sanki biraz basitçe kalmış gibi.
Dünyanın İlk GünüBeyazıt Akman · Epsilon Yayınları · 20183,328 okunma
Tarihi sevenler için bir çırpıda okunacak bir tarihi roman. Yavuz Sultan Selim’in Trabzon’da başlayan şehzadelik hayatı ile Osmanlı Devleti hükümdarı olmaya getiren süreci ve nedenlerini de öğrenirken Şah İsmail’ i de tanıma fırsatını elde ediyorsunuz.
Şah ve Sultanİskender Pala · Kapı Yayınları · 202332,6bin okunma
Son derece güzel bir tarihi eser. Kitap bize Osmanlı Devleti ile ilgili olarak bilmediğimiz pek çok şeyi anlatıyor. Bildiğimizi sandığımız pek çok şeyin de aslında ne kadar farklı olduğunu anlatıyor. Sabetay Sevi gibi bir karakteri de detaylı bir şekilde anlatıyor. Kitabın tek sıkıntısı Osmanlı'dan imparatorluk olarak bahsetmesi. Tarih sevenlerin mutlaka okuması gerekenlerden.
Çoğu tarihi roman gibi bu kitap da sürükleyici bir anlatıma sahip. Okurken Osmanlı Devleti'nin kuruluş dönemine götüren,yalın bir dile sahip,güzel olduğunu düşündüğüm bir kitap.
19. ve 20. yüzyılın ilk yarısında popüler tarih yazımı Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurucusu ve Selçuklu Hanedanı'ndan Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ı Osmanlı'nın Ata'sı olarak tasvir etmiştir.