Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Görmek için gözlerimi kaparım. Paul Gauguin
Interieur 1913
Sanat hayatı boyunca, teknik resim ve grafik sanatı üzerine usta isimlerden biri olarak anılan Pierre Bonnard, 1888'de Paris'te Julien Akademisi ve Güzel Sanatlar Okulu'nda eğitim gördü. Maurice Denis ve Edouard Vuillard ile stüdyosunu paylaştı, en çok da Paul Gauguin'den etkilendi. Onun fırça darbelerine ve baskın renkleri kullanmasına hayranlık duydu. Önce, tamamen renklerle yapılan biçimlendirme anlayışına sahip Nabilere, sonraki yıllarında ise içtencilik (intimisizm) akımına yöneldi. Sanatçı, aynı zamanda Japon baskı sanatından ve tablolarından da feyz aldı ve renk geçişleri ile ışıklandırma konusunda orijinal bir üslup yakaladı. Van Gogh'a ilgisinin artmasıyla, o da tutkularını tablolarında yansıtmaya başladı. Bonnard, iç mekân konusunda ustalaştı. En ünlü tablolarından 'Interieur'da sanatçı, ev içinden gündelik bir sahneyi konu edinir. Yatağın üzerinde oturan insan, aynadaki aksinden kendini belli eder. Tablodaki sıcak ve soğuk renklerin karşıtlığına getirdiği hareketlilik ve canlı renkler, sanatçıyı özel kılar.
Reklam
Composition IV 1911
20'nci yüzyılın en parlak ressamları arasında sayılan Kandinsky, hukuk eğitimi aldığı sırada gittiği Monet'nin sergisinden etkilendi. Okulu bırakarak Münih'e taşındı ve Franz von Stuck'tan dersler aldı. Kendilerine Blue Rider' adını veren bir grup ekspresyonist sanatçının arasına katıldı ve resim sanatına yön veren Franz Marc ve Paul Klee ile tanışma fırsatı buldu. Zamanla ustalaşan Kandinsky'nin tarzı, ekspresyonizm ve fovizm (çiğ ve bağıran renklerin doğrudan kullanımı) arasında değişen soyut bir hal aldı. En ünlü tabloları, soyut sanat akımı içinde yaptıkları oldu. Seyahatleri sırasında Van Gogh ve Gauguin gibi empresyonist sanatçıların eserlerini inceleme fırsatı buldu. Nazi iktidarına kadar Bauhaus'ta öğretmenlik yaptı. Bir süre sonra Fransa vatandaşı oldu. Ressam için sanatın asıl amacı, dış dünyadan sıyrılıp iç dünyayı harekete geçirmekti. 'Kompozisyon IV tablosunda kullandığı canlı mavi, sarı ve pembe tonlara rağmen, mutluluktan çok içe kapanık ve karışık bir his dünyasına hitap eder. Resmini soyut ve özgür sanat olarak tanımlayan Kandinsky eserinde, çizgileri serbest, renkleri özgür bir atmosferde kullanarak iç dünyasını yansıtır.
Nave Nave Moe 1894
Hayatının büyük bir bölümünü Tahiti'de geçiren Paul Gauguin, 1855'te Fransa'ya döndüğünde bir süre borsada çalıştı ve resme olan tutkusunu hobi olarak devam ettirdi. 1882'de çalıştığı borsa dramatik bir çöküş yaşayınca, hayatının kararını alarak yalnızca resme yöneldi. İlk resimleri empresyonist tarzda olmasına rağmen Pissarro’yla tanıştıktan sonra farklı bir vizyon yakaladı ve daha çok sembolizmin etkisinde eserler verdi. Japon resimlerini incelerken keşfettiği parlaklık, karışık renkler ve özel çizgiler de Gauguin'in kendi tarzını yakalamasında etkili oldu. Eserlerini, Tahiti’den edindiği izlenimleri harmanladığı, özel tarzıyla yorumladı. En önemli tablolarından “The Vision after the Serman', bu dönemin ürünü olarak ön plan çıktı. 1894'te yaptığı başarılı tablosu 'Nave Nave Moe', Tahitili iki genç kızın gün ortasındaki en saf halini anlatır. Kullandığı canlı renkler ve resmin doğallığı, ressamın başarısını perçinler. Sentetik teknik kullanan ressamın eserinde iki kız, kompozisyondan uzak, yapıştırma gibi durur.
Vase With Twelve Sunflowers 1888
Bazı resimleri ve eskizleri, dünyanın en değerli eserleri arasında yer alan Vincent Van Gogh ilk gençlik yıllarında bir sanat simsarlığı firmasında çalıştı. Öğrenimini yarıda bırakmasına karşın, üstün zekâsı onu resim sanatına yönlendirdi. Resim kariyerine ölümünden 10 yıl kadar önce başladı. Paris'te tanıştığı izlenimcilik akımı, eserlerinde canlı renklere geçiş yapmasını sağladı. Bir süre sonra da kendine özgü tarzını bularak genç nesilleri etkiledi. 10 yıllık kariyeri boyunca, iki bine yakın esere imza attı. En önemli eserlerini ise ölümünden iki yıl kadar önce yaptı. En yakın arkadaşı olarak bilinen Paul Gauguin ile ilişkilerinin bozulması üzerine kulaklarından birini kesti ve giderek bozulan ruh sağlığı intiharına sebep oldu. En ünlü tablolarından biri olan 'Vazoda On İki Ayçiçeği', parlak sarı rengi ve hemen tuvalden çıkacakmış gibi canlı oluşuyla sanatseverlerden tam not aldı. Vazoda görünen 12 ayçiçeği, gerçekliğinden çok, ressamın kendi iç dünyasındaki yansıması olarak tuvale taşındı. Ressamın, sade fon önünde ayçiçeklerine akıcı fırça vuruşlarıyla canlılık kattığı gözlemlenir.
Reklam
Paul Gauguin
🎨 Bouquet of Peonies on a Musical Score 1876
Paul Gauguin
🎨 The Cellist (Portrait of Upaupa Scheklud) 1894
İki milyon kitap okuduktan sonra da hâlâ insanlarla ablalı abili konuşmazsınız ya öf. Ruhumuzdaki varoşluğu kitapla da söküp atamayacaksak bu nasıl bir ortadoğululuktur. Buyrun çiçek. 🎨 Vase of Flowers, 1896. Paul Gauguin.
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.