Bakın Alparslan'ın Malazgirt savaşı öncesi söylediği şu sözlere: "Ey Allâh'ım sana müvekkil oldum ve bu cihatla sana yaklaştım. Senin katında secdeye kapanıyor ve yalvarıyorum. Bu sözlerim gerçek duygularımı ifade etmezse, beni, yardımcılarımı ve askerlerimi yok et. Eğer içtenliğimi kabul ediyorsan, bana yardım et ve muzaffer bir sultan kıl.
Türkler ve Askerlik
Milletler için söylenen bazı tanımlar vardır Örneğin İngilizler için "soğukkanlı" Almanlar için "disiplinli" Yunanlılar için "heyecanlı" Japonlar için "çalışkan" İsviçreliler için "kuralcı" vb. gibi. Türkler için ise en başta söylenen söz şudur: "Asker millet!" Ta Orta Asya'da iken en önemli özellikleri sürekli ha- reket halinde olmalarıdır. "Her şey hızla olur ve hızla biterdi. Ordu halk, halk ise orduydu. İster gece, ister gündüz olsun, herkes her an tetikteydi.
Reklam
Yedi yıl. Yani seksen dört ay. Yani, üç yüz otuz altı hafta. Yani padişah üç yüz otuz altı defa selamlığa çıkacak. Askerler üç yüz otuz altı defa 'Padişahım çok yaşa!' diye bağıracaklar. Üç yüz otuz altı haftanın kaç gün tuttuğunu zorlukla hesapladı. İki bin beş yüz sayısını bulunca umutsuzluğu korkuya döndü. Bu kadar günün ancak iki üç saatinde bu avluya çıkabilecekti. Geri kalan yirmişer saat hep o koğuşta, o marsık kokulu, Rumca sesler çımlayan maltada; çeşitli ahlaksızlıkların, çekişmelerin, belki de adam öldürme tasarılarının içinde geçecekti. Hiçbir faydalı iş görmeden, okuyamadan, yazamadan, resim yapamadan... Daha beteri, Mustafa Kemal Paşa'ya sövdüklerini duymazdan gelmeye çabalayarak...
Üniversitelerde, öğrencilere bir ülkede vergi adaletinin bulunup bulunmadığı şu şekilde açıklanıyor; "Bir ülkede toplanan vergilere bakıldığında, toplam vergi gelirleri içinde; dolaylı vergilerin oranı, dolaysız vergilerden yüksekse, o ülkede vergi adaleti yoktur, düşükse vergi adaleti vardır." Dönüp bakıyoruz; AB ülkelerinde, dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı, ortalama yüzde 35. Türkiye'ye bakıyoruz dolaylı vergiler, KDV ve ÖTV ağırlıklı olarak yüzde 68 civarında. Demek ki Türkiye'de vergi adaleti yok!..
CUMHURİYET DÖNEMİ KURULAN SANAYİ KURUMLARI
Alpullu, Uşak, Turhal ve Eskişehir'de Şeker Fabrikaları, Nazilli, Bünyan, Ereğli ve Kayseri'de dokuma fabrikaları, Keçiborlu'da Kükürt, Zonguldak'da Kok, Kayseri'de Uçak, Paşabahçe Cam, Ankara'da Çimento, Zonguldak'da Ant- rasit, Karabük'de Demir-Çelik, Gemlik'de Suni İpek ve Bursa'da Merinos dokuma fabrikaları. Bu fabrikalar bu Anadolu şehirlerinin çehrelerini değiştirmiş buraları bir sanayi kentine dönüştürmüştür. Sanayileşme bahsi açılmışken uçak fabrikalarını ayrıca belirtmek gerekir. Ülkemizde İlk uçak fabrikası 1926 yılında Atatürk'ün desteği ile devlet tarafından Kayseri'de kuruldu. 1930'lu yıllarda dünyadaki üç en iyi avcı uçak türünden biri burada üretiliyordu. Bu fabrika 1940 yılında kapatıldı. İlk özel uçak fabrikası yine Atatürk'ün desteği ile 1937 yılında Nuri Demirağ tarafından İstanbul'da kuruldu. Burada onlarca yolcu uçağı üretildi. Bu fabrika 1945 yılında kapatıldı Sanayisine bu kadar önem veren Genç Cumhuriyet devleti, tarımını da ihmal etmemiş, ona da gereken desteği vermiştir
Cumhuriyetin ilk yıllarında, devletin bağımsızlığını korumak için üç beyaz(un, şeker, pamuk) ve üç siyah(kömür, demir, petrol) üretimini kendi ülkemizde yapmak ilkesini kabul etmiştir. Bu temel mallar ülke içinde üretilirse hem dışarıya döviz gitmeyecek, hem de ülke dışa karşı bağımlı olmayacaktı. "Bu nedenle, 1925 Yılında devlet sermayesiyle Sanayi ve Maadin Bankası kurulmuştur. Bankanın amacı fabrika kurup yönetmek olarak belirlenmiştir. Bu bankanın desteğiyle Kayseri-Bünyan İplik Fabrikası TAŞ, Isparta İplik Fabrikası TAŞ, Kütahya Çini İşleri TAŞ ve bunlar gibi bir çok özel kuruluş devletin de ortak olmasıyla faaliyete geçmiştir. Ayrıca bu dönemde(ki Atatürk liderdi, birilerine önemle hatırlatılır) gerek devletçe kurulan gerekse özel sektöre kurdurulan fabrikaların tüm yurt sathına dağıldığı görülür.
Reklam
529 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.