herkes bir başka kentte. bir başka ülkede. herkes bir başka dili konuşuyor. ya da anlamaya çalışıyor. aynı dili konuşan iki kişi yok. her sözü, insanın kendisi için söylediğine inanıyorsun. her söylenen söz, bir biçimde insanın kendi kendini onaylaması. karşısındakine birşeyi anlatmak istese de, gene içinde gerçeğini, bilmişliğini ya da doğru algılayışını kanıtlamak için söylenen sözler. bir bedenin üzerinde dolaşan her el, kendi bedenini okşamak istercesine dolaşıyor öteki beden üzerinde.
Yanımda kitap yoktu, yanımda kitap yoksa huzursuz hissederim. En yakın kütüphane olan Beşiktaş İskelesi'nin üst katına çıktım, rastgele seçtim.
Kadın yazar okumayı seviyorum. Genellikle erkek karakter ya da erkeklerin yazdığı kadın karakter okuyorum. Bir kadın kadın yazınca kimi açılardan daha değerli buluyorum.
Yazarlık alameti saydığım kimi özellikler var. İsimlerini koymak zor olsa da tarifine uğraşabiliriz. Bunlardan bir tanesi dili en küçük parçalarına kadar bölmüş olmak. Hal böyle olunca o minik parçalardan her istediğini meydana getirebilirsin. Kalıpları uygulamak zorunda kalmadan, kendi şeklini kurabilirsin. Yazarda bu vardı. Yine başka bir yönü yaşamın ve insanın çok farklı alanlarına dokunmasıydı. Dokunmak dedim ama derinlemesine bir gözlem ve düşünmenin sonucu özlü söz ağırlığında cümleler... Şehirleşme, aşk, kadın hayatı ve sınıf konularını ayrı bir cümlede anmak gerekir.
Kızıl KaleErendiz Atasü · Can Yayınları · 201530 okunma