Abdurrahman hocam nasıl cümlelerdir böyle!Tebrik ediyorum. Okuyunca gülümsemeden edemedim. Belirtmeden de geçmek istemedim. Uzun betimlemeleriniz muhteşem. Birkaç kere de okudum. Okuduğum kitaplarda rastladığım en uzun cümle olabilir. " Görenlere hiçbir estetik duyguyu vermeyen, zevksiz ve hiçbir mimari üslup benimsemeden yapılmış ve belki de ikinci haftasında boyası dökülmüş ince uzun binaların çatılarında görülen, ince buz tutmuş kar tabakası üstünde oynaşan güvercinlerin kanatlarının arasından ancak gökyüzünü görebiliyordum. " 2. Cümle " Sırtında terden sararmış gömleği, ayağında burun ucu yıpranmış, bahardan kalma yeşilliğin ardında bıraktığı kurumuş,kırılmış kısa ot çöpleri ve misket gibi dikenli tohumların yapıştığı ayakkabısı, yamalarla dolu pantolonuyla, saçları beyazlamış olmasına rağmen yılların çalışkanlığı, tecrübesi ve gayreti üstünde olan bir adam, bir elinde orak bir elinde azık, sapsarı tarlaların içinden geçen taşlı yoldan yürüyor."
