Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yılanın başı Ruslar, Ermenileri bir piyon olarak kullanıyorlardı...
"Ruslar da aslında kimin haklı, kimin haksız olduğunu çok iyi biliyorlardı. Çünkü Ermeni denilen belayı Güney Kafkasya'nın başına onlar sarmıştı. Yüzlerce yıl kendi emelleri doğrultusunda Ermenileri kullanmış, onların üzerinden Güney Kafkasya'da hâkimiyetlerini korumuşlardı..."
Sayfa 188 - ZENGİN YAYINCILIKKitabı okudu
Bazı bölgelerde onun ilkbahar geldiğinde tekrar topraktan bitivereceğine inanıyorlar; ama ben hiç öyle bir olay görmedim. Geçmişteki inancıma göre, kendimi öteki olay görmedim. Geçmişteki inancıma göre, kendimi öteki dünyada güçlü olacakların eline teslim etmem gerekiyordu. Yani ya tanrıların ya da şeytanların. Ama şimdi kendi yıldızım hızla solduğuna göre, başka dünyaların savaş oyunlarında piyon olmak istemiyorum. "Bu tanrılara karşı gelmek mi, efendim?" "Sanmıyorum. Beni yaratanlar ister tanrı, ister şeytan olsun, planlarına karşı koymakta kullanacağım bu aklı da yarattılar. Herhalde kendi yaptıkları kalbin içinde bir karşı koyma gücü bulunduğunu bilecek kadar akılları vardı."
Reklam
şeref şahtır, şöhret piyon. şöhretini kaybedersen iki puanın gider, şerefini kaybedersen oyun biter.
Krallar kiliseyi kendilerine güç sağlamak için piyon olarak kullanıyorlardı.
Çocuğunuzu olmasını istediğiniz kişi yapmaya çalışmayın. Kediden siz öyle istiyorsunuz diye kaplan olmaz ya da serçeden kartal. Her çocuk belli bir potansiyel ile gelir dünyaya. Size düşen onu kendi yapamadıklarınızı yapması için piyon gibi kullanmak değil yapmak istediklerini yapması için cesaretlendirmek, destek olmak.
Satrançta kazanmak istiyorsan,bir şeyi anlaman lazım.Anlaman gerekense şu: Oyun bitene kadar hiçbir şey bitmiş değildir.Elinde tek bir piyon kalmış olsa bitmez.Bir tarafta tek bir piyon ve şah varken,karşı tarafın bütün taşları duruyor olsa da,oyun devam eder.Sen bir piyon olsan da - ki belki hepimiz öyleyiz- piyonun en sihirli taş olduğunu asla unutmamalısın.Ufacık ve sıradan bir şey gibi görünebilir ama öyle değildir.Çünkü hiçbir piyon piyondan ibaret değildir.Bütün piyonlar kozadan çıkmayı bekleyen birer vezirdir.Senin tek yapman gereken,ilerlemeye devam etmenin bir yolunu bulmaktır.Her seferinde tek bir kare.Bu şekilde karşıya geçip bütün güçlere sahip olabilirsin.
Reklam
Sen bir piyon olsan da ki “belki hepimiz öyleyiz “ piyonun en sihirli taş olduğunu asla unutmamalısın.Ufacık ve sıradan bir şey gibi görünebilir ama öyle değildir.Çünkü hiçbir piyon piyondan ibaret değildir.Bütün piyonlar kozadan çıkmayı bekleyen birer vezirdir.Senin tek yapman gereken , ilerlemeye devam etmenin bir yolunu bulmaktır.Her seferinde tek bir kare.Bu şekilde karşıya geçip bütün güçlere sahip olabilirsin.
Sayfa 186Kitabı okudu
Ne onlar ne annem ne de babam için bir piyon olmayacağım; kendimden başka kimseye ait olmayacağım.
Sayfa 164Kitabı okudu
576 syf.
·
Puan vermedi
İsa doğduğunda gezegenimizde üç yüz milyon insan yaşıyordu. Günümüzde ise bu sayı yedi milyar. Buna dakikada yüz elli altı insan ekleniyor.Peki dünya bu yükü kaldırmaya hazır mı? Bir adamın hafızası insanlığın kaderini değiştirebilir mi? Adını ve neden Berlin’de bir metro istasyonunda olduğunu bilmiyordu.Elinde Noah dövmesi olduğu için
Noah
NoahSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 2018238 okunma
Böyle olağanüstü, dahice bir oyunun ister istemez göreceli ustalar yaratacağı gerçeğini uzun zaman önce anlamıştım; ama dünyayı yalnızca siyah ile beyaz arasındaki dar yola indirgeyen, otuz iki taşı bir oraya bir buraya, bir ileri bir geri oynatarak hayatının zaferini kazanmaya çalışan kıvrak zekalı bir insanın yaşamını kafada canlandırmak ne kadar güç, ne kadar olanaksızdı; bu insanın yeni bir oyuna başlarken piyon yerine atı yeğlemesi olay yaratır ve bir satranç kitabının ufacık bir köşesinde adının geçmesiyle ölümsüzlüğe ulaşmasını sağlar; bu insan, bu akıl insanı, aklını kaçırmadan on, yirmi, otuz, kırk yıl boyunca bütün düşünme gücünü tekrar tekrar aynı gülünç amaca yöneltir: bir tahtanın üzerinde tahta bir şahı köşeye sıkıştırmak!
Reklam
"Neticede ben bir piyon ya da fil değilim evlat, ben kaleyim."
Sayfa 154Kitabı okudu
"Ders çalışıyor musun?" Diye soranlara kendimi piyon gibi hissetmeyeceğim.
Biz hiç tanışmasaydık, hatta sen hiç doğmamış bile olsaydın, seni hayatımın sonuna kadar nedensiz severdim.
Neden sonsuzluk? Sonsuzluğun ne olduğunu anlayamıyoruz ki. Varoluşa ne son koyarsak koyalım, düşüncemizin hemen onun ötesine sıçrayacağı şeklindeki itiraza, şu karşılığı verelim: Bu, ötede hakiki bir gerçeklik olduğunu kanıtlamaz. Yerküre üzerine düşünen küçük piyon hep öteye sıçrar; ama bu, kürenin onun için sınırlı olmasını engellemez. Yaradılışımız gereği zihnimiz hep öteye sıçrar -olup olan budur-, ama bu, zamanın gerçekten var olduğunu göstermez, dolayısıyla düşkünlük sorunumuz ortadan kalkmış olur. Geriye şu nokta kalıyor: Zaman yok ise, nasıl oluyor da zamansal bir düzene göre yaratılmışız Gerçeklik hep özdeş ve devinimsiz ise, nasıl oluyor da her zaman farklı ve devingeniz?
Sayfa 419
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.