Bu ilk uygarlıkların sanatçıları, varlıkları üç boyutlu olarak düşünemiyorlardı. Derinlik kavramı, onlara, perspektif fikri kadar yabancıydı. Bazı varlıklar yassıydı, diğerleri kompozisyona göre küçülüyordu. Kompozisyon, varlıkların göreceli büyüklüklerini göz önüne almayan manevi bir hiyerarşiye göre gerçekleştiriliyordu.