Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kiminin yoksul, kiminin zengin olması kötü bir şey,” diye düşünür bazen. “Ne çok zengin olmalı insan, ne de çok yoksul. Her şey kararında olmalı. Hepimiz eşit olmalıyız. Dünyanın bu halini düzeltmek gerekir. İnsanlığı değiştirme işini üstlenecek bir bilginler kurulu atanmalı. Önce ufak tefek işlerle ilgilenirler, insanlara metrik sistemi falan öğretirler, sonra ısınıp açıldıkça daha önemli işlere el atarlar, bakarsın bütün şehirlerin yerle bir edilmesini, onların yerine sokakları dümdüz, bütün evleri kaloriferli, bir örnek şehirler kurulmasını buyururlar. Bütün bunlar biraz pahalıya mal olabilir elbette; ama bankalardaki onca para ne güne duruyor
Sayfa 72 - Jaguar | 3. Baskı Eylül 2021 İstanbulKitabı okudu
Para birçok şeyi satın almak için gereklidir. En azından karnını doyurmak için ona ihtiyacın var. Ben, gerektiği kadar parayla ya­ şamayı seviyorum. Ne kadar param var diye düşünürüm, bakarım çok bol param varsa, onu bolca paylaşarak harcamayı seçerim. Tabii az param varsa da ekonomik davranmayı yeğlerim. Paragöz insan para biriktirir ama ben hayatım boyunca insan biriktirmeyi ön planda tuttum. Paranın satın alacağı ne varsa onları satın ala­ bilirsin ama dostlukları, arkadaşlıkları parayla satın alamazsın. O yüzden arkadaşlarımı, dostlarımı param yüzünden, onların para­ ları yüzünden seçmem. “Az paralıdan arkadaş olmaz” diyen, ay­ rım yapan insanı sevmem.
Sayfa 160 - Alfa Yayınları, 2. Basım : Şubat 2010Kitabı okuyor
Reklam
"..Yaşamışım kaç para Mezar taşları neci? Deli gibi sarılsam da hayata Kalacak nesi var ki?"
Sevda üstüne...
Obada kızlar; yalnız sevdaya, gönüle giderdi. Bir can için, para pul için kızlara, onların gönüllerine karışılmazdı. İnsan soyu bu kadar yozlaşamaz, aşağılaşamaz, küçülemezdi.
Sayfa 128
Biz yabancı kültür etkilerine açık olmamızın, kültür emperyalizmine uğramamızın başında dil inkilâbını görüyoruz. Arılaşması amacıyla târihî birikimleri olan sözcükler dilimizden atılmış, para ödenerek yenileri türetilmiş sözde; en azından Fuzûlî şiiri okunmaz hâle getirilmiş. Şimdilerde «niye İslâm olduk» diye feryâd eden aydınlarımız kültür kopukluğunun bahtsız uşaklarıdır. Batı’da doğan kültür akımlarına edebiyâtımızın kapılarını sonuna kadar açıyor, daha korkuncu bunu kırmak isteyen san’atçılarımıza gericilikle kara çalıyoruz.
Sayfa 82 - Ötüken YayınlarıKitabı okuyor
Çok geç olmadan güzellikle tanışmak, güzellikle kalmak ve sonunda güzellikle vedalaşmak, hayatın en büyük macerasıdır.
Reklam
Madem kalbimin en ince hatıratını bile duyup cevap veren bir Allah var. Dünyanın beş para minnetini çekmem. Madem O var, her şey var.
Sayfa 67 - Genç Nesil YayınlarıKitabı okudu
"O günlerde çok şey değişti. Ne kadar olağanüstüydü… Değişim… Evet, kesinlikle mistik ve mucizevi. Yanlış insanı öldürecektim. Kendimi öldürmek suretiyle gerçek suçlularla ödeşmek ve onları suçlamak hakikaten delilik. Eğer bir öldürme eylemi olacaksa, bırakın doğru düzgün olsun. Kendimi öldürmem cinayet anlamına gelir… Masum bir bireyin infaz edilmesi… En iyi ihtimalle, bir kenarda duran masum bir insanın öldürülmesi. Öldürülmesi gereken kesinlikle ben değilim; çünkü bir yaşam amacı bulamadım. Birkaç günde gerçekleşen bu değişim o kadar inanılmaz ve olağanüstü ki… Fevkalade! Bu değişimin büyüklüğü henüz tam olarak kavranamadı sanırım. Tam anlamıyla asimile olmam, geçmişteki ümitsiz halimi görmem zaman alacak. Muhtemelen o zaman bile durum şimdiki kadar basit görünecek: hayatımın anlamı yoktu. Para, arabalar, evler ve diğer bütün oyuncaklar sizi nereye kadar idare eder? İnsanın hayatında esaslı bir şeyler olmalı; uyanmak, yıkanmak, giyinmek, yemek, günü değerlendirmek, insanlarla kaynaşmak ve gerekeni yapmak için bir neden. İnsan bir şekilde dünyaya katkıda bulunmalı; aksi halde hayat anlamsız olmaktan da beter… Evet, sanırım müstehcen bir şakadan başka bir şey değil. Öyle ama gülen kim? Evet, kesinlikle, bir emekçi aldığı parayı ve sahip olduğu huzuru hak ediyor ve yaşam sevinci, hizmetle geçen bir hayatın münasip sonucu… İyi yaşanmış bir hayat… Hımmm, evet, evet tabii, sistemde kazara meydana gelen bir aksaklık… Hayat gerçekten harika…”
Lale Devri şairlerinden Nedim'in bir beyiti diline takılmıştı. "Bu şehr-i İstanbul ki bu misl-ü bahar Bir sengine yek para Acem mülkü fedadır"
Sayfa 109Kitabı okudu
Kapitalizmin yeryüzünde yayılmasıyla faiz yoluyla ve yeşil bir kâğıt olan doları dünya parası yapıp istedikleri kadar para basmak suretiyle elde ettikleri astronomik zenginlikleri vasıtasıyla tüm dünyayı kendi tahakkümleri altına almak için plânlı, programlı çalışan bu kimseler bugün fiilen ve hukuken ilan edilmiş bir "Dünya Devletini" henüz kuramamış iseler de artık aynen böyle bir devlet varmış gibi GDD (Gizli Dünya Devleti)'ni oluşturmuş bulunmaktadırlar.
Reklam
Mutlaka yalan ve kurnazlıklarıyla beni kafese koydukları kanısındaydılar; oysa eminim ki, para vermeyip onları kovsaydım, beni daha çok sayacaklardı.
Algı her şeydir mesela hepimiz önemli olduğunu düşünmeseydik para sadece renkli kağıtlardan ibaret olurdu.
Gerçek anlamda yaşamak istiyorsan, ye, iç, keyfine göre para harca, çünkü hayat bir laboratuvarın ya da bir dükkanın tahta iskemlesinde ya da deri koltuğunda çalışmaktan ibaret değil.
Fakat toprağın üstünde koşan, onun üstünde beş on para kazanmak kaygısıyla dönüp dolaşan insanlar ne tuhaf mahluklardı. Ve denize bir dakika durup bakmaya vakitleri olmadığını söyleyen bu insanlar ne zevksiz mahluklardı.
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
“Ne kadar para kazandığınız önemli değildir, ne kadarını tasarruf ettiğiniz önemlidir.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.