Nathan H. Lents - İnsanın Kusurları... Metis Yayınlarından çıkıyor, popüler bilim türünde. İnsan vücudu tasarım mı yoksa evrimsel süreçlerin sonrasında bir şekilde genlerini bir sonraki nesle aktarmayı bunca arızaya rağmen yapabilmiş bir tür mü sorusunun cevabını arıyor. Evrimin kusursuz olanı değil, tüm sorunlarına rağmen üreyebilecek kadar uzun yaşayabilen canlıyı aradığını okumak keyifli. Mutasyonun bir hata olduğu ama canlıların evriminin de bu "hata"ya bağlı olduğunu okumak, hatayla uzlaşmak adına da farklı bir bakış açısı sunuyor. Peki nedir insanın kusurları? Saymakla bitmiyor: İşe yaramaz kemikler, iyi beslenmek için çok farklı gıdalara ihtiyaç duymamız, beyin sapından çıkıp gereksiz uzayan, göğüs boşluğundan dolaşıp tekrar boğaza dönen sinirler, insanların genlerindeki çöp, boğulmaya müsait boğaz yapımız ve niceleri. Kitabın yazarı, hiçbir mühendis bunu böyle tasarlamazdı, diyerek de aslında kitabın muradını açıklıyor. Gelecekte ne olacak, sorusuna da karınca kararınca cevaplar aramış. Popüler bilim, evrim gibi konular ilginizi çekiyorsa buyurun. #insanınkusurları #metis
İnsan Tanrıya ne kadar çok şey verirse, kendinde o kadar az şey kalır. İşçi yaşamını nesneye koyar. Ama o zaman yaşamı artık kendisinin değil, nesnenindir.
Emin Özdemir'in "Türk ve Dünya Edebiyatında Dönemler Yönelimleri"ni okudum. Emin Özdemir, akademisyen. Bölümü edebiyat olmayan öğrencilere "edebiyat" öğretirken yıllar içinde biriken 'notları' kitap haline getirmeye karar vermiş. Nabokov'un da ders notları kitaplaşmıştı, o hesap. Aslında bakarsanız lisedeki edebiyat derslerini iyi dinlediyseniz bu kitaptan öğreneceğiniz yeni bir şey yok. Ama benim gibi lise yıllarında aklınızda bir karış havadaysa ve bu aklın bir karış havada olma hali üniversite, yirmili yaşların tamamı ve otuzlu yaşların büyük bir bölümünde devam ettiyse oldukça çok seyi öğreneceğiniz/hatırlayacağınız bir ademik kitap. Özellikle II. Abdülhamit Döneminde doğan Servet-i Fünun'un o "amann ite dalaşacağıma çalıyı dolaşırım" mantığının bugün, çokkk demokratik Türkiye'de bir kez doğduğunu görmek pek eğlenceliydi. Kitabın yönelimler bölümünde özellikle Varoluşçular, Toplumsal Gerçekçiler ve Büyülü Gerçekçiler ve Postmodernistler bölümleri daha bir severek okuduğum bölümler oldu. Şimdi bir kez daha düşünüyorum da iyi ki okumuşum. Öğrendiklerimi muhtemelen unutup Tevfik Fikret de Servet-i Fünuncuydu ama onun şiirlerinde dönem eleştiriliyordu acaba Fünuncu değil miydi diye soracağım çok değil iki üç hafta sonra. Her şeye rağmen öğrenmek, unutmak tekrar öğrenmek güzel. İyi Okumalar #bookstagram #instagram #kitap #edebiyat #book