Kesin ve Gerçek!..
~~~ Okuduğum kitap, sorduğum alim "Kemalât, keramet insanda" dedi. Kanun el açarak, yalvarır gibi "Hak, hukuk, adalet vicdanda" dedi. Kim kalsa avn ile hırs arasında Sıkışır doğruyla ters arasında Ekledi öğretmen ders arasında "Kannat, saadet irfanda" dedi Boşa değil akan suyun telaşı Boşa değil nedametin göz yaşı Bir insan kemiği, bir mezartaşı "Kurtuluş selamet imanda" dedi. Gaipten ses geldi ta ötelerden Bilcümle ruhların gittiği yerden Kesin haber verdi ruzi mahşerden "Şirk, isyan, melanet zindanda" dedi ~~~
Bizim ve çevremizin biz ve çevremiz olduğunu kim ispatlayabilir. Bütün evrenimiz,yaşadığımız boyuta yabancı bir uçurumda canavarca rüyaların işkencesi altında uyuyan birinin rüyasındaki gölgelerden ibaret değil mi? Rüya görenin hayal gücü bizimkinden çok daha geniştir,çok daha mantıklı,çok daha korkunçtur. Bize asır gibi gelen,onun için saniyenin onda biri kadardır. Ordular gezegeni ele geçirir,uluslar doğar,kaybolur. Ve rüyayı gören ya da rüya görenin gölgesi bizden biriymişçesine aramızda dolaşır,bu arada uzaktaki diğer benliği bizim ulaşamayacağımız bir dünyada uyumaktadır. Mesela tıpkı yatağımda uyurken gölgemin sepetli kızla konuşması gibi… Belki rüyayı gören sensindir,belki benimdir,belki bambaşka biridir. Ötelerden bir ses “Kalk! Vaktin geldi!” diye gürlediğinde uyanınca,rüyanın gölgeleri olan bizler bütün evrenle birlikte yokluğa sürüklenmiş olabiliriz.
Sayfa 254Kitabı okudu
Reklam
Dünya ağır ağır, bir minnet duygusuyla yerine yerleşti. Belki de cam parçacıklarından kaynaklanan, çın çın öten bir ışık geldi ötelerden ve sokakların üzerine çöktü. Bu ses hem güzel, hem de tuhaftı; gökyüzünden değerli taşlar dökülüyor gibiydi..
Sayfa 115 - Diyojen YayıncılıkKitabı okudu
Ötelerden bir ses geldi, efkâr efkâr vurdu dile.. Yağmur oldu döndü sele..
Ve insanlık düştü insanlıktan, Ve ötelerden bir ses geldi: "Ve Allah'ı, zalimlerin yaptığı şeylerden gâfil sanma. Sadece onları, gözlerin dehşetten açılacağı güne tehir eder."
Dünya ağır ağır, bir minnet duygusuyla yerine yerleşti. Belki de cam parçacıklarından kaynaklanan, çın-çın öten bir ışık geldi ötelerden ve sokakların üzerine çöktü. Bu ses hem güzel, hem de tuhaftı; gökyüzünden değerli taşlar dökülüyor gibiydi.
Sayfa 115 - Koridor YayınlarıKitabı okudu
Reklam
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.