B İ Z İ M K İ L E R Nereye böyle bulut abla? Az bekle,beraber gideriz; Ben de buralı değilimdir. Mahzun durursun ağaç kardeş? Galiba sikâyet rüzgârdan! Anlaşıldı dert ortağıyız. Öyle ne daldın leylek amca? Efkârın mı var akşam akşam? O halde benden sayılırsın. Madem ki hep aşina çıktık, Bir âlem yapsak mı dersiniz? Her zaman bulunmaz bu mehtap !
Sayfa 127Kitabı okudu
Güneş batarken koylar kenarında limon ağaçlarının rayihası koklanır; sonra akşam, villaların taraçalarında, kadın erkek baş başa, birinin parmakları ötekinin parmaklarına dolaşmış, yıldızlara bakarak, gelecek günler için hülyalar kurulur! Emma'ya öyle geliyordu ki, ancak bir toprağa mahsus ve başka yerde tutamayan fidanlar gibi, saadet yetiştirmek de dünyada yalnız bazı memleketlere vergidir.
Sayfa 41 - Hasan Âli Yücel Klasikler DizisiKitabı okuyor
Reklam
Ne güzeldir, doğarken, sislere karışık Gökyüzünde yıldız ve pencerede ışık, Kömür dumanları havaya yükselirken, Aydan aşağı soluk bir büyü gelirken. İlkyazları görürüm, yazları, güzleri; Derken usul karlarla örtünce kış yeri, Kapatırım panjuru, perdeyi gider de, Sırça saraylarımı kurarım içerde. Gözlerimden öyle mavi ufuklar geçer, Bahçeler, mermerde şakıyan fıskiyeler, Öpüşler, sabah akşam kuşların ezgisi, Ve dupduru, tertemiz bir çocuk sevgisi. Fırtına çarpsa da bütün gücüyle cama, Güzelce yaslarım da alnımı sırama Dalarım zevkine tam özlediğime eş Bir İlkyaz yaşamanın, bağrımdan bir güneş Çıkarmanın, ve harlı düşüncelerimden Ilıcık bir ortam yaratmanın yeniden.
Hayaller- Hayatlar
"Benim pek öyle çılgın bir seks hayatım yok. Yani bunu merak ettiysen diye söylüyorum. Benim gibiler çok çalıştıklarından eğlenceye fazla zaman bulamazlar. Bizler için dışarıda hoş bir akşam, zevkli bir yemek ve birkaç kadeh içkiden ibarettir. Şahsen ben sonrasında o kadar yorgun düşerim ki, eve gidip yatağa girmekten başka bir şey düşünemem. Tek başıma." "İnanılır gibi değil. Ya aşk peşinde koşan bütün o genç ve paralı iş kadınları? Sex and the City'i kaç kere izledim bilsen. Yalnızken tabii, çocuklar yattıktan sonra."
Sayfa 110 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
“İdam günü gelip çatınca, o sevdiğim, alıştığım giysilerimi giyeceğim: postallarımı, parkamı. Beyaz ölüm gömleğini giydirmek isteyecekler, giymeyeceğim. Kesin. Direneceğim ve giymeyeceğim. Öyle her zamanki eyleme gidiş tavrımla gideceğim.Yok, tıraş falan da olmayacağım. Gidip, oturup, önce bir sigara yakacağım orada.Sonra demli, sıcak, güzel bir çay içeceğim.Ha bak, Rodrigo'nun o ünlü gitar konçertosunu dinlemek isterim orada. Bak, bunu çok isterim. Sanırım, asılacak bir insanın son isteğini geri çevirmezler.” DENİZ GEZMİŞ
Paylaşılan dert, dert olmaktan çıkmaz, ama çekilir dert haline gelir. Türkü de öyle söylüyor: "Çekemem bu derdi bölek seninle."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.