Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Özgür Çırak
Özgür Çırak
@ozgurcirak
27 Aralık
306 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Diyalektik konusunu kafamda netleştiren ve bilimin olgulara nasıl yaklaştığını sarih bir şekilde öğrendiğim kitaptır. Kitabin muhtevası da çok kapsamlıdır, evrimden diyalektiğe, görelilik meselesinden zaman kavramına kadar Marksist felsefenin bilime nasıl baktığını, Marksizmin neden bilim olduğunu çok net bir şekilde sunan, okuyucuyu asla yormayan, Ufuk açıcı kitap. Keşke daha çok okunsa.
Latife Tekin'in son romanı... Bir balad-roman. Gelincik ve yilanbaliginin, beyaz elbiseli kadın ve adamın aşkı. Evlere kapandığımız pandemi günlerinde doğada açan bir şiiri Latife Tekin içinden geçirip kurmacaya evirmiş. Tekin'in güzel üslubu romanın merkezi, bir muzikalitesi var. Bilindik bir roman değil. Alıştığımız kahramanlar yok. Kisa kısa fotoğraflardan bir albüm, her okuyucunun kendince bir "aşk"ı bulacağı.
Faşizm atılan ilk bombalarla değil, iki insan arasındaki ilişkilerle başlar, diyor Bachmann, "Kavusmak" bu alıntının uzun hikayesi. Şahane bir novella.
Okur Takip Önerileri
Shida Bazyar'ın "Geceleri Sessizdir Tahran" isimli romanını okudum. Kitabın adı ilgimi çekmişti, hem komşu ülke hem de yakın tarih açısından da bakmak istedim. Pehlevi'nin (Şah'ın) devrildiği dönemle başlıyor, enternasyonale inanmış İran'daki devrimciler, Siyasal İslamcıların esas niyetlerini anlamadan Pehlevi'yi koltuğundan indirmek için işbirliği yapıyorlar. Tabii Siyasal İslamcılar yine şaşırtmıyor ve devrimcileri bir numaralı düşmana dönüştürüyorlar. Sonra yurtdışına kaçış ve göçmen olma ve uyum problemleri üzerinde duruyor yazar. Yıllar sonra İran'a turist olarak dönüyorlar, kültürel farklılıklar ve değişim romanın merkezine oturuyor. Kitabın son bölümünde ise İran'daki o devrimci ailenin artık Almanya'da doğmuş çocukları üzerinden bugünkü İran, sokak olayları hikayeye giriyor. 2009 yılında, İran'daki sokak olayları bu defa merkezde. Hatta birçoklarınız hatırlar, bu sokak olaylarında göğsünden vurulup ölen bir kadın vardı, ismi Neda'ydı, bu görüntü yazarı da etkilemiş olacak ki, adını romanda anmadan edemiyor. Bir de sosyal medya ve sokak eylemleri arasındaki ilişki, Ahmedinejad İran'ı, İran'daki değişim isteği ama bir türlü o özlenen (sınıfsal olmadığı için Avrupanın ve Amerika'nın da ilgisini ceken) o değişimin gerçekleşmemesi roman boyunca okuyucuyu kovalıyor. Anahtar kelimeler: İran İslam İhtilali, göçmenlik, kültürel farklılık, gelenekler diyebiliriz. #shidabazyar #gecelerisessizdiriran #hepkitap #roman Not: Amasya'da limon ağacı olmak gibi bir kitap.
Uzun zamandır kitap paylaşmıyordum. 2022'nin ilk kitabı David Harvey'nin "Marx'ın Kapital'i İçin Kılavuz"u olacak. Harvey, Kapital için "Marx öyle bir anlatıma sahiptir ki ağaçlara bakmaktan ormanı göremezsiniz." diyor. Kapital'i okumaya yeltenen, yarım bırakan veya okuyan herkes de bunu görür. İki sene evvel katıldığım Kapital okuma atölyesinde de bu durumu fark etmiştim. Göreli artık değer, değişmez sermaye, değişir sermaye, değer ve fiyat, ilkel birikim, artık değer gibi kapitalizmi anlamak için gerekli tüm kavramlar, Harvey'nin "Kılavuzu" ile sarih hale geliyor. Oldukça anlaşılır bir dil ve açıklıkla yazmış Harvey. Üniversitelerde öğrencilere Marx anlatırken kullandığı notlardan yola çıkmış. Çok başarılı bir kitap. Metis Yayınları basıyor. Meraklısına #davidharvey #marx #daskapital #Kapital #kapitalizm #sermaye #artıkdeğer #ilkelbirikim #kriz
Yaman Koray'in "Büyük Orfoz"unu okudum. Kitabevine gelen dostların çokça methettiği bir yazardı Yaman Koray, hele de "Büyük Orfoz". Elbette beklentinin büyüklüğü hayal kırıklığının kardeşi. Ne bekliyordum onu da tam olarak bilmemekle beraber yazarın özellikle denizciliği, balıkçılığı merkeze alarak kurduğu bölümler enfesti. Denizin altına hiç dalmamış, dalmayı da düşünmeyen biri olarak, dalsam herhalde bu kadar keyif alırdım. Romanın diğer ayağı olan Metin - Ayla ilişkisi, elbette bütün bütüne Metin karakterinin peşine düştüğü "Büyük Orfoz"a anıştırmaydı, lakin bazı sahneler... Dönemin Türkiye sinemasının bir benzeriydi. Ha tabii bu romanda anlatılan insanlar dönemin insanı, bu sebeple Yeşilçam sinemasındaki tiplere çok benziyorlar, denebilir, haklılık payı da var ama özellikle Ayla'nın kendine has bir yönünün olmaması, "tip" olması romanın beğenmediğim tarafıydı. Yaman Koray'ın dili de oldukça güzel. Tekrar etmekte fayda var, Yaman Koray, denizi, balıkları, topyekûn deryayı çok iyi bildiğinden çok da güzel anlatıyor. Okumak gerekir. Hacimli bir kitap olmasına rağmen tez zamanda bitti. İyi okumalar. #büyükorfoz #yamankoray #dedalus #türkiyeedebiyatı #bookstagram #instagram #bağımsızkitapçı #kitap #izmir #alsancak #book
Burhan Sönmez'in son kitabı "Taş ve Gölge"yi okudum. Burhan Sönmez'i İstanbul İstanbul romanıyla tanımış, beğenmiş, yazacaklarını merak eder olmuştum. Taş ve Gölge ile ilgili de çok sayıda olumlu yazı okudum. Romanın ilk adımı çok etkileyici idi. Mezar taşı ustası Avdo'nun yedi isimle dolaşıp bence "hiçlik"te ölen askerin mezar
Tanrı'nın Ağzından Evrenin Hikayesi'ni okudum. Franco Ferrucci'nin romanı. İtalya'da bir üniversitede akademisyen. Tanrı anlatacıya kafa atmak için mevzuyu doğrudan tanrının eline bırakmak oldukça güzel bir fikir. Ateist bir tanrıyla karşı karşıyayız, bazen tanrı olduğunu unutuyor, yalnızca izliyor. Anti-tanrı yaratmış yazar. Biraz dini mitolojiler ve teoloji, çokça bilim tarih. Yaşamın denizden karaya doğru evrilişinden Hz. Musa'ya oradan Mussolini'ye, dünya tarihindeki önemli dönemeçlerdeki simaların, bu anti-tanrı ile yolları kesişiyor.
Metinden alıntı: "Dünya yüzündeki en huzursuz ruhu barındırmaya daha uygun, daha sağlam bir beden yaratmalıydım."
Türkçe edebiyatta tanrıyı kahraman yapabilmek nice sansüre, tehdide ve hatta kovuşturma, tutuklamaya neden olacaktır sanırım. Edebiyatı özgürleştirmek hem ivedi tarafından. Bu güzel kitap Zorba Kitabevi'nde #francoferrucci #tanrınınağzındanevreninhikayesi #roman
Ethem Baran'ın son öykü kitabı "Güzelliğini Gördükçe Ağlayasım Geliyor"u okudum. Kitabın bozlağa benzeyen adını çok beğendim. Kitabın kapağı güzel, Ethem Baran'ın kitaba serpiştirilmiş çizimleri çok daha güzel. Kitap iki bölüm: Boş Geçmeyelim ve Baş Dönmesi. İlk bölümde Furkan ve Nisa öyküleri var. İsim seçimleri öykülerin izleklerini tamamlıyor. (Bknz Furkan: Kuran Nisa:Kadın) Bu iki öyküde daha rafine bir dil tercih etmiş Ethem Baran. Öykülerin anlatıcılarını göz önünde bulundurunca bu üslubun ayrı bir tat kattığını söylemek gerek. Lirik, şiirli bir dili vardır Ethem Baran'ın, bildik alıştığımız diline kitabın ikinci bölümünde daha sık rastlıyoruz. Öykülerin toplamı gayet güzel, Bay Wc Sıcak Duş Emanet Alınır ve Furkan öyküleri, kitaptaki favori öykülerim. Güzel bir kitap. Tavsiye ederim. Tebrik ederim @ethem__baran
Nathan H. Lents - İnsanın Kusurları... Metis Yayınlarından çıkıyor, popüler bilim türünde. İnsan vücudu tasarım mı yoksa evrimsel süreçlerin sonrasında bir şekilde genlerini bir sonraki nesle aktarmayı bunca arızaya rağmen yapabilmiş bir tür mü sorusunun cevabını arıyor. Evrimin kusursuz olanı değil, tüm sorunlarına rağmen üreyebilecek kadar uzun yaşayabilen canlıyı aradığını okumak keyifli. Mutasyonun bir hata olduğu ama canlıların evriminin de bu "hata"ya bağlı olduğunu okumak, hatayla uzlaşmak adına da farklı bir bakış açısı sunuyor. Peki nedir insanın kusurları? Saymakla bitmiyor: İşe yaramaz kemikler, iyi beslenmek için çok farklı gıdalara ihtiyaç duymamız, beyin sapından çıkıp gereksiz uzayan, göğüs boşluğundan dolaşıp tekrar boğaza dönen sinirler, insanların genlerindeki çöp, boğulmaya müsait boğaz yapımız ve niceleri. Kitabın yazarı, hiçbir mühendis bunu böyle tasarlamazdı, diyerek de aslında kitabın muradını açıklıyor. Gelecekte ne olacak, sorusuna da karınca kararınca cevaplar aramış. Popüler bilim, evrim gibi konular ilginizi çekiyorsa buyurun. #insanınkusurları #metis
Vüs'at O. Bener'in "Bay Muannit Sahtegi'nin Notları"nı okudum. "Sartre çağının büyük düşünürlerinin başında anılır. Anlamam. Ben küçük, zavallı dertlerimin boğulmasındayım." Kitaptan yaptığım bu alıntı Bay Muannit (inatçı) Sahtegi'nin metin boyunca bize ulaştırdığı ruh halini ve metnin atmosferini açık eder nitelikte. Kitabı okumaya başladığımda dikkatimi çeken Bener'in dili oldu. Dil yaratmayı bilen yazarı okumak başta zordur, sözcük seçimleri, sözcükleri cümlede nereye koyduğu, izleğin nasıl sürdüğü gibi bir takım şemalar arar okur, ben de okur değil miyim ararım. Birkaç sayfa sonra Bener'in bu kitapta kurduğu dili sevmeye, takdir etmeye başladım. Bener'in "Dost / Yaşamasız" isimli öykü kitabı da öykü denilince ilk beşimdedir. Kitabın belirli bir kurgusu var mı, derseniz, elbette bir planı var ama kurgu başka bir yere tekamül ediyor. Bir karakter yaratılmış, iyi yaratılmış bu arada, ve o karakterin yaşamından özet parçalar verilmiş. Kimileri Bener'in otobiyografik romanı diyor kimileri aksini iddia ediyor. Ne okuduğumu bilmeden okuduğum, bir yerlerini beğendiğim, yer yer çok beğendiğim ama bitince bir yabancıya bakar gibi kapağına baktığım bir kitaptı. #kitap #book #vüsatobener #baymuannitsahtegininnotları #bookstagram #instagram #neokudum
Burçin Tetik'in yakın zamanda çıkan ilk öykü kitabı "Annemin Kaburgası"nı okudum. Kitaba adını veren öykü, kitabın da ilk öyküsü "Annemin Kaburgası" çok etkileyici bir öyküydü. Heteroların kendi isteklerini, beğenilerini, cinsiyetlere yükledikleri görevleri toplumsal norm haline getirmeleri, dayatmaları asıl problem. Bu problemi dert edinmiş Burçin Tetik. Öykülerde kadınlar başka kadınlara ne güzel aşık oluyor, birbirlerine ne kadar iyi geliyorlar. İyi okumalar. #anneminkaburgası #öykü #türkçeedebiyat #kitap #bookstagram
Bir başka ustayı okudum bu defa. Behçet Çelik'in son öykü kitabı "Patikaların İyi Yanı". Bu kitabı, konuyu ele alış biçimi, izlediği yol ve kullandığı dil açısından, bir önceki kitabı "Belleğin Girdapları"nın izini süren bir kitap gibi okudum. Edebi bir tahlil olmayacak ama çokomel kapları vardır, kırış kırıştır ve onu tırnağını süre süre düzeltmek pek hoş bir haz verir, sonra o çokomel kapları kitapların arasına konur. Çelik'in öyküleri açıp sermesi yukarıda anlattığım çokomel kabı düzleme hazzı veriyor. Öykülerin ekserisi durum öyküsü. Geçmişle hesaplaşma, söylenemeyenler, olamama, dostluk, aile gibi konuları seçmiş Behçet Çelik. İyi kitap. Bir solukta okuyup bitirmek üstüne kurulmamış, her okunuşta farklı bir anlam arayışına sevk edecektir.
Ayfer Tunç'un edeyatını beğeniyorum. Aziz Bey Hadisesi de adından sıkça söz ettiren bir uzun öykü. Ayfer Tunç son romanı Osman'da da karakter nasıl yaratılır, okur oyunun içinde nasıl tutulur sorularına cevap niteliğinde yazmıştı. Aziz Bey Hadisesi de karakter yaratımı açısından örnek gösterilebilecek bir metin. Ayrıca bu kitapta kullandığı dil de Ayfer Tunç'un alıştığımız, "güzel" dili. İyi bir kitap
Murat Gülsoy'un ilginç kurmacalarını seviyorum. Okurlarını şaşırtmak konusunda oldukça mahir. Bu kitabında çok farklı konuları seçmiş. Biri sizin öykünüz değilse bir başkası sizi muhakkak yakalayacaktır. İyi okumalar.
