Bağımsızlık retoriği iktidar hırsları, intikam ve çatışmaların arasında yitip gitti. Anneler, babalar, kardeşler, arkadaşlar ve idealler ezildi ve ölüme terk edildi, hayaller ve benlikler bombalanmış, parçalanmış ve ezilmiş bir halde hücrelere tıkıldı.