Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mutluluğu kendi ellerinle geri çeviriyorsun. Herkes önündeki umutlara bakarak yol aldıkça, sen arkada kalana odaklanıyorsun. Madem öyle, arkanda aradığın kişiye bir bak. Hayatı ne güzel değil mi? Şu an her şeye sahip. Yiyor, içiyor, geziyor, belki de güzel bir aileye sahip oldu. Üstelik seni ömründe hiç görmemiş ve tanımamış gibi, mutlu. Sen peki? Hâlâ geçmişe özlem çeken bir zavallı.
Benim mutlu sonum hangi iyiliği yaptığımla veya icimde ne olduğuyla alakalı değil. Nasıl göründüğümle alakalı. Bana bir seçme şansı bile verilmedi." +Beatrix'i ilk gördüğünde onun hakkında ne düşünmüştün? -Bilmem güzeldi. +Peki ya şimdi? - İğrenç + Demek ki güzellik sadece ilk bakış kadar sürüyor.
Reklam
Uyanıyoruz, uyumuyoruz da uyanık mıyız peki? Beynimize çektiğimiz ya da çekilmesine izin verdiğimiz naylon güçler, düşünceler sağ olmasın...
Yol gözlemenin hakikaten ateşten daha şiddetli olduğunu peki acı tadıyorduk.
Âhh bu sosyal medya!!!!
Düşünelim! Bir düğün… Gelin ve damadın boynunda haç işareti, ne dersiniz! Ağız birliği olmuşçasına “Bunlar Hıristiyan mı?” denilir. Peki! Düğünlerdeki eğlence ve dans görülünce neden bu söylenilmiyor? Yine onlara benzemiş olunmuyor mu? Düğün bu, cenaze değil ya! Tabi ki! Kadınlar kendi aralarında eğleniyor, erkekler var mı? Asla olamaz! Ama cep telefonları içeride; kızlardan biri veya birkaçı dayanamayıp, resim çekip paylaşım yapıyor. Hemen sosyal medyada… Sonrasında kadınların kendi arasında yaptığı ve bir tek erkeğin girip göremediği eğlenceyi sosyal medya paylaşımı vesilesi ile binlerce erkek görüyor. Belki de düğüne gelen erkek sayısı elli – yüz kişiydi, fakat gelini gören binlerce kişi…
Reklam
Devlet gemisinde herkes dümene geçmek isteyecektir, çünkü alınacak maaş çok yüksek. Peki bu gemide sıradan yolcu için şöyle küçük bir yer olmayacak mı hiç?
“Peki, şimdi ne biliyorum onlar hakkında? Tek bildiğim küçük kızım geceleri zengin züppeler koynuna giriyor tıpkı fahişelerin yaptığı gibi. Bu tam rezalet.” diye sürekli yakınıyordu.
194 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Eiji Geri Dönecek mi?
Uzun zamandan sonra kaldığımız yerden devam ediyoruz. En son B1, Kyoka'nın evinde tutuklanıp cezaevine gönderilmişti, sonraki günlerde Rei gelmiş ve hayatının intikam etrafında döndüğü ve intikamının sonucuna dair her şeyi Rei'ye açıklamaya başlamıştı. Bu ciltte B1'in keşfettiği LL cinayetlerinin ardındaki gerçek nedir? B1, SKALL'a nasıl bağlandı? Peki B1'e göre Yoko kimdi? Bunları öğreniyoruz. Ciddi anlamda B1'in gerçek suçluyu bulmak için herkesi kullandığını ve asla pişman olmadığını öğreniyoruz. Son bölümde ise sürpriz bir son ile şaşırtıcı bir şekilde cildi bitiriyoruz.
My Dearest Self with Malice Aforethought, Vol. 6
My Dearest Self with Malice Aforethought, Vol. 6Hajime Inoryu · Kodansha Comics · 20211 okunma
Galiba...her şey ama her şey yanılsamadan ibaret: Sanat, bilim, din, astroloji, gofret...illüzyonsuz, yanılsamasız, yanlışsız, sapmazsız hiçbir şey yok hayatımızda. İnsan yanılmak, aldanmak, yetinmek, sonsuzluğu kendi ölçüleriyle tartmak zorunda. Ve bu tam bir zavallılık. Gene de her birimiz başkalarının düşündüğünden farklı kişileriz... Peki ya aşk!
Sayfa 305 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
... Böyle olduğu halde dostum, bizimle eşit olan, örnek almamız gereken çocuklara biz kul muamelesi yapıyoruz. Hiçbir istekleri olmamalı! -Sanki bizim yok mu? Peki bizi ayeıcalıklı kılan şey ne? -Çünkü biz yaşça daha büyük ve daha akıllıyız! ...
Peki ya Rab, zavallıların ve yoksulların yurdu nerede?
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"KANAT" "Böyle gülebileceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Aklımın ucunda çocukluğum duruyordu. Hafifçe dokunsan çocukluğuma aklımın ucundan aşağı düşecekti. Tutamayacaktım hakikatten düşecekti." Hangi okulda okuyacağımızı, mesleğimizi, hobilerimizi, tuttuğumuz takımı, kime aşık olacağımızı, hatta kiminle evleneceğimizi
Kanat
KanatSelçuk Karadağ · Kitap Müptelası Yayınları · 202329 okunma
Derinlik gerektiren her şey zarar görüyor. Yüzeye doğru çekilip duruyoruz.
Bu değişim bizi nasıl etkiliyor peki? Bu soruyu sorduğumda gülümsüyor Sune. "Süratin insana çok iyi hissettiren bir tarafı var. Buna bu kadar gömülmüş hissetmemizin bir nedeni harika bir şey olması, değil mi? Bütün dünyayla bağlantı içinde olduğunuzu, herhangi bir konuda olup biten her şeyi öğrenebileceğinizi hissediyorsunuz." Gelgelelim maruz kaldığımız enformasyon miktarında ve bu enformasyonun geliş hızında meydana gelen muazzam artışın bir bedeli olmadığını söylüyoruz kendimize. Bu bir yanılgı: "Çok yorucu hale geliyor." Daha önemlisi, "her türlü boyutuyla derinliği feda ediyoruz." diyor Sune. "Derinlik için zaman gerekiyor. Derinlemesine düşünmek gerekiyor. Her şeye yetişmeniz, her dakika e-posta göndermeniz gerektiğinde derinliğe ulaşacak zamanınız olmuyor. İlişkilerde derinlik için de zaman gerekiyor. Enerji gerekiyor. Uzun zaman aralıkları gerekiyor. Kendinizi adamanız gerekiyor. Dikkat göstermeniz gerekiyor, değil mi? Derinlik gerektiren her şey zarar görüyor. Yüzeye doğru çekilip duruyoruz."
“Ne istiyorum? Yeni bir evde, yeni yüzler arasında, yeni koşullar altında yeni bir görev; bunu istiyorum, çünkü daha iyisini istemek faydasız. İnsanlar böyle yeni bir yere gidebilmek için ne yapıyorlar? Galiba arkadaşlarına başvuruyorlar benim hiç arkadaşım yok. Kendi başlarının çaresine bakmak zorunda olan, hiç arkadaşı olmayan daha bir sürü insan vardır; onlar ne yapıyorlar peki?”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.