Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
İlk çıktığında okumuştum. Nihayetinde bir röportaj kitabı. İlber Ortaylı farklı bir dünyanın insanı. Bir yaşam rehberi arayanlar aradığını yüksek ihtimalle bulamayacaktır. Arayışını bulmuş, İlber Ortaylı'yla benzer meraklara, benzer sınıfa dahillere iki üç saatlik keyifli muhabbet. Arada tanımadığınız insanlara, garip paragraflara rastlayacaksınız. Gelin size doğru yolu göstereyim kafasıyla da yazılmamış bir röportaj kitabı. Yazılmamış kitapta ama ben söyleyeyim, öncesinde gidip para kazanın. Haftasonu iki günü, cebinde de beş kuruşu olan insanlara göre değil yönlendirmeler. He, bana göre de değil.
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,4bin okunma
479 syf.
·
Puan vermedi
·
118 günde okudu
Nesin Sen Maho Ağa Mı?
Maalesef Ölü Canlar da ancak dinleyerek bitirebildiğim klasiklerden. Gogolle ilk Palto eserinde tanışmıştım. Ölü Canlar bence konusu oldukça ilgi çekici bir kitap. Bir gün sıradan bir vatandaşın aklına ölü olan ama bildirilmeyen vatandaşları mülk sahiplerinden satın almak gelir. Yani bunu türkiyedeki ağalık düzeni gibi düşünebiliriz sanırım. Ağalardan ölmüş ama devlete kaydı geçirlimemiş ırgatları satın alan bir adam ana kahramanımız. Bu adamlar yoluyla para kazanmayı planlıyor aslında. Konu çok güzel ama işlenişi aşırı uzun. Bu kitap mesela diğer klasiklerin aksine okumaya başladığım ilk andan bende bir heyecan oluşturmuştu ve devamını merak etmiştim ama biraz ilerledikten sonra konu o kadar akmıyordu ki okumaya dayanamadım ve dinleyerek bitirdim. Maalesef çok beğenemedim.
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,7bin okunma
Reklam
%36 (126/342)
·
Puan vermedi
Kitap güzel, akıcı, yazar kaliteli bir çalışma yapmış. Ona lafım yok. Ben Osman Hamdi Bey'e kızdığım için yarım bırakıyorum. Nedeni... Spoiler Osman Hamdi, Paşa babası tarafından Paris'e hukuk okusun diye gönderiliyor ama bölümünü sevmiyor. Resim yapmak istediğini için sanat atölyelerinde takılıyor. Para sıkıntısı yok gayet rahat yaşıyor. Maria isimli bir kızla tanışıyor. Evleniyorlar ve İstanbul'a babasının konağına yerleşiyorlar. Küçük bir kızları var. Maria bütün ailesini Paris'te bırakıp, geliyor. Sonra Osman Hamdi, Bağdat'a göreve gidiyor -2 yıl kadar- o arada bir kızı daha oluyor. Fransızcası çok iyi olduğu için bu şekilde görevlere gönderiyorlar. Viyana'daki görevi esnasında 17 yaşında bir genç kıza aşık oluyor -o kızın adı da Maria- ve onu kendisiyle evlenmeye ikna ediyor. Birlikte İstanbul'a geliyorlar, ilk Maria'yı boşuyor ve küçük kızıyla Paris'e geri yollayıp diğeriyle evleniyor. Bu kadar kolay mı? Bu yüzden kitabın devamını okumaktan vazgeçtim.
Kaplumbağa Terbiyecisi
Kaplumbağa TerbiyecisiEmre Caner · Kapı Yayınları · 2014812 okunma
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hindistan'ın bir köyünde çocuk yaşta evlendirilen Lakshmi... Hayatı zindan eden bir eş vardır. Ama kayınvalidesi ona çok iyi davranır bildiği herşeyi Lakshmi ye öğretir. Artık dayanamaz ve evden kaçar. Özgür olmak ister. Kendisini Jaipur da bulur. Burada hayat kadınlarına kına yakar. Hasta olan kadınlara şifalı karışımlar hazırlar. Para biriktirip kendine ait evi olsun ister. Yolu mimar olan Samir ile kesişir. Samir , Lakshmi yı ünlü bir kına sanatçısı olarak sosyeteye tanıtır. Soylu ve zengin evlere gider kadınlara kına yakmaya başlar. Ün salar... Samir e karşı ilgilisi vardır. Ama Samir ondan hamile bıraktığı kadınların düşük yapması için karışımlar yapmasını ister. Bir gün karşısına kaçtığı kocası ve varlığından haberdar olmadığı kardeşi çıkar. Kardeşinin gelişi herşeyi değiştirir. Kardeşine sahip çıkar ama.... Devamı kitapta...
Kınalı Çiçekler
Kınalı ÇiçeklerAlka Joshi · Arkadya Yayınları · 2021211 okunma
·
Puan vermedi
“… dünya açısından hayri kritik bir durumun temeline Öykü’yü yerleştirir Harari, insanın kurgu yaratma ve ona inanma gibi tuhaf, diğer canlılarda bulunmayan bir özelliğe sahip olmasını. Büyük ölçekli insan ortak sistemlerin hepsi-dinler, hukuk sistemleri, politik sistemler, hatta para-beraberce inandığımız öykülerden ibarettir ve insan medeniyeti tamamen bu öykü üretme, anlatma ve gerçek yerine koyabilme meyli (ya da belki becerisi) üzerine kuruludur, Harari’ye göre. Diğer türler iletişim sistemlerini sadece gerçeği tanımlamak için kullanırken, insan dilini sadece gerçekliği tanımlamak değil gerçeklik yaratmak için de kullanır…” Kitabın ön sözünde bunlar yazmakta. İnsan olmak, hikaye üretmek ve o hikayelere göre yaşamak, o hikayelere inanmak ve o hikayeleri başkasına inandırmaktır da. Hepimiz aslında yaşadığımız, ortağı olduğumuz, kıyısından geçtiğimiz, uzaktan baktığımız, ya da görüldüğümüz hikayelerin toplamı değil miyiz? Roman, insan olmada hikayenin rolünü ele alıyor. Genel anlamda nitelikli bir roman olduğunu belirtelim. Ama kurgu boyutunda kimi sorular var: şişenin içindeki mektubu bulup okuma kurgusu bir klişe olmasına karşın, yazar bunu kullanmaktan geri kalmıyor. Roman bir kez daha gözden geçirseydi ve belli bir süre için de “demlenmeye” bırakırsaydı sanki daha iyi olacaktı.
Maymunlar Gezegeni
Maymunlar GezegeniPierre Boulle · İthaki Yayınları · 20185,3bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
OSHO Sen ne kadar BOŞ(O)sun !
Kitap tahammül sınırlarımı sonuna kadar zorladı hatta bir ara sinirden kollarım uyuştu. Evet o kadar! Taklit hemde kötü taklit! Oshoya söylemek istediğim şey herşeye karşı çıkmak seni özgür yapmaz! Asi mi olmak istiyorsun?! Yapacağın sey seninle aynı akla sahip yahut seninle aynı uzvi ihtiyaçlara sahip insanlardan emir almak yada öğretilerini takip etmek yerine seni yaratana dön emin ol o zaman herkese asi ama yaratılışına tabii olursun. Ki O yaratıcının koyduğu hiçbir kanuna baş kaldıramazsın çünkü hepsi senin icin vardır! Ağaçlar, mevsimler tüm evren. Tabiatınla uyum içinde olursan özgür olursun ona başkaldırırsan değil. Osho' yu okuyacağınıza gidin Rollo May okuyun arkadaşlar keyif alırsınız. Taklitlerden de sakınmış olursunuz. Son bölümünü okumadım ama duyduğuma göre para önemsiz diyormuş nerden diyor bunu biliyor musunuz kendisine ve muritlerine kurduğu bilmem kac bin metrekare arazi üzerine yapılmış tatil köyünden :) :).
Rollo May
Rollo May
Osho
Osho
Kendin Olmak Cesaret İster
Kendin Olmak Cesaret İsterOsho · Omega Yayınları · 013 okunma
Reklam
480 syf.
5/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Son sayfasına kadar severim belki diyerek okudum ama yok sevemedim ya. Kötü degildi yani okudum ama devamını alıp okumam. Layala hiç benlik bi karakter değildi, her şey dozunda güzel olduğundan Layalanın bu fazla inatçı ve sert kız ayakları sıktı beni bi noktadan sonra, Thane ehh iyiydi ama aralarında ki çekimi ( ki o da varsa?¿) hissedemedim asla. Ve o çeviri? Emek var tabiki bi şey demek istemiyorum aslında ama kimse babasının hayrına çevirmiyo bu bi iş. O yüzden söylüyorum çeviri bok gibiydi jfkfmfmf (kişisel görüşüm tamamen.) Üşenmedim gittim indirdim baktım evet kitabın orj metni de öyle çok akıcı değil zaten betimlemelerle vs dolu kelime seçimleri bazen old? ama çeviride kullanılan kelime seçimleri beni delirtti gerçekten. 50 yıl önceden geliyo en az çeviri, kitabın bütününde akıcılıkta yakalanamamış böylelikle. Tabiki bu tamamen kişisel görüşüm beni ayar eden şeyleri başka okurlar fark bile etmeyebilir, çeviri de normal gelebilir ama dediğim gibi beni delirtti. Son zamanlarda okuduğum kitapların ikisi iyiyse beşinin çevirisi son okuması iğrenç ya bi ton para veriyoruz kelime hatalarına anlamsız veya böyle yoran çevirilere sabrım kalmadı. Bi de son zamanlarda çok güzel fantastik kitaplar okudum belki de o yüzden sönük kalmış olabilir tabi benim için ama fantastik açıdan da romantizm açısından da çok eksikti bana göre.
Elf Kraliçesi'ne İtaat Edeceksiniz
Elf Kraliçesi'ne İtaat EdeceksinizJ.M. Kearl · Olimpos Yayınları · 20246 okunma
576 syf.
5/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Seri herkes tarafından çok konuşulan bir seriydi diye başladım fakat beklentinin altında kalan bir seriydi benim için. Seride sevdiğim kitap bu oldu diğerlerine nazaran daha iyiydi. Stella'nın özgüven eksikliğini bir noktaya okumak sıkıntı değildi fakat her seferinde tekrar eden bir döngüdeydi sanki ve christian karakteri de sürekli ben kötüyüm ve karanlığım diye takılması baya sıktı. Sıkıntılıysan ve biliyorsan git tedavi ol! Kitabın en büyük olayı stalkerdı fakat çok daha iyi bir şekilde anlatılsa tadından yenmezdi ama o konuda beklentimi karşılayamadı. Tüm bunlara rağmen seride sevdiğim kitap bu oldu. Övüldüğü kadar iyi değildi ama okunur gözüyle bakıyorum. Yine de kitabı almak yerine pdf olarak okumak daha mantıklı bu seriye para heba edilmez.
Çarpık Yalanlar
Çarpık YalanlarAna Huang · Martı Yayınları · 20231,243 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Kitaba Dair.
Kitap bir derlemeler manzumesi gibi de okunabilir bir kitaptır. Kendi tarihinden nefret eden bünyelere, dışarıdan gözlerin Türk'ü nasıl gördüğüyle ilgili mihmandar olacak satırlar vardır. Gözlemci olabilmek ve bunu adilane yapabilmekte bir meziyettir. Günümüz insanının aksine, almış olduğumuz tarihi mirası sürdürebilmiş olsak sanırım yine takdir edilecek bir toplum içinde yaşıyor olabilirdik. Rastgele bir Anadolu evinde yaşanan hürmet belki taşrada hâlâ sürüyordur ama büyükşehirlerde yaşanan içler acısı gayri insani durumlar göz kanatırken, vicdan sızlatırken, övgü alınan tarihlerin şahitleri eminim ki kimseden para alarak bunları yazmamışlardır. Hülasa okunası, iç geçirilesi kitaptır.
Yabancılara Göre Eski Türkler
Yabancılara Göre Eski TürklerAhmed Djevad · Yağmur Yayınları · 19783 okunma
172 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bazı Şeyler Bir Tek Bana mı Acayip Geliyor?
Bu romanda, sinemacı olma hayaliyle yola çıkan fakat kendini sansürcü olarak bulan bir kurgu operatörünün hikayesine tanıklık ediyoruz. Çalıştığı kanaldaki görevi sakıncalı görüntüleri sansürlemek olan baş kahramanımız monitörde akan sahnelere müdahale ederken hayatının kontrolünü kaybetmeye başlar. Beklenmedik anlarda, dehşet verici manzaralar, olmaması gereken sahneler karşısına çıkar. Mesleğinin yan etkisi olduğunu düşündüğü bu tuhaflıkları kendi kendine çözmeye niyetlenir. Çözmek için dönüp kalır, görmezden gelir, üstüne gider. Başkahraman geçinmek için sansür yapmak zorunda. Bu durumdan nefret ediyor fakat para kazanıyor. Ama bazen kendisi de sansür yapıyor, mesela bir şeyleri birine eksik anlatıyor. Bir kısmını anlatıyor, devamını anlatmıyor. Aslında sansür onun da içine işliyor. Kendisi de bu yozlaşmanın bir parçası oluyor. Kitabın anlatımında ben dili kullanılmış ve başkahramanın sevgilisi Esra'nın ismi dışında başka bir kahramanın ismi geçmiyor. Kitap da her şey çok sade fakat kurgusu karışık. Yine kitabın bir başı ya da sonu yok. Başkahramanın yaşadıklarını bir filmden sahneler izler gibi izliyoruz. Silinmiş Sahneler Hakan Bıçakcı'nın okuduğum ilk eseriydi. Yazarın üslubunu özgün buldum, dilini sevdim. Diğer kitaplarına da şans vereceğim. Keyifli okumalar.
Silinmiş Sahneler
Silinmiş SahnelerHakan Bıçakcı · İletişim Yayınları · 0119 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.