Özverinin sonu da yok yararı da...İnsan her şeyi özveri üzerine kurarsa, sonunda kendine acımaya başlayabilir. Dünyada insanı en yozlaştıracak şey de herhalde insanın kendine acımasıdır.
"Gülyağı : Başka hiçbir kokunun böyle tepeden tırnağa ahenk yaratıcı bir etkisi yoktur. Zarif, sevgi dolu titreşimleri kalbimizdeki yaraları dindirir ve iyileştirir. Yaratılış'taki sevgi, güzellik ve uyum algılarımızı uyandırır. Kalbimize derin bir neşe ve özveri isteği girer. Gülyağı bedensel hazları da canlandırır ve aynı zamanda üstün sevgiye dönüşmelerine yardım eder."
Reklam
Özveri, ödün, hatır için dediğin... hepsi vadeli yatırımlardı. Kiminde çok kazanıyor, kiminde kaybediyordun işte.
Sayfa 267 - ArtemisKitabı okudu
''Az önce ne diyordu Astrov: Ormanları düşüncesizce mahvediyorsunuz ve çok geçmeden yeryüzünde hiçbir şey kalmayacak. Tıpkı bunun gibi, insanları da düşüncesizce mahvediyorsunuz ve sayenizde çok geçmeden yeryüzünde ne sadakat, ne iffet, ne de özveri kalacak. Sizin olmayan bir kadına neden ilgisiz kalamıyorsunuz? Çünkü -şu doktor haklı- hepinizin içinde bir yıkma, yok etme şeytanı var. Ne ormanlara, ne kuşlara, ne kadınlara, ne de birbirinize acıyorsunuz ...''
Canını sıkan, seni mutsuz eden, çözümsüz işlerden uzak dur. Cesaret mi, unut. Özveri mi dedin, sakın ha. Adalet, güldürme beni, o çok eski bir palavra. Aklını başına topla, kahramanlık aptallıktır.
Mazoşizm, insanın bireysel özünden kurtulma, özgürlükten kaçma ve kendisini bir başkasına bağlayarak güvenlik arama girişimidir. Bu tür bir bağımlılığın çok çeşitli biçimleri vardır. O, özellikle kültürel kalıplar bu tür bir ussallaştırmayı meşrulaştırdığı zaman, özveri, ödev ya da sevgi olarak ussallaştırılabilir. Mazoşist uğraşlar bazen cinsel itilimlerle karışık ve haz verici olabilirler (mazoşist sapkınlık). Mazoşist uğraşlar çok kez kişiliğin bağımsızlık ve özgürlük isteyen bölümleriyle öylesine çelişirler ki, acı verici ve işkence yapıcı durumlar olarak duyumsanırlar.
Reklam
Gençler...
Öyle inanıyorum ki sevgi ve evlilik konusunda içten bir özveri için en iyi güvence, eşlerin evlilikten önce cinsel ilişkide bulunmamış olmalarıdır.
Spinoza tarafından çok açık bir şekilde tanımlanmıştır. Spinoza, tavırlar arasında, etken ve edilgen tavırlar olarak «eylemler>> ve «tutkular» biçiminde ayırım yapar. Etken tavır uy- gulamasında, kişi özgürdür. Kendi eyleminin efendisi- dir. Edilgen tavır uygulamasında ise kişi kullanılmak- tadır, kendisinin bile fark edemediği bir dürtünün
Sayfa 30
✷ Yalanlarla örtülü bir dünyada gerçekliği koruyabilmek, cesaret ve özveri gerektirirdi. ✷
Sayfa 21 - Odessa YayıneviKitabı okudu
"Özveri kanunen denetim altında alınmalı. İnsanın uğruna kendini feda ettikleri öyle sinir bozucu ki."
Sayfa 35 - Oscar WildeKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.