“İbrahim Paşa’nın padişah üzerinde çok büyük bir etkisi olduğu ve Sultan Süleyman’ın istediği hiçbir şeyi reddedemediği ve ve veziriazam olduktan sonra neredeyse ülkenin hakimiyetini ele geçirdiği söylenir. Hammer’in dediği gibi: ‘O tarihten sonra Süleyman ile mutlak gücü paylaşıyordu.’ “
Padişah, halife, bir de başkent kurtuldu mu gerisi kolay diyordu. Nasıl kolaydı gerisi? Memleketsiz, milletsiz padişah, halife, başkent neye yarayacaktı?
Xelqo li min kin şîretê
Ew dilbera zerrînkemer
Min dî di halê xefletê
Hat der ji bircê wek qemer
Hat der ji birc û penceran
Dil girt û da ber xenceran
Ev reng e halê dilberan
Harp sona erip mütareke imzalanınca Mustafa Kemal'le Ali Fuat Paşa Halep'te gene bir aradadırlar. Mustafa Kemal mütareke imzalandığı gün Ali Fuat Paşa'ya şunları söyler:
"Padişah artık kendi tahtını düşünecektir. Bundan sonra millet artık kendi haklarını kendisi savunacaktır. Bizim ve ordunun ona yardım etmemiz, yol göstermemiz lâzımdır."
Bu şehirde hükümdarın nasıl yaşayacağı, sarayda devlet adamlarıyla günlük teması, nasıl yemek yiyeceği, muayyen günlerde bilhassa Cuma günleri Cuma namazına gidilirken selamlık dediğimiz törenin nasıl yapılacağı en ince ayrıntısına kadar tespit edilirdi. Ve bu sadece imparatorluğun halkı için değil, bütün İslam dünyası için çok önemliydi. Unutmayın ki, Cuma günleri bir törenin ötesinde bir adaletin tecelli günü, halkın en alt katmanındaki insanlarla, uzak köylerle hükümdarın ve vezirlerin temasa geçtiği gündü. Rikab-ı Hümayun dediğimiz, padişah atla geçerken onun güya eğerini yakalayarak verilen, takdim edilen arzuhallerin içinde sırf Türkçeleri değil bir alay Slav dillerinde ve Helence olanları vardı. Bu, 19. yüzyılda dahi devam eden bir ananeydi. Bunları arşivde de görmek mümkündür. Dolayısıyla imparatorluk bir dünya imparatorluğuydu ve İstanbul da o dünya imparatorluğunun başkentiydi.
Necip Fazıl Kısakürek bu kitabı "Büyük Mazlumlar" eserine bir nevi ek olarak yazmış. Kitap 9 bölümden oluşuyor. Bölüm isimleri şu şekilde:
* Mazlum Padişah
31 Mart vakası ile birlikte Sultan II. Abdülhamid'in tahttan indiriliş süreci anlatılıyor. Bu bölümden bir alıntı;
"Kendisine mutlaka bir suç aranması lazımsa, taşıdığı