Bu memlekette insan olmak zor zanaat,
Hem namuslu olacaksın,
hem geçineceksin hey hat,
Güler misin ağlar mısın aagari ücretlinin haline,
Açıyorum yaşamadan geçen önrüme,
Ben de isterim soframdan eksilmesin,
Peynir, sucuk, bal, tereyağı bencileyin,
Alnıma vasıfsız işçi damgası vurulmuş,
Vatan severmişim, helal süt emmişim,
Karıncayı incitmemişim,
Yetiminin hakkına göz dikmemişim,
Padişahım çok yaşa demişim,
Gel gör halimi pir sultan
Bu can taşınmaz oldu bir ilmekle yanına geleceğim.
Salve Sezar!
Domine salvum fac regem!
Buyruk kağanındır!
Long live the king!
Nahnü nahtarim ya emîrü'l mü'minîn!
Padişahım çok yaşa!
Heil Hitler!
Ja, mein führer!
Paşa hazretleri nasıl emrederlerse!
Cumhurbaşkanımızın tensibiyle yüküm şimşir kaşıktır! Uygun adım! Marş marş!
Düzenin sağlanması, Sultan dördüncü Murad
Osmanlı'nın şehit edilen Sultan Genç Osman hadisinde yeniçeri başıbozukluğu ile sonrasında da iki devlet adamının öldürülmesinde isyancı çıban başı olan, Topal Recep... Sonu işte böyle idir.
Sultan dördüncü MURAD:
"Gel berü, topal zorba başı"
... Topal Recep idam ettirilir. Bu hadise karşısında; Yeniçeriler ağzı açık kalır.... dilleri tutulmuştur....😁
✔️✔️
yani açmak istemiyorum kalbimin ağzını ama sanki cansız varlıktan farkımız var, günde on iki saate çalışan var, sanki makine, düşünmek dersen haşa yaşa padişahım çok yaşa. mutluluk dersen bir kavanozun dibinde nefes almayarak öldü. yani bu devirde, bu yaşadığımız hayatta, ben cansız varlıkla aynı görevi görüyorum, masaya tabaklar seriliyor bizim sırtımıza patronlar. görev aynı oda bir meseleyi halletsin diye var bizde. yani demem o ki işlevin amacı işlevsiz olduğu zaman ortaya çıkar. Neek
...... Çok Yaşa!!!
"Padişahım çok yaşa," diye tekrarladıktan sonra alçak bir sesle ilave etti. "Ama böyle bir bağırma istiyor insan. Padişahım, madişahım.. ne olursa olsun bi şey için, biri için 'Çok yaşa' diye bağırmalı insan... Pek hoş oluyor yani.. kol bacak gitse de!.."
Küçük Ağa