Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu kitapta geçmişe uzanan bir yolculuğa çıkıp İslâm öncesi Türk tarihi ve töresinde kadının sosyal statüsünden Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasına katkı sağlayan Bâciyân-ı Rûm’a, Türk tarihinde kadın velîlerden modernleşme sürecinde Osmanlı kadınına değin pek çok çarpıcı gerçekliğe tanıklık edeceksiniz. Öyle ki Alay’ın taçsız kraliçesi Kırgız kadınlarının simgesi Kurmancan Datka’dan Uygur tarihinin meşhur kadın kahramanı Dilşad Hatun’a, Milli Mücadele döneminin sembol kadınlarından Şerife Bacı’dan Osmanlı’da musikinin en önemli kadın bestekarlarından biri olan Dilhayat Kalfa’ya, Buhara Melikesi Kabac Hatun’dan Türk-İslâm tarihi boyunca anne ve kızlarımızın adlarını taşıyarak şerefyâb oldukları Hz. Hatice’den Hz. Fâtıma’ya, Osmanlı tarihinin en güçlü ve en etkili kadınlarından olan Hürrem Sultan’dan Osmanlı hânedanı mensupları arasında yetişen tek kadın şair Âdile Sultan’a, maarifperver bir Türk kadını olan Hanife Hanım Melikova’dan Rusya Türkleri arasındaki kadın hareketinin önderi Şefika Gaspıralı’ya, Aziziye Kahramanı Nene Hatun’dan II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemi edebiyatının önemli temsilcilerinden Halide Edib Adıvar’a kadar Türk tarihinde iz bırakan kadınların hikayesini bu arşivlik çalışmada görebileceksiniz
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
Reklam
EVLİLİK ÜZERİNE 200.000 Yıldır Çözülemeyen Problem Evlilik, en genel tabiriyle, kanun karşısında dinen ve kültürel adetlere uygun biçimde yuva kurmak isteyen kişilerin birleşmesidir. Elimize ulaşan kanıtlara göre bilinen ilk evlilik milattan önce 2350’li yıllara kadar uzanır. Şahsi tahminim ise boşanmalarında aynı tarihte bulunduğu hatta belki
100 syf.
3/10 puan verdi
Hayattaki en buyuk arzusu muthiş sığ bir emel olan bir kadin karakterin hicbir seyi begenmeyen, ultra burnu havada, evin icinde ve disinda ne kadar insan varsa her birini hakir goren, bu gorusunu "kokuşmuş" gibi nahoş ifadelerle anlatan 19 yaşında bir kizin hikayesi. Behiç isimli bir şaire aşik olur bu kiz kitabin ilerleyen
Genç Kız Kalbi
Genç Kız KalbiMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,2bin okunma
286 syf.
6/10 puan verdi
Felatun Bey ve Rakım Efendi kitabında, Ahmet Mithat efendi ,Osmanlı toplumunun batılılaşma sürecindeki çatışmalarını anlatır. Her iki karakter de farklı statülere sahiptir. Felatun beyin hayatına baktığımızda, yaşam tarzı üzerinde babasının önemli derecede etki bıraktığını görüyoruz . Her şeyi hazır olarak önüne serdiğimiz çocuklar, büyüdüğünde
Felatun Bey ve Rakım Efendi
Felatun Bey ve Rakım EfendiAhmet Mithat Efendi · Ren Kitap Yayınları · 201822,6bin okunma
Osmanlı’da dâhil birçok toplumda kadınların yönetime katılması hep erkekler üzerinden kurgulanmış. Kendilerine biçilen en iyi rol “her başarılı sultanın arkasındaki kadın” olmak.
Sayfa 163 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
ŞAKA GİBİ GELİYOR AMA İNANIN BUNLARIN HEPSİ GERÇEK DÜŞÜNÜN; Hava buz gibi. Camiye gittiniz.
Senin ATAN bunu yaptı
ŞAKA GİBİ GELİYOR AMA İNANIN BUNLARIN HEPSİ GERÇEK DÜŞÜNÜN; Hava buz gibi. Camiye gittiniz.
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde
Mehmet Işık
Mehmet Işık
Adalet duygusunu icimizde büyütüp adil davranmayı kendimize prensip ederken bir yandan da adalete inancımız kalmış miydi peki. Adaletin her yerde eşit olmasını sağlamak güç fark etmeden ,mevki, şan, şöhret farketmeden saglanmasi dilegimizdi. Din adı altında dini kullanarak sorgulamadan,sorgulatmadan olusan bir
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun PeşindeMehmet Işık · Yaka Yayınları · 2023239 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Zemininde şaşırtıcı tarihi gerçeklerin olduğu enfes bir kitap tavsiyem var size. Son zamanların çok okunan @salonyayinlari kitaplarından biri #kurdunsofrası Mutlaka daha önce görmüşsünüzdür ama bir kez de ben anlatayım size bu sıra dışı sofrayı. Osmanlı Devleti’nde çeşnicibaşılar vardı bilirsiniz. Padişah yemeden önce yemeklerini tadardı bu
Kurdun Sofrası
Kurdun SofrasıRosella Postorino · Salon Yayınları · 2023145 okunma
Reklam
.... 1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet 23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya
Bugün değişen ne?
(...)Saray kadınlarına bağlı olan hocalar, kazaskerlik elde ederek, ilimleri ve faziletleriyle kendilerinden üstün olanların üstüne çıkıyorlardı. Raziye Kadın'ın damadı Muhiddin, Semâniye müderrisliğinden Kadılık makamına geçmişti. Hoca Sadettin Efendi'nin devlete büyük bir hizmeti olmuştu. O hizmet de Eğri Seferi'nde kaçmaya hazırlanan Sultan Üçüncü Mehmed'in atını tutarak, kendisini tekrar savaşa teşvik etmesiydi. Hoca Efendi'nin bu fazileti kendisinin saray entrikalarına karışmasını bir dereceye kadar affettirebilirdi. Halbuki evlat ve akrabalarını belli başlı yerlere yerleştirmek Hoca Efendi'nin devamlı bir hastalığı idi... Menfaat hırsı, arpalik sevdası her hocanın kalbinde büyük bir yer tutuyordu. Artık Osmanoğulları'nı şiddetten ve adaletsizlikten menetmeye çalışan mücahit âlimler silsilesine son verilmişti. İkiyüzlülük, rüşvet, yalan ve laf taşımak, mansıp elde etmek için hocaların genellikle başvurdukları çarelerdi. İlk devirde yetişen âlimler, padişahların meziyetleriyle iftihar ederlerdi. Sultan Birinci Ahmed devrinin uleması ise akıl ve şuurdan mahrum bir şehzadeyi Osmanlı tahtına çıkaracak derecede devlet menfaatlerine kayıtsız kalıyorlardı. Bu devirde memleketin en zorba, en coşkulu ve hareketli kuvveti yeniçerilerdi. Onlar bile hocalara boyun eğerlerdi. Halbuki yeniçeriler, yağmacılıkta hocaların da kendi seviyelerine düşmüş olduklarını bilmiyorlardı.
Sayfa 16
Ahmed Rıza
"Ben kadın olsaydım dinsizliği seçer de Müslüman olmayı istemezdim. Üzerime üç karı ve istediği kadar odalıklar almasına cevaz veren, kocama cennette hurileri hazırlayan, başımı, yüzümü dolap beygiri gibi örttürdükten sonra beni her tür eğlenceden men eden kocamı boşayamamak, döverse sesimi çıkaramamak gibi daima erkeklere hayırlı, kadınlara muzır kanunlar vaz eden bir din benden uzak olsun derim."
396 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
KİLİT TAŞI "Nasıl ki bir kemeri, köprüyü, kubbeyi ayakta tutan şey kilit taşıdır, toplumların, ailelerin kilit taşı da kadınlarıdır. Cesur, güçlü, azimli kadınlar... Kilit taşı olmazsa kemer, köprü çöker, kadın olmazsa toplum..." Yoruma nereden başlayacağımı bilemiyorum. Öyle özenle yazılmış ki ben okumalara doyamadım. İçerisinde
Kilit Taşı
Kilit TaşıSema Soykan · Alfa Yayınları · 2022256 okunma
152 syf.
5/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Osmanlı’da kadın yaşamı denildiğinde bakılması gereken güçlü bir eser. Döneme ait verdiği detaylar önemli. Çokeşliliğin ortaya çıkardığı sorunlar , maddi çıkarlara dayanan akraba ilişkileri… Kişisel görüş olarak edebi olarak çok zayıf bir roman. Anlattığı olaylara gözlemci kalmayarak sürekli müdahalede bulunuyor. Dolaylı olarak ya da doğrudan romanı bölerek öğüt verme çabasına giriyor…Refet’in uzun konuşmalarından onun garanti bir iş ve maaş için öğretmen olmak istediği anlaşılıyor. Zaman zaman ilim öğrenmek gibi şeyler öne çıksa da önemli konuşmalar hep garanti bir iş ve maaş etrafında şekilleniyor. Kısacası “dönemi” için öneminin farkındayım ama okurken pek beğenmedim…
Refet
RefetFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 20184,444 okunma
455 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.