"Beyaz Pantolon, Sarı Sıcak, Çoban Müslüm, Sinek, Pis Hikaye, Ağır Akan Su, Ekin” gibi öykülerin yer aldığı bu kitapta “sarı sıcak" olarak tanımlanan Çukurova’nın bayıltıcı sıcakları altında, toz , kir ve ter içinde yaşayan insanların yaşam zorlukları bir yandan sıcak, diğer yandan ağalar, diğer taraftan çalışma zorlukları, acılar, yoksulluklar için de verdikleri mücadele bu öykülerin temel mevzuları olmaktadır. Kitap, adını kitabın içinde yer alan Sarı Sıcak ismindeki öyküden almaktadır.
Osmanlı'dan bu yana kökleşerek gelişmiş feodal geleneklerin parçalanıp kapitalizmin kapılarına nasıl dayandığını, bu büyük değişimin insanda yarattığı korkuyu, insan psikolojisini nasıl derinden sarstığını, çürüyen değerlerle yeni değerlerin buluşma noktasındaki derin yalnızlığını, trajedisini anlatır.
Açlık, sefalet ve zor çalışma koşulları altında verdikleri savaş ile düşlerinde yaşayan minicik umutları öykülerin ana konuları olmaktadır. Küçük düşleri, minik umutları için daha da bir sıkı çalışan kıyıda köşede kalmış bu küçük insanları verdikleri büyük yaşam savaşı hemen her öyküde göze çarpar.