Zamanımızın politikacıları kolayı bulmuş; Osmanlıca için önce bütün liseler dediler, kıyamet kopup işi biraz incelemeye başlayınca İmam- Hatiplerle sınırlıyız diyorlar. Hiç fark etmez; İmam-Hatiplerin çoğunluğu Arapçayı nasıl öğretemiyorsa Osmanlıca dediğinizi de öğretemez. Çünkü bu işler yöntem bilen hoca ister, öğrencinin de meraklısı gerekir. Sanat okuluna, tarım enstitüsüne gidecek öğrenciyi o kurumları açmadığınız için imam hatibe yöneltirseniz, gerekli sabır ve meraka sahip gençleri bulamazsınız.
Hatta tarihçi çevrelerde, “Türkçe öğrenilmeden tarih yapılmaz” denilir. Meşhur bir sözdür; “Balkanoloji boş bir bilimdir, meğerki Türkçe öğrenesiniz.” Türk dili ve medeniyetini öğrenmeye Balkan dillerini öğrenip tetkik ederek başlayanlar vardır; meselâ hocam Andreas Tietze, sonra Georges Dume'zil ve bir düzine ünlü âlim. Türkçe bilmekse Osmanlıca belgeleri okuyabilmek dernektir. Belge okuyamayan Türkçe biliyor kabul edilmez. Tarihçiler âleminin gözünde Türkçe biliyor sayılmanız için belgeleri
okuyabilmeniz şarttır.