Ama hayatta kalmak, düştüğümüz dikenli bahçede kanayarak dolaşmak değil mi zaten? Sonunda öleceğini bilerek yaşamaya çalışan bütün faniler, aynı tekinsiz yolu adımlıyor. Neye elimizi atsak yetim, neye dokunsak tedirgin, ne yapsak eksiğiz. Hepimiz öyleyiz. Bize vaat edilmiş bir yarın yok, ruhumuzda kelebek sancıları kanat çırpıyor. Fakat buradaysak, gücümüzü ve neşemizi toplayıp yaşayacağız. Düşe kalka, güle ağlaya, şefkatimizi kendimizden, merhametimizi birbirimizden sakınmadan, sevaplarımız, günahlarımız ve elbet hatalarımızla. Coşkuyla. Hem dünyada kalıp hem de hayattan kaçamayız. Bunu kendimize yapamayız.
Son…
Böyle irikıyım laflar ediyorum diye, hayatla giriştiği bütün kavgaları kazanmış, ununu eleyip eleğini asmış, tekmil endişeden paçayı sıyırmış biri olduğumu düşünmeyin. elbette gelecek beni hala telaşlandırıyor. yanlış bir denizde boğulma yahut yanlış bir limana demirleme ihtimalleri hala mümkünden de yakınımda duruyor. ama hayatta kalmak, düştüğümüz dikenli bahçede kanayarak dolaşmak değil mi zaten? sonunda öleceğini bilerek yaşamaya çalışan bütün faniler, aynı tekinsiz yolu adımlıyor. neye elimizi atsak yetim, neye dokunsak tedirgin, ne yapsak eksiğiz. hepimiz öyleyiz. bize vaat edilmiş bir yarın yok, ruhumuzda kelebek sancıları kanat çırpıyor. fakat buradaysak, gücümüzü ve neşemizi toplayıp yaşayacağız. düşe kalka, güle ağlaya, şefkatimizi kendimizden, merhametimizi birbirimizden sakınmadan, sevaplarımız, günahlarımız ve elbette hatalarımızla. coşkuyla. hem dünyada kalıp hem de hayattan kaçamayız. bunu kendimize yapamayız.
Reklam
"Şimdi şöyle düşün. Uzaylı var ama bizim için cırcırböceği filan neyse biz de onlar için öyleyiz belki. O zaman bizle neden muhatap olsunlar ki? Belgesellik malzemeyiz belki sadece onlar için. Ama insan düşüncesindeki kibre bakar mısın? Alt tarafı, 'Zayıflarım,' diye düşünüp bir beden küçük alan sonra da dar kıyafetler içinde gezen
Sayfa 255 - Sözler: Balık çıkardı beni Halikarnas köyüneKitabı okudu
-"pek önemli değil mi? Peki yüreğimden çıkmak için izin aldın mı?" -"ne fark eder?" -"Fark eder. Benimle yaşamaya geldiğinde yüreğime girmek için az dil dökmedin" -"üzerinden çok zaman geçti. Her şey değişti." -"Neymiş bu değişen? Bana göre her şey aynı." -"Belki yalnız benim için değişmiştir." -"Öyle olsa bile, benimle böyle konuşmamalıydın. Böyle sert, böyle acı. Biz hep çok yakın arkadaştık ." -"Hâlâ öyleyiz."
Böyle irikıyım laflar ediyorum diye, hayatla giristiği bütün kavgaları kazanmış, ununu eleyip eleğini asmış, tekmil endişeden paçayı sıyırmıs biri olduğumu düşünmeyin. Elbette gelecek beni hâlâ telaşlandırıyor. Yanlış bir denizde boğulma yahut yanlış bir limana demirleme ihtimalleri hâlâ mümkünden de yakınımda duruyor. Ama hayatta kalmak, düştüğümüz dikenli bahçede kanayarak dolaşmak değil mi zaten? Sonunda ölece- ğini bilerek yaşamaya çalışan bütün faniler, aynı tekinsiz yolu adımlıyor. Neye elimizi atsak yetim, neye dokunsak tedirgin, ne yapsak eksiğiz. Hepimiz öyleyiz. Bize vaat edilmiş bir yarin yok, ruhumuzda kelebek sancıları kanat çırpıyor. Fakat buradaysak, gücümüzü ve nesemizi toplayıp yaşayacağız. Düşe kalka, güle ağlaya, şefkatimizi kendimizden, merhametimizi birbirimiz- den sakınmadan, sevaplarımız, günahlarımız ve elbet hatalarımızla. Coşkuyla. Hem dünyada kalıp hem de hayattan kaçamayız. Bunu kendimize yapamayız.
"Ya sana söz verirsem," "Bunun bir daha yaşanmayacağına dair söz verirsem?" "Biz güvensiziz Dylan, ikimiz de öyleyiz. Sadece sana değil kendime de güvenmiyorum. Bizim aramızdaki sevgi mi, sevgi miydi?" "Sevgi insanlara bunu yapmaz." dedim bileğimi gösterip. Ellerimle kollarına dokundum, yerini biliyormuş gibi göğsünün altındaki sadece varlığımı hissettiğim izlere dokundum. "Sevgi insana bunu yaptırmaz."
Sayfa 357 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
104 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.