Bazı Günler
Bazı günler içimde hiç şarkı çalmıyor. Dinliyorum, kulak kesiliyorum ama hiçbir ses duyamıyorum. İşte öyle anlarda istikbalimle ilgili umutsuzluğa kapıldığım oluyor. Bu duyguyu beslememeye çalışıyorum. Çıkıp biraz yürüyüş yapıyorum, güzel bir gün batımına denk geliyorum örneğin,ufaktan toparlanıyorum. Yani bazen zorlamak gerekse de dünyadan umudumu kesmiyorum Osman.
"İnsan aslında karmaşık bir varlık değil. Çoğunluğu zamanın büyük bir bölümünü yaşamak için kullanıyor, geriye kalanı ise, özgür oldukları küçük zaman diliminden öyle korkuyor ki, ondan kurtulmanın her türlü yolunu deniyor. İşte insanın değişmez yazgısı!"
Reklam
"Hoşlandığın kadına papatyalar vermelisin hatta vermesende olur , şu topraklarda bir yerlerde senin için yaşayan papatyalar var" desen yeterli . İşte o papatyalar nasıl yerinde güzelse sende benim yanımda öyle güzelsin . Bizi koparmasınlar."
Eşitliğe eğilim gösterenler, daha yukarı olanlardan aşağı bulundukları halde, kendilerinin onlarla eşit olduklarına inanırlarsa bir devrim başlatırlar. Eşitsizliği ve üstünlüğü amaçlayanlar da, eşitsiz oldukları halde kendilerine daha çok değil, eşit ya da daha az pay verildiğine inanırlarsa, öyle yaparlar. Daha küçükler eşit olmak, eşitler ise daha büyük olmak için ayaklanırlar. İşte, devrim için ön yatkınlık yaratan nedenler bunlardır.
Sayfa 176 - Remzi Kitabevi / 23. Basım, Ağustos 2021Kitabı okuyor
ÖLÜM NE ZAMAN GELİRDİ Kİ İNSANIN BAŞINA?
Geleceğini bildiği bir misafiri nasıl beklerse insan, ölümü de öyle beklemesi gerekmez miydi? Gerekirdi elbet, lakin insan bu, unuturdu işte. Yokmuş gibi, olmayacakmış gibi, gelmeyecekmiş gibi yapardı.
Valizimde bos yer vardi, saman dolduruyorum oraya. Yaşam valizimizde öyledir işte; içinde bos yer kalmaması için eline ne geçerse dolduracaksın. Aklına bir sey gelmesin sakın. Katerina Sergeyevna ile ilgili ne düşündüğümü söylemiştim sana. Hatırlıyorsundur. Baska herhangi bir kız, sırf akıllıca soluk alabildiği için zeki sayılıyorken, seninki kendini tutmayi becerebiliyor; hem öyle iyi beceriyor ki, seni avucunun içine alacak... Öyle olması da gerekir zaten. (Bazarov valizinin kapağını kapayıp ayağa kalktı.) Su anda, vedalasirken bir kez daha söyleyeyim sana... Birbirimizi aldatmamıza hiç gerek yok... bir daha görüşmeyeceğimizi sen de biliyor- sun... Akıllılık ettin; bizim acılarla dolu, zor, yapayalniz yaşamımız için yaratılmamışsın sen. Ruhunda atılganlık da, acımasızlık da yok; sadece gençlik ateşi ve cesareti var ki bizim işimiz için bu kadarı yeterli degil. Senin gibi soylulardan çıtkırıldım bir uysallıktan veya çıtkırıldım bir öfkeden baska bir sey beklenmez dostum. Oysa hiçbir anlami yoktur bunlarin. Sözgelimi, sizler dövüşmez ve bu nedenle iyi insanlar sayarsınız kendinizi; bizlerse savaşmak isteriz! Evet, işin güçlüğü burada iste! Bizim tozumuz kör eder sizi, çamurumuz baştan aşağı kirletir; ayrıca, büyümedin sen henüz, küçüksün daha... Elinde olmadan beğeniyorsun kendini. Kendi kendine sitem etmekten hoslanyorsun. Oysa biz sıkılırız böyle seylerden, baska seyler gereklidir bizim için! Kırıp parçalamak isteriz diger insanları! Sen tatlı bir çocuksun; ama hepi topu yumuşak, liberal bir bey oğlusun. Babamın dedigi gibi, volatu...
Sayfa 226
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.