İbn-i Haldun - Konfüçyüs
_Benzer hadiseleri benzer şartlar veya benzer şartları benzer hadiseler meydana getirmektedir. _O, senin mutluluğunu senden daha çok ister ve senin çıkarlarını da senden daha iyi bilir. Çünkü o, senin idrakinin ve aklının sınırlarının üstünde bir varlıktır _Türkler, savaşçı karakterleri ve kahramanlıkları nedeniyle islâmın kurtarıcısı olmuşlardır.
Klasik dönemin kurucusu olarak Fatih Sultan Mehmet'i kabul ediyoruz. Modern dönemin kurucusu olarak da (en azından başlatıcısı olarak) II. Mahmut'u kabul edebiliriz. Kuşkusuz modernleşme uzun bir süreçtir; pek çok padişah ve devlet adamı buna katkı vermiştir. Ancak süreci sistematik olarak başlatan padişah olarak II. Mahmut'u kabul
Reklam
NİHAL ATSIZ'IN GÖK SULTAN'I
Tarihî şahsiyetler yalnız yaşadıkları zamanda değil, kendilerinden sonra da isimleri sıkça anılan ve tartışmalara konu olan kişilerdir. Bu anlamda yakın dönem Türk tarihinin kuşkusuz en tartışmalı isimlerinin başını çekenlerden birisi de II. Abdülhamid’dir. II. Abdülhamid’in kendi iktidarı döneminde başlayan ve günümüze dek süren bu tartışmalar
Vadedilen Sabahın Ara Nesilleri olan Nurculara Selam Olsun!
6 Şubat 2012 Hayranları tarafından Bediüzzaman, yani Zamanın Harikası olarak tanınan, nüfus cüzdanında Said Okur olarak geçen, hemşerim Bitlisli Said-i Kürdi veya Said Nursi, çok zeki ve cesur bir insan idi ama maalesef, psikolojik bölünmeler ve entelektüel krizler yaşamış bir ilim ve mücadele adamıydı. Rus ve Libya cephelerinde bizzat
Sayfa 574 - Ozan Yayıncılık / Yarı-Rastgele Seçilmiş Makalelerim ve SöyleşilerKitabı okudu
McNeill'in bir kitabında şöyle bir tespiti vardır; fütühat yapan büyük liderleri meselâ Timur, Cengiz Han, ordularını beslemek, için yağmayı esas tutmuştur. Bu taktik, 11. yüzyılda yazılmış Kutadgu Bilig'de şöyle ifade edilmiştir. Kün Togdu der ki, "Sen askerinle bir memleketi ele geçirince zenginleşirsin, bu zenginlikleri askerine vererek askerini artırırsın, askerin arttıkça da yeni ganimet gelir, bu ganimetle ordunu genişletirsin, bu böyle gider." Cengiz Han'ın fetih yöntemi böyledir. Bir kabile reisi olarak, ortaya çıktı, yavaş yavaş bu yolla dünyanın en büyük imparatorluğunu kurdu (aslında Avrupa'nın modern koloni imparatorlukları da az farklıdır, denebilir). William McNeill bu gözlemi yaparken şunu da ekledi: "Fakat Roma ve Osmanlı gibi imparatorluklar, reaya'yı zenginleştirip onların refah ve güvenliğini sağlayarak vergi kaynaklarını artırmak suretiyle güçlü ve devamlı imparatorluklar kurmuşlardır."
Sayfa 318 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
YENİLGİYİ DESTANLAŞTIRAN SIRP KORKAKLIĞI
Sultan I. Murat aynı zamanda evlilikler yoluyla da topraklar elde etti, örneğin, oğlu Germiyanlılar’dan gelin alınca, Kütahya ve altı ilçesi Osmanlılar’a çeyiz olarak verildi. Ayrıca Hamitoğulları Beyliğinden toprak satın aldı, ancak, prensipte fetih esas genişleme yöntemi olarak kaldı. Ancak, iki cephede savaşmak zordu ve arada bir Müslüman veya Hristiyan güçler Osmanlılar’ı yenmeyi başarabiliyordu. Bunu fırsat bilen Balkanlar’daki Osmanlı tebaası ayaklanarak I- Murat’ı kendileriyle savaş meydanında karşılaşmaya zorladı. Anadolu değil de Balkanlar Osmanlı’nın merkez bölgesi olduğundan Murat bu tehdidi çok ciddiye aldı. 15 Haziran 1389’da, I. Murat 60.000 kişilik bir ordunun başında, Sırplar, Bosnalılar, Eflâklılar, Boğdanlılar ve Arnavutlar’dan oluşan yaklaşık 100.000 kişilik bir orduyla çarpışarak onları Kosova Savaşı’nda bozguna uğrattı. Murat’ın ordusu, Müslümanlar ve Hristiyanlar’dan oluşan karma bir kuvvetti, içinde Bulgar ve Sırp prenslerinin yanı sıra Türkmen beylerinin birlikleri de bulunmaktaydı. Sırp Kralı Lazar savaşta can verdi ve I. Murat da muzaffer ordusunu denetlemeye gittiği savaş alanında, bağlılığını bildirmeye gelmiş bir Sırp askerinin suikastına kurban oldu. Sırplar’ın bu yenilgisi Sırp şiirinde ve folklorunda efsane boyutlarına ulaştı; 19. yüzyılda bu savaş bir ulusal ilham kaynağına dönüştürülerek, bugün de olduğu gibi, kullanıldı.
Reklam