"Kış, 'İlkbahar benim kalbimde' deseydi ona kim inanırdı?"
Halil Cibran
"Yaraların, ışığın içine sızdığı yerdir."
Mevlana
"İnsanım, bazen kırılıyorum, bazen parçalara ayrılıyorum ama sonra tekrar tekrar birleşiyorum."
"Görebilmek için gözlerimi kapatırım."
Paul Gauguin
"Hayat iki şekilde yasanır: Ya hiç mucize yokmuş gibi ya da her şey birer mucizeymiş gibi..."
Albert Einstein
Hepsi insana dairdir. O yüzden bir gün bir bakarsınız, o duvar yerinde durmuyor. Duvarı yapan da yıkan da insandır. Kaçmak isteyenleri belli etsin diye ördüğü duvarı beyaza boyayan; sonra o duvar yüzünden yaşanan acılar unutulmasin, ibret olsun diye yıkarken bir kısmını tutan, üstüne rengarenk grafitiler yapan da insandır.
İşin doğrusu, tüm bu çelişkiye, karmaşaya, iniş çıkışa rağmen ibre yaşama dönük olan yönü göstermekten de hiç vazgeçmez. Gelişmeyi engelleyen her duvar bir gün mutlaka yıkılır, düşer. Çünkü insanın iyiye olan potansiyeli güçlüdür. Yol biraz uzun, engebeli ve bazen biraz sarsıcı da olsa insan kendi iradesiyle sevgiye dayanan, adil, özgür ve zengin bir yaşam kurabilir.
Prometheus, ateşi bir kez tanrılardan çalmıştır. Pandora'nın kutusundansa sadece acı, keder, yalan, öfke değil; umut da çıkmıştır.
Bizi sağlam kılan şeylerden biri; kırılabilen tarafımızı kabul ederek hayata, deneyime gerekiyorsa kırılmaya açık olma cesaretini göstermek.
Yara alma cesaretini göstermek, gelişimin temelinde yatıyor.