Henüz vakit varken, gülüm
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri
Volter rıhtımında dayayıp seni duvara
öpmeliyim ağzından
sonra dönüp yüzümüzü Notrdam'a
çiçeğini seyretmeliyiz onun
Memleket hasretiyle yanıp tutuşan, memleketi için yaşayan Nazım;
“’Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
- öyle gibi de görünüyor -
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani...’ diyerek memleket özlemini dile getiriyor.
Hasta haliyle, yabancı bir ülkede, Sovyetler Birliği'nde sanatoryumda yatarken yazdı bu dizeleri ünlü ozan Nazım Hikmet...
Memleketine olan hasretini, ölümünden sonra da bu topraklarda "Irgat Osman" ile "Şehit Ayşe"nin yanına yatmak istediğini dile getirdi.
Mezarının başında, benzin kokusu eşliğinde türküler söyleyen köylünün traktörü geçsin istemişti bu toprağın büyük şairi...
Memleketine hasret ölen Nazım Hikmet, halen Moskova'da Novodeviçi mezarlığında yatıyor.