Özverinin sonu da yok yararı da...İnsan her şeyi özveri üzerine kurarsa, sonunda kendine acımaya başlayabilir. Dünyada insanı en yozlaştıracak şey de herhalde insanın kendine acımasıdır.
"Gülyağı : Başka hiçbir kokunun böyle tepeden tırnağa ahenk yaratıcı bir etkisi yoktur. Zarif, sevgi dolu titreşimleri kalbimizdeki yaraları dindirir ve iyileştirir. Yaratılış'taki sevgi, güzellik ve uyum algılarımızı uyandırır. Kalbimize derin bir neşe ve özveri isteği girer. Gülyağı bedensel hazları da canlandırır ve aynı zamanda üstün sevgiye dönüşmelerine yardım eder."
''Az önce ne diyordu Astrov: Ormanları düşüncesizce mahvediyorsunuz
ve çok geçmeden yeryüzünde hiçbir şey kalmayacak.
Tıpkı bunun gibi, insanları da düşüncesizce mahvediyorsunuz
ve sayenizde çok geçmeden yeryüzünde ne
sadakat, ne iffet, ne de özveri kalacak. Sizin olmayan bir
kadına neden ilgisiz kalamıyorsunuz? Çünkü -şu doktor
haklı- hepinizin içinde bir yıkma, yok etme şeytanı var.
Ne ormanlara, ne kuşlara, ne kadınlara, ne de birbirinize
acıyorsunuz ...''
Canını sıkan, seni mutsuz eden, çözümsüz işlerden uzak dur. Cesaret mi, unut. Özveri mi dedin, sakın ha. Adalet, güldürme beni, o çok eski bir palavra. Aklını başına topla, kahramanlık aptallıktır.
Mazoşizm, insanın bireysel özünden kurtulma, özgürlükten kaçma ve kendisini bir başkasına bağlayarak güvenlik arama girişimidir. Bu tür bir bağımlılığın çok çeşitli biçimleri vardır. O, özellikle kültürel kalıplar bu tür bir ussallaştırmayı meşrulaştırdığı zaman, özveri, ödev ya da sevgi olarak ussallaştırılabilir. Mazoşist uğraşlar bazen cinsel itilimlerle karışık ve haz verici olabilirler (mazoşist sapkınlık). Mazoşist uğraşlar çok kez kişiliğin bağımsızlık ve özgürlük isteyen bölümleriyle öylesine çelişirler ki, acı verici ve işkence yapıcı durumlar olarak duyumsanırlar.
Spinoza tarafından çok açık bir şekilde tanımlanmıştır. Spinoza, tavırlar arasında, etken ve edilgen tavırlar olarak «eylemler>> ve «tutkular» biçiminde ayırım yapar. Etken tavır uy- gulamasında, kişi özgürdür. Kendi eyleminin efendisi- dir. Edilgen tavır uygulamasında ise kişi kullanılmak- tadır, kendisinin bile fark edemediği bir dürtünün