Gerçek olmayacak kadar güzel bir öykü gibi görünebilir ama gerçek ya da yalan olmasının çok fazla önemi yok.
Sayfa 18 - SelKitabı okudu
Hurdson Nehri’nin ağzında, yeni görücüye çıkmış olan Özgürlük Heykeli’nin birkaç yüz metre ötesindeki bu daracık kum yığını, bir süreliğine, gelecekte amerikan ulusunu oluşturacak olan insanların toplanma yeri haline geldi.
….
1892 yılında Ellis adası kabul Merkezi’nin açılması, miyadını doldurmuş savruk, kuralsız bir göç dalgasının tahtını resmileştirilen kurumsallaştırılmış ve bir bakıma endüstrileştirilmiş bir göç devretmesi anlamını taşıyordu. 1892’den 1924’e kadar günde beş bin ila on bin kişi olmak üzere on altı milyona yakın insan Ellis Adası’na ayak bastı.
Sayfa 12 - SelKitabı okudu
Uyumuyorsun, ama uyku artık gelmeyecek. Uyanık değilsin ve hiç uyanmayacaksın. Ölü değilsin ve ölüm bile seni kurtaramayacak...
Köpeklerin Tanrısı, kedilerin Tanrısı, yoksulların Tanrısı olabilirsin. Elinde bir tasma, biraz ciğer, biraz servet olması bunun için yeterlidir, ama asla bir ağacın efendisi olamayacaksın. Kendin de bir ağaç olmayı istemekten başka bir şey yapamayacaksın.
Artık sen dünyanın adsız efendisisin, tarihin
üzerinde artık etki yapmadığı kişisin, yağmurun
yağdığını artık hissetmeyen, gecenin gelişini
artık görmeyen kişisin.
metis yayınlarıKitabı okudu
Kayıtsızlık, dili geçersiz kılıyor, işaretleri
anlaşılmaz hale getiriyor. Sabırlısın ama
beklemiyorsun, özgürsün ama seçmiyorsun,
müsaitsin ama hiçbir şey seni harekete
geçirmiyor. Hiçbir şey istemiyor, hiçbir şey talep
etmiyor, hiçbir şeyi dayatmıyorsun. Hiç
dinlemeden duyuyor, hiç bakmadan görüyorsun
metis yayınlarıKitabı okudu