Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

papatya

papatya
@papattyy
2003
23 okur puanı
Mart 2024 tarihinde katıldı
426 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap tanıtım kısmında kırmızı saçlı kadına duyulan aşkı anlattığını düşünmüştüm ama asıl konusu efsanelere inanılıp bu efsanenin sıradan hayatlara yansıması ve inanıldığı için gerçek olması işlenmiş. Tabi yazarımız Orhan Pamuk şaşırtıcı ve çarpıcı bir dille anlatmış. Başları sıksa da sonlara doğru heyecan vericiydi. Sabırla okumanızı tavsiye ederim. Yaratıcılığı ve farklılığıyla hoşuma gitti
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,5bin okunma
Reklam
68 syf.
6/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Kitap 13 yaşından itibaren aşık olduğu mu diyim, saplantılı kaldığı mı diyim yoksa hayranlığı mı diyim ona yazdığı bir mektubunu okuyorsunuz. Kadının gözü o kadar kör olmuş ki adamı kendi gözünde ilahlaştırmışta ilahlaştırmış. Tanrıya inanmayıp adama tapacak hâle gelmiş resmen. Açıkçası adam karaktersizin tekiydi benim gözümde. Kadının o adamdan çocuğu oluyor sırf adamın özgür ruhlu olup, kadından nefret edebileceğini düşünmesinden dolayı çocuktan bahsetmiyor. Kadına böyle düşünmesinden dolayı da ayrı sinir oldum. Söyleseydin de alsaydı çocuğunun sorumluluğunu. Bu kitap bana tekrar ölçülü sevmenin ne kadar doğru olduğunu öğretti. Kadının duyguları çok başka bir boyut. İnsan en azından adamın karakterini gördükten sonra soğur. Aşkın bir insanı nasıl kör ettiğine okuyarak şahit oluyorsunuz. Ben kitabı sevemedim. Allah kimseyi bu derece düşürüp, gözünü gerçeklere kör etmesin cidden.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,2bin okunma
204 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Pal sokağı çocukları
Kitapta iki çocuk topluluğunun oyun alanı için verdikleri savaş işleniyor. Bu savaş gerçek savaşı aratmıyor o kadar planlı ve zekice hareket ediyorlar ki sanki gerçekten askerlerin planlarına dahil oluyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. En çok etkileyen karakter ise minik Nemeçek oluyor. Cesareti, onurluluğu bu minik, sarışın karakterimizde göreceksiniz. Okurken bu karakteri sarıp sarmalamak istedim. Sonu üzücü olsa da ben kitabı beğendim.
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201924,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
398 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bin Izdırap
Kitap, Afrika'da geçiyor. Kadınların sessizce çektikleri sıkıntılar ve o sıkıntılar yetmezmiş gibi bir de savaşlara katlanmak zorunda kalmaları anlatılıyor. Asıl kötü olan tarafı ise bu sıkıntıların eski zamanlarda ve hâlâ günümüzde de az çok yaşanmaya devam ediyor olması. Sıkıntılardan kastım ise kadınların daha doğrusu çocukların 14, 15 yaşlarında babası yaşında ki adamlarla evlenmek zorunda bırakılmaları, okutulmamaları, oyun oynayacak çağda üstlerine ağır sorumlulukların verildiğini gerçek bir anlatımla şahane bir şekilde okuyucularına yansıtmış. Savaşların Leyla'dan kopardıklarını o acıyı adeta ben de okurken hissettim. Sanki kitap okumuyomuşum da film izliyormuşum gibiydi. Okurken nefesimin daraldığı bir kitaptı . Kesinlikle Leyla ve Meryem'in katlanılamaz hayatlarında ki mücadelelerini, gerçek savaşın yanında kendilerinin çektikleri iç savaşları, ızdırapları okumanız gerekli. Okurken şuan ki hâlimize şükrettiğim bir eserdi.
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,9bin okunma
400 syf.
6/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Milena'ya Mektuplar
Kitap, Kafka'nın Milena'ya yazdığı sevgi dolu mektuplarından oluşuyor. Mektuplaşmalarda belirli bir konu yok aynı iki kişinin gerçek hayatta muhabbet ederken sohbetin ordan oraya akması gibiydi. Ben kitabı çok beğenemedim bir süre sonra sıkmaya başladı beni. Nasıl ki gerçek hayatta iki kişinin arasında ki muhabbeti dinlemek bizi bir süre sonra sıkmaya başlıyorsa bu kitapta benim için öyleydi çünkü o baş karakter, o duyguları hisseden biz değildik. Aslında Kafka'nın göremediği, ayrı yerlerde yaşadığı Milena'ya olan sevgisi hoşuma gitti. Nasıl oluyor da bir insan görüşemediği, yanında olamadığı kişiye karşı bu kadar sevgi besleyebilir diye düşündürmedi değil. Aynı zamanda kitapta anladığım kadarıyla Kafka'nın kendi düşünceleriyle çatışması ve korkularıda ağır basmaktaydı. Yine de Kafka'nın Milena'ya olan sevgisini tatmak isteyenlerin okumasını tavsiye edebilirim.
Milenaya Mektuplar
Milenaya MektuplarFranz Kafka · Flipper Yayıncılık · 201954,8bin okunma
Reklam
110 syf.
7/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Sergüzeşt
Yine bir adet kavuşamayanların hikayesi bu kitap. Esir olarak alınıp satılan Dilberin hüzünlü, acı verici hayatını anlatıyor. O zamanlar esir olarak alınıp satılan kadın tüccarlığının hakim olduğu, hiçbirinin duygusunun, düşüncesinin, hissettiklerinin bir öneminin olmadığı berbat bir dönemin yaşandığı bir zamanda aşka düşen Celal ve Dilberimizin birbirlerine olan derin sevgisi, Celal'in Dilber'in yokluğundan dolayı yataklara düştüğü anlamlı ve üzücü bir romandı. Okumanızı tavsiye ederim. Sıkılmadan rahatlıkla okuyabileceğiniz bir kitap.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201646,1bin okunma
325 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Kitabı ben çok beğendim. İlginç ve yaratıcı bir eser olmuş. Düşük IQ seviyesine sahip olan Charlie'nin mücadelesini anlatıyor. Charlie'nin hayali herkes gibi zekaya sahip olmak, annesine kendisinin de artık zeki olduğunu ispat etmek ve herkes gibi sevilmek istemesidir. Kitapta annesinin normaya daha iyi davranması ve charlie'ye karşı çok fazla katı olması beni üzdü ve sinirlendirdi. IQ seviyesi düşük diye toplumdan soyutlanması aslında bence charlie'nin psikolojik olarak daha fazla eksik hissetmesine neden oldu. IQ seviyesi sonunda herkesten kat kat üstün olunca yine sevilmedi çünkü karşıda ki arkadaşım dediği insanlar bu sefer de kıskanmaya ve kendilerini yanında aptal gibi hissettikleri için Charlie 'den nefret etmeye başladılar. Bu da aslında demek oluyor ki insanlara hiçbir türlü yaranamıyorsun ve yine yalnızsın. Ben annesinin ona sanki canavarmış gibi davranmasındansa çocukluğunda charlie' yi destekleyip, sevgisini esirgemeseydi charlie'nin etrafında sevilmeye ve kendini yalnız hissetmesine gerek kalmayacaktı diye düşünüyorum. Keşke toplumda herkes olduğu gibi kabul edilseydi de insanlar kendilerini topluma kabul ettirmek için bu kadar mücadele vermeseydi.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201515bin okunma