Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İntsagram da bir yoruma denk geldim %100 haklı.
Çobanlık yapar mısın? - Yok almayayım. - Kim yapacak? - Afganlar..
"Kadın olduğum için hoşnutum" dedi bana bir akşam, "çünkü kadının önünde erkeğinkinden çok daha fazla olanaklar vardır." “Nasıl olur?” dedim. “Erkeğin mesleği var; etkili şeyler yapabilir." "Erkeğin bir mesleği vardır" dedi Solange, "oysa kadın sevdiği tüm erkeklerin yaşamlarını yaşayabilir. Bir subay savaşı getirir ona, bir denizci okyanusu, bir diplomat entrikayı, bir yazar yaratmanın hazlarını. Bunları yaşamanın günlük sıkıntısına katlanmadan, on yaşamın heyecanlarını tadabilir." … "Unutmayın ki, aynı şeyi erkekler için de söyleyebiliriz" dedi Philippe. "Birbiri ardından sevdikleri kadınlar onlara da farklı yaşamlar getirir." "Evet, belki de" dedi Solange, "ama kadınlarda kişilik öyle azdır ki; getirecek hiçbir şeyleri yoktur."
Reklam
Çocukluğumda tuhaf, çılgın bir neşemde vardı. Hayattan, başlayan ve biten günden tekrar başlayacak olmasından duydum derin bir memnuniyet vardı. Bir günün içinde rahat hareket ederdim. Bir gün benim içimde kendiliğinden kıpır derdi. Dün ve ben beraber yol alır ya da öylece dururduk. Ben günümden ayrı bir varlık değildim, sabahı da, öğle sıcağında, uzun öğleden sonraları da duyar günün bazen uzunluktan sıkılıp geliştiğini ve akşama kavuşmayı arzuladığını söz verdim. Akşam nihayet yaklaşıp gün kararınca fıskiyeler, hortumlar, akşam sefaları ve cırcır böcekleri oh deyince, incir ağaçlarından gelen incir sütü kokusu ve yaprakların arkasından ele yapışan zamk, yerlerde ezilmiş incirlerden yükselen şekerli bir eyvah kokusu ve duvardaki yemyeşil yosunun kendini halı sanmasına kadar uzanırdı. Günün daha sabahtan, hatta uyanmaya yakın bir ağrı olmasına daha vardı. O vakit ağrı ile yeri belirsiz ya da tüm vücuda yayılmış bir ağrı ile uyanılır, gün öyle biterdi. Belki de bitmez de öndeki zamana uzanır, önüne gelen her şeye sarılırdı. Ama çocukken şimdi bana tuhaf gelen bir dostluğu vardı, diyebilirim ki her şeyin. Her şeyle birden nasıl böyle bozuşuldu, ne tuhaf.
Sayfa 54
Okumanızı tavsiye ederim.
Çoğu defa bir genç kız, babasının ruhunda oluşturduğu eziklik ve yoksunluktan kaynaklanan güven kaybı yaşıyorsa, ya da genç bir erkek annesinin otoriter ve baskıcı tutumu yüzünden anne yoksunluğundan kaynaklanan bir güvensizliği hep ruhunda taşımış ise, böyle kişiler evliliklerinde farkına varmadan babasından alamadığı güven duygusunu eşinden
“Peki Zorba, ya Nusa ne oldu?” Zorba ileri, denize doğru karşılık verdi: “Bir akşam eve dönünce onu bulamadım. Kaçmıştı. O günlerde köyden genç, güzel bir asker geçmişti, onunla kaçtı. Gidiş o gidiş! Kalbim bölündü, iki parça oldu, fakat namussuz kalp, yine yapıştı. Bilmem göründü mü? Kırmızı, sarı, siyah yamalarla yamanmış, binlerce ekli ve yamaları kalın sicimle dikildiği için en büyük fırtınalarda bile yırtılmayan bazı gemi yelkenleri vardır. Benim kalbim de öyle işte! Binlerce delikli, binlerce yamalı, ama korkusuz.” “Peki, Nusa’ya kızmadın mı Zorba?” “Neden kızayım? Sen ne dersen de, kadın başka şeydir patron, insan değil, başka bir şey. Neden kızayım? Kadın anlaşılmaz bir şeydir ve gerek uygarlığın, gerekse dinin bütün yasaları yanılmaktadır kadın konusunda. Böyle davranıyorlar patron! Eğer yasa koymak benim elimden gelseydi, erkek için başka, kadın için başka yasa koyardım. Erkek için on, yüz, bin yasa; ne de olsa erkektir, kaldırır. Ama kadına hiç! Çünkü, sana kaç kere söyleyeceğim patron? Kadının şerefine! Tanrı biz erkeklere de akıl versin!”
7. Bölüm sonuKitabı okuyor
DÜNYA STRESE GELMEZ
Allah ne nasip ederse eder, Sıkıntıya düşme gönül, Benim ömrümden öte. Işık doğar yeryüzüne, Bir aynadan yansır aheste. Sonra bir gün içinde, Öyle gider kendi hâline.
Reklam
Bir başka akşama ve bir kaç yıla bıraktım barışmayı
Hatırlıyor musun, dört sene evvel bir akşam, seninle orada barışmıştık. Şimdi de öyle yapacağız. Söz mü?
Akşamdan kalma İstanbul Öyle güzel bir akşamdan kalma ki Sen de orda kal diyor şeytan Bitmesin diye bitmiş olan bu akşam
Sayfa 61 - Papirüs YayıneviKitabı okudu
Cebeci İstasyonu ve Sen
Cebeci İstasyonu'nda bir akşam üstü Bir başka türlüydü bu insanlar, Sen bir başka türlüydün. Gözlerin yine öyle bir bilinmez renkteydi. Gözlerin gözlerimde erimekteydi..
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.