Geçmiş nesillerin hayvanlara yaklaşımı artık ikna edici değil; çünkü bu yaklaşım artık geçerliliği kalmayan dinsel, ahlaksal, metafizik- varsayımlara dayanıyordu. Hayvanlara yaklaşımımızı, sözgelimi Aguinolu Aziz Tommaso'nun hayvanlara yaklaşımını savunduğu biçimde savunmadığımıza göre, Tommaso'nun, insanların diğer hayvanlara yaptıklarının basit bir çıkarcılığa dayandığı gerçeğini gizlemek için döneminin dinsel, ahlaksal ve metafizik fikirlerini kullandığını kabul etmemizi engelleyen bir şey yok.
Sayfa 287 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Düşüncemizin derinliklerine kök salmış ve doğruluğu sorgulanmadan kabul edilir hale gelmişse, ne kadar ciddi ve tutarlı da olsa her türlü karşı çıkış alay konusu olabilir. Böyle bir yaklaşımı ayakta tutan kayıtsızlığı sarsmanın bir yolu cepheden hücum etmektir.
Sayfa 287 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Zorbalığa son verebilmemiz için önce onu anlamamız gerekir.
Sayfa 286 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
1988'de ABD Halk sağlığı Başhekiminin* Beslenme ve Sağlık Raporu'nda, vejetaryenler de 35-64 yaşları arasında kalp krizi geçirme oranının Amerika'daki genel oranın sadece %28'i olduğunu ortaya koyan büyük çaplı bir araştırmaya atıfta bulunuluyordu. Daha yaşlı vejetaryenlerdeki kalp krizine bağlı ölüm oranı, vejetaryen olmayanlardakinin yarısından azdı. Aynı araştırma, et yiyenlerin kolesterol düzeyine kıyasla yumurta ve süt ürünleri tüketen vejetaryen kolesterol düzeylerinin %16, veganlardakinin ise %29 daha düşük olduğunu gösteriyordu.
Göğüs kanseri ile et tüketimi ve yine et ve özellikle sığır eti yemek ile kalınbağırsak kanseri arasındaki bağlantıları tespit eden çalışmalara yer verilmesi
Beslenme uzmanları artık etin vazgeçilmez bir besin olup olmadığını tartışmıyor, öyle olmadığı konusunda fikir birliğine varmış durumdalar. Uzman olmayan kişilerin hala bu konuda tereddütleri varsa, bu tereddütler bilgisizlikte kaynaklanıyor.
Sayfa 281 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Dünyanın birçok bölgesinde vejetaryen kültürler var ve bu kültürlerin mensupları en az benzer koşullarda yaşayan vejetaryen olmayan kişiler kadar, hatta daha sağlıklı. Dindar Hindular iki binyılı aşkın bir süredir Vejetaryen besleniyor. Hayatı boyunca vejetaryen beslenmiş olan Gandhi, bir katilin kurşunu hayatını sona erdirdiğinde yaklaşık 80 yaşındaydı ve son derece aktif bir kişiydi. 140 yılı aşkın süredir resmî bir vejetaryen hareketinin var olduğu Britanya'da artık üçüncü ve dördüncü kuşak vejetaryenler var. Önde gelen vejetaryenlerden birçoğu, örneğin Leonardo da Vinci, Lev Tolstoy ve George Bernard Shaw, uzun ve son derece yaratıcı hayatlar sürdüler. Alışılmamış derecede uzun yaşayan insanların çoğu çok az et yiyen ya da hiç yemeyen kişilerdir. Ekvator'daki
Vilcabamba Vadisi'nin sakinleri arasında sık sık yüz yaşını geçen kişilere rastlanıyor; hatta bilim insanları 123 ve 142 yaşlarında iki erkek de tespit etti; bu kişiler haftada ortalama 30 gramdan az et tüketiyorlar. Macaristan'da yüz yaşını geçmiş ve halen hayatta olanlar kişiler üzerinde yürütülen bir araştırma bu kişilerin büyük ölçüde vejetaryen olduğunu ortaya çıkardı. Uzun mesafe yüzme dalında Olimpiyat şampiyonu Murray Rose, ünlü Finli uzun mesafe koşucusu Paavo Nurmi, basketbol yıldızı Bill Walton, triatloncu "demir adam" Dave Scott ve 400 metre engelli koşu Olimpiyat şampiyonu Edwin Mose gibi isimlerden oluşan uzun bir başarılı vejetaryen sporcular listesi de fiziksel güç ve dayanıklılık için et yemenin şart olmadığını gösteriyor
Sayfa 281 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Vejetaryenlik, gıdalarla, bitkilerle ve doğayla yeni bir ilişki kurmamızı da sağlar. Et, yemeklerimizi kirletir. Ne kadar gizlemeye çalışsak da sofralarımızın başlıca unsurunun mezbahadan çıkan kanlı bir yiyecek olduğu gerçeğini değiştiremeyiz.
Sayfa 278 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Yaratıcı bir vejetaryen diyetinin ne kadar tatmin edici olabileceği konusunda hiçbir deneyimi olmayan kişiler, bunu büyük bir fedakarlık olarak görebilir. Buna verilebilecek tek bir cevabım var: "Deneyin!" İyi bir vejetaryen yemek kitabı alın
Vejetaryen olmanın hiç de fedakarlık gerektirmediğini anlayacaksınız. Sırf damak zevkiniz uğruna bu yaratıkları öldürmenin yanlış olduğuna inanmak ya da yoğun yöntemlerle yetiştirilmeyen hayvanlara da çeşitli şekillerde acı çektirildiğini bilmek, bu ikinci adımı atmak için yeterli neden olabilir.
Sayfa 270Kitabı okudu
İnsanın kendisine uzak bir meselede tavır alması kolaydır; ama ırkçılar gibi türcüler de mesele kendi yaşamlarına yaklaştıkça gerçek yüzlerini ortaya koymaya başlar. Bir yandan İspanya'daki boğa güreşlerini, Güney Kore''deki köpek yeme alışkanlığını ya da Kanada'da yavru fokların öldürülmesini protesto ederken, diğer yandan bütün hayatlarını kafeslere tıkıştırılmış halde geçiren tavukların yumurtalarını ya da annelerinden, gerçek gıdalarından ve bacaklarını uzatarak yatma özgürlüğünden yoksun bırakılmış süt buzağılarının etlerini yemeye devam etmek, Güney Afrika'daki apartheid rejimini kınarken komşudan evini zencilere satmamasını istemeye benzer.
Sayfa 258 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Vejetaryen olmak sadece sembolik bir jest değildir. Kendimizi dünyanın çirkin gerçeklerinden soyutlama, temiz kalma, böylece her yeri saran zulüm ve katliamın sorumluluğundan kurtulma çabası da değildir. Vejetaryen olmak, gerek insan dışı hayvanların öldürülmesine, gerekse onlara acı çektirilmesine son verme yönünde atılacak, pratik değeri ve etkinliği son derece yüksek bir adımdır.
Sayfa 255 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Çocuklarımıza hissetme yetisi olan bütün varlıkları korumayı öğretmeliyiz ve insan dışı hayvanlara yapılanları her fırsatta açıkça protesto etmeliyiz.
Sayfa 253 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu