Nerdesin sevgilim, gece nerede?
Bu cellat bakışlı gün vaktinde
Hep tüter durursunuz gözümde
Bir güzelliğin var bir de gece
Alemde hüküm süren gönlümce
Gerisi kapkara bir düşünce
Nerdesin sevgilim, gece nerede?
youtu.be/TQIl54eRtd0?si=...
Sanma gönül dinlenir, Ufukta gün batınca
Bunalırım kederle, Gece gelip çatınca...
Bakışlarım puslanır, Gönül dağım sislenir
Göz pınarım ıslanır, Sevgi kuşu ötünce
Sevgi yaman bir gerçek, Yâr uzakta bir çiçek
Sevgim sürüp gidecek, Ta dirliğim bitince
Bir güzeli özleyiş, İşte en güzel deyiş
Ömür tüket, gönül deş, Sevgi seni tutunca
Yarı her bir anışım, Bir ölümdür tanışım
Belki diner yanışım, Son uykuya yatınca
Mevlana Seyyid Burhanettin tirmisinin vefatından sonra 5 yıl Konya halkamı beklentilerine uygun bir şekilde vazifesini yerine getirir herkes son derece hoşnuttur 38 yaşındadır çoğunluğu meşhur zatlar olmak üzere 400 kişi sohbetine katılmaktadır ama o ruhunu basmakalıp kişi değerlerini esir aldığını görev ve sorumluluklarının Kalp hastalarına kör ettiğini görmekte yeni bir Doğuş'un işaretlerini beklemektedir O vakte kadar sükunetle bekler Bu yalnızlık bekleyiş ve tanınmam olmadığı bir şey özleyiş halini mecalisi sebata şöyle anlatır bir dağlıkta yahut bir mağaranın içinde yahut da aman vermez bir ovada bir Katre tek başına Kalır o kadrenin madeni Aslı denizdir onu Arzular o elsiz Ayaksız Katre eli yokken ayağına atar denizin içtihasıyla elini uzatır mesel yardım eder ona ne de bir dostu vardır Öyle olduğu halde Düşe Kalka yuvarlanmaya başlar iştiyak ayağıyla denize koşar zevkine biner yol almaya koyulur çaresiz Katre Toprak senin düşmanın güneşin hareketi senin düşmanın ulaşmayı dilediğin Deniz de çok uzak evsiz Ayaksız Katre Sen bunca düşman arasında denize nasıl varacaksın ama o Katre hal diliyle der ki ben bir katre'yim Ama uçsuz bucaksız denizin yardımıyla içinde bir özdeyiş var
Allah, kendi hakikatini insana yakınlaştırmak için kalpleri bir özleyiş yurduna çevirmiş çünkü. Bu özleyiş akla yüklenmiş olsaydı belki tek boyutlu olacaktı ama kalbe yüklenince daima bir dalgalanmayla şekilden şekle, sûretten sûrete, halden hale, mânadan mânaya dönüşüp duruyor.