Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Özge

144 syf.
3/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Anlatımı yalın bir kitap okuyucuyu zorlamıyor ancak çok sıkıcı. Kitapta asla ilginç denemeyecek çok sıradan bir konu çok sıradan bir anlatımla işleniyor. Tüm bunların sonunda en azından çarpıcı bir son bekliyorsunuz ama hayır son bile denemeyecek bir sonla kitap bitiyor. Benim için zaman kaybıydı. Bundan önce uzakdoğu edebiyatından okuduğum kitapları genel itibarıyla beğenmiştim ama bu kitap benim için sınıfta kaldı. Okuyup okumamak konusunda kararsız kalan okurlara okumamalarını tavsiye ediyorum.
Yaban Kazı
Yaban KazıOgai Mori · İthaki Yayınları · 20212,786 okunma
Reklam
272 syf.
6/10 puan verdi
Ahmet Taşağıl hocadan okuduğum ilk kitap oldu. Türk tarihini araştırmak ve öğrenmek adına giriş niteliğinde bir kitap olacağını düşünerek okumaya başlamıştım ancak öyle olmadığını gördüm. Kitap ne yazık ki sadece bilgi edinmek amaçlı okuma yapmak isteyen okura hitap etmiyor. Anlatımı sade ve akıcı değil. Olaylar çok dağınık anlatılmış ve yer yer tekrarlara yer verilmiş, bu da okuyucuyu yoruyor. Kitapta genel olarak Türk boyları üzerinde durulmuş. Yani aslında sadece bir araştırma kitabı. Kitabın en büyük eksikliği içerisinde bir tane bile haritaya yer verilmemiş olması. Elbette çok büyük bir emek var, içerisindeki bilgiler çok değerli fakat bilgiler dümdüz bilgi olarak verilmiş. Eğer bu konuda araştırma yapan bir tarihçi değilseniz, konuyla ilgili yazacağınız bir makaleye kaynakça aramıyorsanız, tek derdiniz ilk Türk devletlerine ait bilgi seviyenizi artırmaksa başka kitaplara yönelmenizi öneriyorum. Zira akıcı, herkesin sıkılmadan okuyabileceği, olayların bir bütünlük ve düzen içinde anlatıldığı bir kitapla karşı karşıya değilsiniz. Konunun duayen isimlerinden biri olan hocamıza sonsuz saygılarımı iletiyor ve bu kitabı yalnızca akademik araştırma derdinde olan okuyucuya öneriyorum.
İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar
İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya YayılanlarAhmet Taşağıl · Kronik Kitap · 0189 okunma
384 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ocak ayında başlayıp her ay bir kitabını okuyarak 8 ayda tamamlamayı düşündüğüm Yeşilin Kızı Anne serisinin 4. kitabı olan Rüzgarlı Kavakları da okuyarak bu macerayı yarılamış bulunmaktayım. Diğer üç kitaba inceleme yazmadım ama her birini keyifle okuduğumu belirtmek isterim. Bu kitaba gelecek olursak da ne yazık ki şimdiye kadar en az sevdiğim kitap olduğunu üzülerek belirtmeliyim. Aslında bunun en büyük sebebi 3. kitabın sonunda Gilbert ve Anne'in çok beklenen kavuşmalarının ardından bu kitapta bu ikiliye bolca yer verileceğini düşünmemdi. Maalesef hayallerim suya düştü çünkü kitapta sadece Anne'in Gilbert'a yazdığı mektuplar (cevap mektupları olmaksızın) ve müdür olarak görevlendirildiği yeni bir okulda yeni insanlarla ilişkileri yer alıyordu. Eski karakterlerin kitapta neredeyse hiç yer almamış olması bir süre sonra beni sıkmaya başladı. Kesinlikle Gilbert-Anne ilişkisine daha fazla yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum ama öyle ya da böyle kitabı bitirdim ve gelecek kitap düğünlerini ve birlikte yaşamlarını ele alacağı için yazarı affediyorum. Bu kitapta en sevdiğim karakterin de Elizabeth olduğunu belirtmek isterim, diğer olaylar bence çok da merak uyandırıcı şeyler değildi. Her ne olursa olsun seriye devam etmek ve Anne'in bitmek bilmeyen maceralarını okumak hala çok keyifli ve 5. kitap için sabırsızlanıyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Yeşilin Kızı Anne - Rüzgarlı Kavaklar
Yeşilin Kızı Anne - Rüzgarlı KavaklarL. M. Montgomery · Koridor Yayıncılık · 20213,096 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
208 syf.
6/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Arka kapak yazısını okuduğumda kitaptan beklentim gerçekten sevgiyi iliklerimde hissedeceğim bir aşk romanı okuyacağım düşüncesiydi. Belki de bu yüzdendir ki kitap beni çok fazla hayal kırıklığına uğrattı. Kitapta acıdan haz alan birçok karakter var. Kimse birbirini karşılıklı olarak sevmiyor. Ilk başta Philippe, Odile'i çılgınlarca seviyor ve kıskançlık krizlerine giriyor, Odile'den sonra kendisini kendisinin Odile'i sevdiği gibi seven biriyle evleniyor ve bu sefer kendisi Odile'e dönüşüyor. Kitaptaki karakterlerin bu tutarsız çırpınışları beni çoğu kez çileden çıkardığı ve ortada bir aşk değil daha çok takıntı gördüğüm icin maalesef kitaptan keyif alamadım. Tüm bunlara ek olarak Tahsin Yücel'in çevirilerinin asla bana hitap etmediğini tekrar tescillemiş oldum ve bir daha onun çevirdiği hiçbir kitabı okumama kararı aldım. En azından kitabın katkısı bu oldu diyebilirim.
İklimler
İklimlerAndre Maurois · Helikopter Yayınları · 20082,741 okunma
231 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Sert yani askeri gücün günümüzde yavaş yavaş etkisini kaybetmesiyle birlikte yumuşak güç ve diplomasi daha da önem kazanmaya başladı. Amerikalı siyaset bilimci Joseph Nye de Amerika'nın yumuşak gücünün özellikle Irak müdahalesinden sonra ne kadar zayıfladığının ve bunun ABD dış politikasına ne denli zarar verdiğinin bilincinde olan bir akademisyen. İşte bu nedenle bu eserinde ABD'nin bu güce tekrar kavuşması için neler yapması gerektiğini, bunun ne derecede önem arz ettiğini anlatırken diğer yandan rakip ülkelerin yumuşak gücü kullanma konusunda ne konumda olduklarından da bahsetmiş. ABD'nin yumuşak gücü hangi alanlarda ve ne etkide kullandığı da örneklerle açıklanmış. Irak müdahalesi sonrası ABD'nin Türkiye üzerindeki azalan etkisine de bir çok yerde değinilmiş. Dili oldukça akıcı ve bilgi verici bir kitap oluşturulmuş. Benim için verimli bir okumaydı, meraklısına önerimdir.
Yumuşak Güç
Yumuşak GüçJoseph S. Nye · BB101 Yayınları · 201766 okunma
Reklam
394 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Uzun süredir Dostoyevski okumamıştım ve bu kitapla biraz özlem gidermiş olduk. Yine bittiğinde içimde bir burukluk bırakan klasik Dostoyevski kitaplarındandı ve yine çok sevdim. Kitapta evlat sevgisi, baba sevgisi, karşılıksız aşk gibi sevginin birçok çeşidine yer verilmişti ve okuduğunuz her karakter yüzünüzde buruk bir gülümseme bırakıyordu (tabi ki prens hariç). Zaten Dostoyevski'nin en sevdiğim özelliklerinden biri de budur. Yazar yine yoksulluğu, ihaneti, çaresizliği, çıkar ilişkilerini en iyi şekilde burada da göstermişti. Inceleme yazarken kitapta olaylar şöyle şöyle oluyor şeklinde bir anlatıma girmek benim hoşuma gitmiyor. Hatta ben klasiklere başlarken hiçbir zaman arka kapak yazısını da okumam. Bu tarz şeylerin kitaptan alınacak keyfi azalttığına inanıyorum. Bu nedenle size böyle bir anlatımda bulunmayacağım. Bu kitabı okumadan önce Dostoyevski'nin ilk romanı olan İnsancıklar'ı okumanızı tavsiye ederim çünkü anlatıcı karakterimiz bir yazar ve ilk kitabı da açık açık isim vermese de İnsancıklar ve kitabın bir çok yerinde bu kitapla ilgili şeylere değiniliyor bu nedenle kitabı okuduğunuzda daha çok keyif alacağınızı düşünüyorum. Ben Dostoyevski'nin külliyatını bitirmeyi düşündüğüm için benim adıma zaten atlanılamayacak bir kitaptı fakat bence böyle bir düşünceniz yoksa bile keyifle okuyabileceğiniz bir Dostoyevski klasiği.
Ezilenler
EzilenlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202218,4bin okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ilk defa üniversite 1. sınıfta okuduğum şimdiyse tekrar okumasını yaptığım bu önemli eserin bir incelemeyi hak ettiğini düşündüm. Machiavelli'nin 1513'te yazdığı ve ancak ölümünden 5 yıl sonra yayınlanabilen bu eseri realizmin temellerini oluşturmaktadır. Hobbes ile beraber realizmin ilk savunucularından sayılan Machiavelli, Prens'te bir prensin ülkesini en güçlü konumda tutabilmesi ve geleceğini en iyi şekilde tesis edebilmesi için yapması ve yapmaması gerekenleri anlatmaktadır. Realizmin temel varsayımlarından olan insanın doğası gereği kötü bir varlık olması tezi kitapta çoğu bölümde üstüne basılarak tekrarlanmış ve prensin bu gerçeği göz ardı etmeden karar alması gerektiği vurgulanmıştır. Machiavelli'ye göre devletin çıkarlarıyla kişinin ahlakı çatışıyorsa kişi devlet çıkarlarına göre hareket etmelidir çünkü başarıya ulaşmak için her yol mübahtır. Ayrıca güç kavramını askeri güç çerçevesinde değerlendiren Machiavelli bir devletin güçlü ve milli bir ordusu olmadığı takdirde ekonomik ya da diplomatik açıdan güçlü olmasının güçlü devlet imajını oluşturmasında yeterli olmayacağını ileri sürmektedir. Eseri uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimine ilgisi olanların okumasının okuyucular için daha verimli bir okuma olacağını düşünüyorum. Ayrıca Can Yayınları çevirisini eserden önce yazar ve kitabın evrimi hakkında hazırladıkları bölümü de faydalı bulduğum için tavsiye ediyorum.
Prens
PrensNiccolo Machiavelli · Can Yayınları · 201914,7bin okunma