Ömürlük giyerim diye bir beden
büyük almıştım seni yüreğime
Yamalı, eski püskü bir sendir hala giyindiğim
Üşümemem bundandır,
biliyorsun buralar hep kış
Adın karışıyor her akşam vapur sesleriyle
soğuk bir limandan kalkan giden yolcular
arasına, tanımadan el sallıyorum şirret şarkılar
eşliğinde ve verem teşhisi konulmuş şiirlerle
Adı eşkali meçhule karışmış polenlerin rüzgarlarıma
bel bağlamış hüzün dolu tetiğini çoktan çektim...
Şimdi Ali de biliyor, Ayşe de kimin için ağladığımı!
Taburcu olamadığımız bir sevdadan
kalma günahlarla açtığımız yaraları
farklı şehirlere taşımış, ölü ozanlardan
dinlediğimiz şarkılarla bıraktığı izin
ikimizce aynı olduğunu anlamışız
Öldürmeyen acılarla aşina olduğumuz
kaç sevdaya çalınmışsa adımız
ve kaç şarkıda düşük yapmışsa mutluluklar,
biz hep aynı içli karanlıkların nakaratı olarak kalmışız
Ahir zamanlarımın sükûnetini bozan ahsenin
Ahu zar mırıldanışlarımın eşkâline takılmış
Aziz gözlerinin dirheminden payıma düşen
bekasında tebessümlerini süslerken
Bana bergüzar kalır şiirlerindeki maksatlarının gıyabı