Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Duymadan dinleyip anlamadan konuşuyoruz. Hepimiz ayrı ayrı kendi kıyılarında Öyle kolay anlaşıyoruz ki... Bir ayrılığı kalmadı düşüncelerimizin İncelik adına kimi, çoğu korkudan Ustaca düzenledik duygularımızı; Anılar acı vermiyor artık, bizi biz eden Değerler yıkıntısında onursuz oturuyoruz. Eskimiş eşyalarız yeri hiç değişmeyen Yalnızlığı çağrıştırıp yılgınlığı biçimleyen
Sayfa 21 - 1983Kitabı okudu
Montaigne şöyle yazmış: "Başka şartların arayışındayız çünkü kendimizinkilerin keyfini çıkarmayı bilmiyoruz, ve içimizde varolanları keşfedebilmek için kendi dışımızda arayışa geçiyoruz. Aslında koltuk değneği kullanmamıza hiç gerek yok çünkü o zaman da bacaklarımızın üzerinde durmamız gerekiyor, ve dünyanın en yüksek tahtına bile çıksak bile farketmiyor çünkü gene kendi kıçımızın üzerinde oturuyoruz." Nerede olursan ol - su taşı veya kral, başkan ya da başbakan olarak tahta kurul - hiçbir şey farketmez. Nerde olursan ol, sen kendinsin.
Reklam
Anılar acı vermiyor artık, bizi biz eden Değerler yıkıntısında onursuz oturuyoruz.
"Gündüz vazifesini yapıyor (geçip gidiyor, biz ise boş oturuyoruz)." dedi.
Seni...
… üç gecedir arka arkaya rüyamda gördüm. Bir ve aynı ağacın altında oturuyoruz. Dünyada yalnız ikimiz kalmışız ve buna rağmen canımız sıkılmıyor. Ve birbirimizi seviyoruz.
Sayfa 289
Reklam
Bazen Nurhayat Hanıma gidiyorum; karşılıklı susarak oturuyoruz. Konuşmamak ne iyi, bir bilsen. İnsan elbette konuşmak istiyor; dert yanmak, haklı çıkmak istiyor. Fakat kelimeler insana ihanet ediyor, insan kendine ihanet ediyor. Kendinden nefret ediyor.
Güne yeniliksiz başlıyoruz her sabah Aynı kör aynasında küflü alışkanlıkların Duymadan dinleyip anlamadan konuşuyoruz. Hepimiz ayrı ayrı kendi kıyılarında Öyle kolay anlaşıyoruz ki… Bir ayrılığı kalmadı düşüncelerimizin İncelik adına kimi, çoğu korkudan Ustaca düzenledik duygularımızı; Anılar acı vermiyor artık, bizi biz eden Değerler yıkıntısında onursuz oturuyoruz.
“Ya, eski dost, şimdi ikimiz şurada oturuyoruz, fazla düşlere kapılamayız. Sen de bir zamanlar kafanda başka düşler kurmuştun.”
Sıfır
Güne yeniliksiz başlıyoruz her sabah Aynı kör aynasında küflü alışkanlıkların Süslenip saklayarak sıkıntılarımızı -Kendimizden bile- Düşüyoruz ömrümüzün o ölü çizgisine. Duyarsız devinimsiz umutsuz Güne heyecansız başlıyoruz. Duymadan dinleyip anlamadan konuşuyoruz. Hepimiz ayrı ayrı kendi kıyılarında Öyle kolay anlaşıyoruz ki.. Bir ayrılığı kalmadı düşüncelerimizin İncelik adına kimi, çoğu korkudan Ustaca düzenledik duygularımızı; Anılar acı vermiyor artık, bizi biz eden Değerler yıkıntısında onursuz oturuyoruz. Eskimiş eşyalarız yeri hiç değişmeyen Yalnızlığı çağrıştırıp yılgınlığı biçimleyen.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.