Birinci Dünya Savaşı'nın zayıf halkalarından biri olan Rusya'daki çarlık rejimi, Şubat ve Ekim 1917 devrimleri sonucu yıkılmıştı. Kurulan yeni hükûmetin "ilhaksız ve tazminatsız barış" isteyip savaştan çekilmek istemesi, İt­tifak Devletleri için önemli bir başarı olmuştu. Zira İtilaf Devletleri'nin Rusya Cephesi çökmüş oluyordu. Fakat Rus Devrimi, Osmanlı- Alman ittifakını da çökme noktasına getirmişti. Şöyle ki; Rus orduları işgal ettikleri Osmanlı topraklarını ve Kafkasya'yı boşaltmak zorunda kalmışlardı. Bunun üzerine Bakü petrolleri, Transkafkasya'daki demir yolları ve Batum limanına sahip olmak isteyen Almanya ile "turana giden yolu" kontrol altında tutmayı amaçlayan Osmanlı Devleti arasında sert bir rekabet başlamıştı. Brest-Litovsk Antlaşması'ndan sonra rekabet daha da artmış ve nihayet Osmanlı askeri birlikleri ile Alman bir­likleri arasında Kafkasya'da ufak çatışmalar bile başlamıştı. Dolayısıyla Birinci Dünya Savaşı'ndaki Osmanlı-Alman ittifakı kopma noktasına gelmişti. İttifakı kurtarmak ve Osmanlı-Alman problemlerine çözüm bulmak için her iki tarafın diplomat ve askeri bürokratlarının göstermiş oldukları karşılıklı çabalar sonuç vermiyordu. Bu durumda Talat Paşa, bizzat Berlin'i ziyaret ederek çökme noktasına gelen Osmanlı- Alman ittifakındaki sorunları gidermek istiyordu.
Sayfa 143 - pdfKitabı okuyor
Osmanlı-Rus Savaşı'ndaki bozgunlar, Suavi'yi şiddetle etkiledi
Reklam
Rusya'yı Osmanlılar üzerinden tatmin etmek lüksünü ve bunun kendisine sağladığı manivelayı elinden alabileceğini gören ve bu noktada hiçbir risk üstlenmek istemeyen Grey'in girişimleri sonrasında Rusya, Osmanlı açılımını bir kenara koymuş ve Osmanlı-Rus ilişkisini bir modus vivendi üzerine oturtabilecek güven ve işbirliği ortamını meydana getirmek yönünde hareket etmekten vazgeçmiştir.
Sayfa 310
İsrail'in kurucusu DAVİD BEN GURİON: (D:1886 Polonya Ö:1963 İsrail) ➡️Günümüzde toplum olarak, Yahudilere karşı bakış açımız çok iyi olmasa da onlarla yollarımız sürekli kesişmiş; İsrail'in kurucusu GURİON bile bir Osmanlı vatandaşıdır: ➡️İsrail'i kuran David Ben-Gurion, Rus İmparatorluğu'na bağlı Polonya'dan, 1906 yılında tarım işçisi olarak Filistin'e göç etti. Daha sonra gazeteci kılığında siyasi faaliyetlerine başladı. Filistinde'ki Yahudi faaliyetleri, İttiihat Ve Terraki liderlerinden olan Cemal Paşa'nın dikkatini çekince, Gurion ve Yahudiler, Filistin'den uzaklaştırılarak, bölgeye girişleri yasaklandı. İstanbul'a yerleşen Gurion, 1912 yılında, 8 ay gibi kısa bir sürede Türkçe'yi öğrenerek,İstanbul Üniversitesi'nde Hukuk bölümünü okudu. I.Dünya Savaşı'nda İngilizlerin yanında Osmanlılara karşı savaştı (Yahudi Taburları) savaştı. Filistin, İngilizlerin eline geçtikten sonra bölgeye geri döndü. Avrupa'daki Yahudilerin bölgeye sistametik olarak göçünü teşvik etti. Gurion,Yahudilerin yıllardır özlemini çektiği bir "İsrail" için kesin sonuç almak istiyordu... O yüzden İsrail'in kuruluş mücadelesinde, askeri noktaları hedef göstermiştir. hem içte hem dışta yaptığı ustaca hamlelerle, 1948'de İsrail'in kurulmasını sağlayarak, İsrail'in ilk başbakanı oldu. Ayrıca Gurion, bugün, İsrail Silahlı Kuvvetleri'nin de kurucusu ve İsrail'in atası olarak kabul edilir.
Şeyh Sait Ali ve Molla Selim adlarındaki iki Kürt dinî lider, Bitlis'te bir isyan tertiplediler. Bitlis şehrini ele geçirmeye yeltendiler. Üç gün süren bir mu- harebeden sonra Osmanlı güçleri onları yendi. Molla Selim destekçileriyle birlikte Rus Konsolosluğuna kaçmayı başardı. Birinci Dünya Savaşı başlayana kadar orada, diplomatik dokunulmazlık sayesinde korundular. Savaş başlayınca, himayelerini kaybettiler ve idam edildiler.
Sayfa 117 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okuyor
·
Not rated
Yıl 1876 Sadullah bey ve eşi Adviye hanım kızları Nerime ve Nebiye, çalışanları Rezzan Kalfa ile istanbul /Emirgandaki konaklarında huzur içinde yaşarlar. Büyük kardeş Nebiye sadelik seven kitap okuyan maskülen tarzda bir genç kızdır. Küçük kardeş Nebiye ise tam tersi günümüz tabiri ile kokoş bir cimcimedir. Adeta evin maskotudur. İlginin onun enerjisi yüzünden, üzerinde olmasından dolayı daha çok sevdiklerini düşünen Nedime kendinden 14 yaş büyük ud hocasına aşık olup evden kaçar. Kötü bir evlilik yaşadığı için daha fazla dayanamaz ve elinden tuttuğu 8 yaşındaki oğlu ile geri döndüğünde ise kapıyı bir yabancı açar ve ailesinin yazlık eve taşındıklarını öğrenir,babası bütün mal varlığını kaybetmiş kendinin hasretiyle gözlerini hayata kapamıştır. Anne ve kız kardeşi kol kanat gererler. Böyle hüzünlü başlayan kitap zamanla Osmanlı'nın bitiş zamanına da dem vurarak Abdülhamit zamanı ve Osmanlı Rus savaşı zamanlarını da anlatırken konu yıllar geçip Atatürk ün samsuna çıkışına gelince tüylerim diken diken oldu. Ardından Halide Edip in konuşması ve Anadolu'daki hazırlıklarla devam ederken yazarın milliyetçiliği hem Osmanlı zamanındaki hayatı hemde sonra olanları anlatımıyla kalbimi öyle bir yerden yakaladı ki anlatamam. Kitapta en çok Selahattin beye ve küçük feriduna çok üzüldüğümü söylemeden geçemeyeceğim bunlar kim derseniz okuyup öğrenin derim. Hem zamana yolculuk,hem aile bağlarına atıf,hemde umudunu kaybetme bittiği yerden tekrar başla diyen bir eserdi.
Aynı Yıldızın Altında
Aynı Yıldızın AltındaOya Akçizmeci · Ayrıkotu Yayınları · 20245 okunma
Reklam
Görgü tanığı ifadeleri,
Belge No: 2019 Askerî Tarih Belgeleri Dergisi sayı:85, s. 109. Mühür (Redif... Elli Birinci Alay İkinci Tortum Taburu) S.N. 163 Ermenilerin Öteden Beri Ahali-i İslamiye Hakkında Reva Gördükleri Melanetlerden Cüzi Bir Kısmını Müşirdir (Gösterir). Madde 1: Narman ve Tortum mıntıkalarında 307:310 Seneleri esnasında 60:70 neferden mürekkep (erden
144 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
#Okudum #KitapYorum #YunusBalı #ÇelikKalkanlarveAltınBağlar #KanonYayınları #Tarih #143Sayfa #Kitabaaşıkokumayasevdalı Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Kanon Yayınları'ndan çıkan, Yunus Balı'ya ait "Çelik Kalkanlar ve Altın Bağlar" isimli tarih kitabını tanıtmaya çalışacağım. Alman İmparatorluğu'nun, Osmanlı
Çelik Kalkanlar ve Altın Bağlar
Çelik Kalkanlar ve Altın BağlarYunus Balı · Kanon Kitap · 20243 okunma
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bir Alman Subayın kurtuluş savaşı izlenimleri
AT SIRTINDA ANADOLU FRED BURNABY 1856 yılında imzalanan Paris Barış Anlaşmasının yapılmasının ardından İngiltere hükümeti adına Londra’dan başladığı yolculuğu Kars’ta tamamlayan yazar Fred Burnaby, geçtiği illerin demografik durumundan, iklimine, kültürüne kadar pek çok ayrıntıyı, notlarına özenle aktarmış. Yazar bir İngiliz subayı olması
At Sırtında Anadolu
At Sırtında AnadoluFrederick Burnaby · İletişim Yayınları · 200059 okunma
Bir emperyalist yalan "Ermeni kırımı" iftirası 1921-1923'te, 100 yıl önce çöktü. Şöyle ki: 1915'te I.Dünya Savaşı başlarında Rus Çarlığı himayesinde Türkleri arkadan vuran Ermeni çetelerinin saldırıları sonunda Ermeniler tehcir edildi.Tehcir sırasında yaşanan ölümleri "soykırım" diye adlandırmak yüzleşme değil
Reklam
324 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
"Kızıl Sultan " Abdülhamid
Esere başlamadan önce üzerinde fazlasıyla durduğum Abdulhamit dönemine değinmek istiyorum . II.ABDÜLHAMİD DÖNEMİ; Tahta geçen II. Abdülhamid Osmanlı Devleti'nin 34. Padişahı ve 113. İslam halifesidir .(1876-1908) yılları arasında 33 yıllık bir hüküm sürmüştür. Kanun-i Esasi'nin hazırlandığı , meşrutiyetin ilan edildiği ,
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229.7k okunma
youtu.be/4xpBpMn-_u0 Osmanlı donanması Teğmeni Cemil Bahri Könne (Kunneh), cesur, dürüst, samimi, beyefendi, aktif, güvenilir, iyiliksever ve hümanist bir insan olarak tanınır, her zaman mağdur ve zayıf insanları koruması ve kollamasıyla bilinir. Bir asır önce bir Osmanlı deniz subayı tehcirde yer almayı reddetmiştir. 1915-17 Ermeni
Dönemin diplomat ve siyaset adamlarının çoğu, Osmanlıların Balkanlar'daki varlığını, Yakın Doğu üzerindeki eski İngiliz-Rus rekabetinin sonucunda ortaya çıkmış bir garabet, stratejik konumdaki Osmanlıların yere düşürülmesine izin verilmemesi siyasetinin gereği olarak devam ettirilmesine izin verilmiş bir askeri işgal gibi görerek Türk ve Müslüman unsurun yüzyıllardır Balkanlar'da yaşadığından bihaber görünüyorlardı. Arkada yatan hissiyat bu olunca, Osmanlıların Avrupa'dan atılışını da sevinç nidalarıyla karşılamışlardı.
Sayfa 232
896 syf.
9/10 puan verdi
Sanırım uluslararası ilişkiler okuyanların başucu kitabı... Bu kitap tek başına çok yetersiz..Bu kadar hacimli olmasına rağmen birçok konu yüzeysel geçilmiş. Başka kaynaklardan okumak şart.Kırım Savaşı ve Osmanlı.. Mesela Süveyş krizinde Türkiye'nin takındığı tavır ve sonrasında etkisi hiç konuşulmamış. Osmanlının son yüzyılda yaptığı
20. Yüzyıl Siyasi Tarihi
20. Yüzyıl Siyasi TarihiFahir Armaoğlu · Timaş Yayınları · 2014687 okunma
1,185 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.