Birçoğu kararsızlıkla ve korkuyla sordu. Pek azıydı oysa merakla soran. Pek azı, 'Nasıl?' yerine, 'Neden?' dediler. 'Nasıl, başımıza böyle bir şey gelir?' demediler de 'Neden başımıza böyle bir şey geldi?' dediler. Şikayeti bırakıp anlamaya çalışmanın dayanılmaz merakıyla sordular. Ve işte çağımızın yalancı hayatından sıyrılıp hecelemekten kurtuldular. Doğru soruyla doğru cevaba ulaştılar."