Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Meryem Balkaya
Meryem Balkaya
@pesimistm
Sınıf Öğretmeni
1111 okur puanı
Haziran 2016 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Off seri kitap okumaktan bu yüzden nefret ediyorum.. Gel de bekle şimdi. Öyle bir yerde bitti ki. Delircm yaaa.... Fantastik kitaplara bayılıyorum vampirli bir kitap en son ne zmn okudum bilmiyorum. Bu kitabı da o yüzden seçtim. Seri olmasına rağmen dayanamadım..
Kitap seriymiş ya seriiiiiii.. Hayal kırıklığına uğradım. Hiç böyle beklemiyordum. Bekle ki 2.si çıksın pff ya. Çok güzeldi çok değişk bir olay örgüsü vardı içine çekildm ve sonuyla duvara tosladım. Tişikkirlir..
Kitabı bitirdikten sonra bu tarz kitap okumayalı ne kadar çok zaman olduğunu farkettim. O kadar güzeldi ki başlamam ve bitirmem bir oldu..
Collin kötü bir sezon geçirmiş, aile evinde sessiz sakin bir tatil geçirdikten sonra şehrine dönerken arabası bozuluyor ve yürürken az kalsın bir araba tarafından ezilme tehlikesi yaşıyor. Peki araçtaki kim güzeller güzeli esas kızımız Harper :) Harper hatasını telafi etmek için Collin'i evine kadar bırakmayı teklif ediyor. Ve hoş sohbet muhabbetle sanki 40 yıllık arkdşlarmş hissi ile birlkte yolculuk yapıyorlar. Harper'n sporla da uzaktan yakından alakası olmadığı için Collin daha rahat ediyor ve hokeyci bir arkadaş olduğunu söylemiyor kızımıza. Nerden bilsn zil zurna aşık olucak yanıp tutuşacak. Sonra ayrılıyorlar şu bu derken 2'li arkadaşlarınn baskısı ile arkadaş bulma sitelerine üye oluyorlar. Pat derken güzeller güzelimiz orda da buluyor hokeyci çocuğumuzu :)
Ayh gerisi de hadi kitapta olsun. Çünkü çok tatliş ve içinizi sıcacık edicek bir kitaptı. Bayılarak okudum. En kısa zamanda 2.kitabı da okucim. Hokey aşkımı depreştirdiği ve bu hasretimi de giderdiği için tenks yuuuu :)
Öneririm arkadaşlar okuyun ve de okutun..
Okur Takip Önerileri
Bir solukta okuduğum kitabıma o kadar geç yorum giriyorum ki hiç yakışmadı bana.. Ama neyse ne demişler geç olsun da güç olmasın..
Violet babası gibi katipler birliğine girip katip olmak ister ancak annesi tarafından biniciler okuluna gönderilir. Kendini bildi bileli katipliğe hazırlanır. Zekidir, çalışkandır ama bir binicide olması gereken güç kuvvet onda yoktur. Aksine narin, kırılgan bir vücuda sahiptir. Ve bu durum onun için hiç iyi değildir. Çünkü ejderhalar 'kırılgan' insanlarla bağ kurmaz, onları küle çevirir.
Akademiye gelmeden düşman edinir. Annesinin kızı olması yeter buna. Herkes zayıf olduğu için onu gözüne kestirir. Ölüm an meselesidir. Zekası sayesinde Harman'a kadar gelir. Ve kimsenin kendisi de dahil beklemediği şey gerçekleşir ve Violet ejderhaların en güçlüsü Tairn ile bağ kurar. Tabi bir de altın ejderhamız Andarna ile...
Uzun zamandır okuduğum en iyi kitaptı diyebilirim. Keşke ingilzce bilsm de 2.kitabı okusam. O derce merakla ve 4 gözle bekliyorum devamını. Kitaba, karakterlere özellikle ejderhalara hayran kaldım. Bence bu zamana kadar yazılmış türünün en iyisi kitap. Umarım mayıs göz kapayıp açana kadar gelir de bu güzelliğe bir an önce kavuşuruz.
Şiddetle öneriyorum. Bu kitap kaçmaz. Okuyunuz ve de okutunuz ifindim..
Sinan Mit Müsteşarı. Zeki ve bir o kadar da yakışıklı esas adamımız. Bir gün bir dosya ile ilgilenmesi istenir. Ve hiç başına gelmeyen kendi evinde başına gelir, dosyayı çaldırır, saldırıya da uğrar. Gözlerini hastanede açar ne olduğunu da hatırlamaz.
Elif ise Sinan'ın başına gelen olaylardan dolayı koruması olarak atanır. Bu 2'linin atışması o kadar eğlenceliydi ki. Kitabı bunun için bile okuyabilirsiniz.. Neyse...
Sinan dosya üzerinde tekrar çalışmaya başlar. Dosyanın derinine indikçe gerçekleri bir bir ortaya çıkarır. Ve bulmaması, ulaşmaması gereken şeyleri bulur, ulaşır. Dosya geçmişi de kurcalamasına sebep olur. 1989 yılının İncirlik üssüne Joseph ve Mina'nın hayatına kadar ulaşır.
Mina ah Mina.. Joseph'e aşık olur ve ondan hamile kalır. Joseph dönme sözü verir ve malesf geç kalır. Mina da çaresizlikten onu seven köy öğretmeni Emrah ile kaçmak durumunda kalır. Emrah sözde çok sevdiği Mina'ya zulm eder.. Allah'n belası bir de öğretmen olucak. Yeminle elime geçse evire çevire ağzını burnunu kıra kıra bir hal ederdim. Anası ney ki danası o olsun işte. Pis insanlar.. Ayh neyse sakinim..
Çok severek okuduğum bir kitap oldu. Seriymiş ve 2.kitabı okudum. 1.kitabı da okucam tabi ki.
Ve arkadaşlarımla da okumak ayrı güzel oldu. Şiddetle öneriyorum ifindim..
Maia Tamarin hayali imparatorluk terzisi olan bir kızdır. Terzi olması sıkıntı değil ama erkek egemenliğin hakim olduğu bir imparatorluk da "Kız" olması sıkıntıdır. Baba mesleğine tutkun, küçüklükten gelen bir yeteneği vardır hiçbir abisinde olmayan. Abilerini savaşta kaybetmiş, babası hastalanmış, bir abisi de savaştan gazi olarak gelince iş başa düşmüş. Babasının terzi dükkanını geçindirmeye başlamıştır. Bir gün fırsat ayağına gelmiştir. İmparatorluk terzisi olmak için bir yarışma düzenlenecektir. Babasına da davet gelmiştir ama babası katılamayacak kadar hastadır. Peki abisi ondan da hayır yoktur. Peki kızımız bu fırsatı tepecek midir. Tabi ki hayır abisinin yerine kılık değiştirmiş ve kendini imparatorluk da bulmştr. Türlü hilelerin oyunların döndüğü bu yerde terzi olmak için elinden geleni yapmaya çalışmış başına da türlü belalar açmıştır.
Genel itibari ile kitabımız bu olay örgüsü üzerinde kurulu. Ben çok severek okudum. Fantastik zaten en sewdiğim tür. Ben seriden razıyım. Türü sevenlere de itina ile öneririm.
Adı güzel, kendi güzel Hanzade.. Peki ya bahtı??
Hanzade zengin bir aileye mensuptur. Katıldığı bir davette yakışıklı biriyle karşılaşır. Ve sonra olanlar olur. Kendini hapishanede bulur. Malesef kimseyi de kendine inandıramaz. Başta zorluklar yaşasa da hapishane hayatına o da ayak uydurur. Ve o güzel, soylu kız. Güçlü bir hapishane ağasına dönüşür. Ayrıca çok da zekidir. Keza şeytana bile pabucunu ters giydirir.
Ben kitabı detaylı anlatmak istemiyorum. Açıkçası okuyup kendiniz şahit olun istiyorum, 2 akıl küpünün karşılıklı ataklarını. Ve sizi merak da bırakıyorum :D
Bu arada Komiserim seni es geçmek istemiyorum. Mesleğine duyduğun sevgiyi, saygıyı kitapta çok güzel gördüm ve de imrendim. (yaptığışeylerçokiyiydibuyüzdenkaçmaz)
Kızımız Zengin, kendini beğenmiş, güzelliğinin farkında olan bir kızdan Baltalı hano'ya nasıl evrildi?
Komiser Muharrem bu kadar zeki olmasına rağmen Baltalı Hano'yu alt edebildi mi?
Peki Baltalı Hano Komiseri alt edebildi mi?
Ya aşk bu koşuşturmaca da kimsenin kalbine dokundu mu?
Tüm bu soruların cevabı kitabımızda..
O zaman ne diyoruz..
Okuyun ve de okutunuz ifindim..
Tefken şehri Mars'ta bulunan görünmez kalkanlar sayesinde gizliliğini koruyan bir şehirdir. Ta ki Dünya'dan gelen astronotun keşfine kadar. Saniyelik bir hata bu 2 astronotun ölümüne sebep olur. Şehrin başında olan Peder şehrin gizliliğinin korunması adına bu infazı gerçekleştirir ve astronotlar ve ailelerini dünyaya gönderdiği muhafız tarafından öldürtür. İşin garip yanı herkesi öldüren muhafız kızı öldürmemiş, şehirden de sürgününü istemiş, dünyaya yerleşmiştir. Öldürmediği kız hikayemizin esas kızı Meyra'nın ta kendisidir. Meyra ailesinin ölümünden sonra teyzesinin yanına Forks'a yerleşir. Teyzesi de oğlu da bilmediği bir nedenden dolayı onna kötü davranır. Aralarında grçen bir konuşmaya kulak misafiri olur. Ve ailesinin başına gelen olayları (gerçeği) öğrenir, intikam ateşi ile yanıp tutuşur. Diğer esas kahramanımız Godwin ise bu zamanlarda olaya dahil olur. Meyra'nın üniversitesindeki profesörüdür. Ve bir gün üni hocaları öğrencileri kampa götürürler. Meyra herkes uyuduktan sonra hava almak için dışarı çıkar ve soluğu Mars'ta alır.
Teknolojinin üst düzeylerde olduğu, ışınlanmaların, kırmızı karlarınn ve deniz canlılarının olduğu evren sizi bekliyor.
Ben kitabı sevdim. Arada bazı geçişlerde sıkıntı yaşadım. Godwin ve Meyra arasındaki olaylarda biraz hızlı geldi bana. Ama onn dışında ben evreni çok sevdim. Zaten fantastik kitaplar, deniz kızları en faworilerim olur. Bir de yazarımız o son ile bize golü atmış. 4 gözle 2.kitabı bekliyorum. Umarım en kısa zamanda kavuşuruz.
O zaman ne diyoruz.
Okuyun ve de okutunuz ifindim..
"Her şey olağan akışında bir denizkızını aniden karşınızda bulsanız ne hissedersiniz?
Üstelik gördüğünüz, toplumun bir parçası olmakla istekli bir denizkızıysa?
Ya da bu tesadüfi karşılaşma, planın bir parçasıysa?"
Arka kapaktaki bu sorular hikayemizin bir nebze de olsa özeti niteliğinde..
Sahilde güneşlenen Bayan Bunting ve kızşarı önce bir kafa ve kırmızı kıyafetli birini görürler, boğulduğunu sanıp yardım etmeye çalışırlar. Aslında bu kişi ayağına kramp giren bir deniz kızıdır. Hanım hanımcıklığından ismini alır 'Deniz Leydisi.' Durumu düzeldikten sonra tekrar denize dönmektense karada kalır.
Peki deniz leydisi insan olmak, insan hayatını yaşamak, görmek, merakını gidermek için mi bu sahili seçmiştir yoksa sebebi başka mıdır?
H.g wells kalemini sevdiğim yazarlardan. Bu kitabını da görünce hemen okumak istedim. Deniz kızı konulu kitapları çok severim çünkü. Ama farklı bir kitap buldum konusunu böyle beklemiyordum. İlk defa otantikten okuduk kitabı. Çok eski olduğu için dili sizi bir tık zorlayabilir.
Ne diyoruz..
Okuyunuz ve de okutunuz ifindim..
Kitabımızın kahramanı olan namıdeğer Gray man'in (Court Gentry), istihbaratın kayıp ajanlarını ararken başına gelen türlü belalara konuk oluyoruz.
Bu arada kahramanımızın kod adı da "Saldırgan". Kendisi zeki, çevik ve bir o ladar gözü kara biridir. Bu yüzden zorlu görevlerde ilk akla gelen isimdir. CIA'nın verdiği gizli görevlerde çalışan bir tetikçidir. Daha sonra başka bir birime atanmış ve burada büyük başlar ne istiyorsa onu yerine getirmiştir. Ne olduysa kendisine bir suikast düzenlediğini farketmiş ve Amerika'dan kaçmıştır.
Belli bir zamandan sonra teşkilat ile arayı düzeltip Zehirli Elma adında bir program için çalışmaya başlamıştır. Aslında bu görev başka bir ajanındır fakat yakalanmasından dolayı yerine kendini atamışlardır.
Genel itibari ile kitabımızın konusu bu. Fazla isimden kafanız karışmasın diye isimlere pek değinmedim. 12 kitaplık bir serinin 4.kitabı. Kitaplar arası kopukluk yok ama belki Gray Man'i tanımak için baştan okusak olabilir. Kitabımızın netflix de bir filmi de mevcut. Aksiyon sevenler için film tadında.
Ne diyoruz..
Okuyunuz ve de okutunuz ifindim..
Beatriz, savaşta babasını, evini kaybetmiş, amcasının evinde annesiyle kalmak zorunda kalmıştır. Bu durumu değiştirmek için elinden gelen ne varsa yapacaktır. Bu sevmediği biriyle evlilik olsa bile.
Bir baloda bu fırsatı yakalamış, Don Rodolfo'nun evlilik teklifini kabul etmiştir. San Isidro çiftliğine taşınmış, artık istediği o zenginliğe kavuşmuştur. Peki mutlu olacak mıdır?
Evden sürekli sesler gelmeye, kanlı, kırmızı gözler, cesetler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bir yerden sonra bu durumun geçmeyeceğini fark eden Beatriz kiliseden yardım istemiş, Andres'te yardımcı olmaya başlamıştır.
Evdeki sesler kime aittir?
Neden evden sürekli Juanne sesleri gelmektedir?
Rodolfo'nun bir suçu var mıdır?
Andres evin ne istediğinini bulabilecek midir?
gibi gibi bir çok soru ve cevabı kitabımızda..
İlk defa korku okudum. Çok gerildim bu yüzden. Başta tırssam da alıştım ve korkunun düzeyi de düştü. Sonu hariç sevdim diyebilirim kitabı. Yazım yanlışları, cümle sıkıntıları olsa da ben kitabın içine girince fark etmez oluyorum. Takılanlar varsa haberi olsun..
Benden bu kadar. Okuyun ve de okutunuz ifindim..
Pınar, Aras ve Fatih aynı mahallenin çocuklarıdır. Birlikte büyümüşlerdir. Bir gün yağmur yağarken Aras Pınar'ı, Pınar da Fatih'i dilemiştir. Fatih ise zengin olmayı..
Zaman geçip büyüdüklerinde ise Aras hala Pınar'a aşıktır. Pınar da Fatih'e. Fatih de iyice katlanılmaz egomanyak birisi olup çıkmıştır. Bu duruma katlanamayan Aras Pınar'a açılmış ve malesef karşılığını alamamıştır. Bu yüzden de mahalleyi terketmiştir. Pınar ise en çok istediği kişi Fatih ile nişanlanma kararı almış ama söz günü nişanı atmak istemiştir. Fatih'in gözardı ettiği halleri ile bu sefer daha sert bir şekilde karşılaşmıştır.
Bundan sonra Pınar'ı nasıl bir hayat bekliyordur?
Aras Pınar'na kavuşacak mıdır?
Peki kendini bu kadar çok seven Fatih, Pınar'ın bu hallerine sessiz kalacak mıdır?
Hepsinin cevabı kitapta.
Kitabın sonu şaşırttı mı beni şaşırttı. Peki öyle olmasını ister miydim bilemiyorum.
Okuyun ve de okutunuz ifindim..
Esas kızımız Damla, ailesi ile birlikte bir sahil kasabasında yaşamaktadır. Burası herkesin birbirini tanıdığı, sakin ve güvenli bir kasabadır.
Damla, lise son sınıf öğrencisidir. Hem üniye hazırlanıp hem de ergenliğin getirdiği buhranlarla uğraşmaktadır. Uzun süre platonik sevdiği manitinden ayrılmıştır. Bu buhranların yanı sıra güvenli kasabalarında cinayetler işlenmeye başlamış, artık kasaba ne sakin ne de güvenlidir.
Kasabada güvenlik önlemleri alınmış, Damla da babasının isteği üzerine hiç hazetmediği yan komşusu, eski sevgilisinin en yakın arkadaşı Savaş ile okula gitmeye başlamıştır.
Cinayetler malesf devam etmekte, Damla ve arkadaşlarının da merakını cezbetmektedir. Bir yandan sınava hazırlanmakta bir yandan da katilin kim olduğunu merak etmektedirler. Ve kendilerini katili araştırırken bulurlar.
Acaba katil kimdir?
Damla ve arkadaşları katili bulabilecekler midir?
Peki onca olaydan sonra Damla ve arkadaşları sınavı kazanabilecekler midir?
Bu ve daha fazlası kitapta..
Ergeniklerini dibine kadar hissettiğim bir kitap oldu. Devam kitabı da wattpad de yayınlıyormuş yazarımız. Bilginiz olsun.
Okuyunuz ve de okutunuz ifindim..
Kitabımız güzel hayatı olan mutlu bir köpeği konu almaktadır. Huzurlu bir ortama ait olan Buck malesef bir gün kötü insanlar tarafından kaçırılır. Ve hikayemiz tam da bu noktada gizemli ve aksiyon dolu bir hal almaya başlar.
Kaçırılır, satılır, dövülür, hor davranılır. En sonunda da kızak köpeği olarak çalıştırılmaya başlar.
Her ne kadar zulm görse de yılmaz hep ayakta kalır, ortama uyum sağlar ve öğrenmeye çalışır. Ancak tüm bunları yaşanırken bir ses devamlı olarak Buck'ı çağırmaktadır.
Peki Buck bu sese kulak verecek midir?
Herşeyiyle çok güzeldi. Jack Londom severek okuduğum bir yazar. Kitabı hem okudum hem de izledim. Filmi de bir o kadar güzeldi. İtina ile önerilir.
Okuyunuz ve de okutunuz ifindim..
Çok severek okudum kitabı. İçim sımsıcak oldu. Yeri geldi gözlerim doldu yeri geldi yüzümde bir tebessüm. Okuduğum ve heybeme bir güzellik kattığım için çok mesudum. Siz de geç olmadan bu güzelliği okuyun. Pişman olmayacaksınız :)
Zorluklardan yıldızlara...
