Evren iyidir, ama insan, daha doğrusu ba­zı insanlar kötüdür
Bitkiler veya hayvanlar oldukları gibi­dir, olduklarından başka veya daha fazla bir şey değildir. Ama biz olduğu­muzdan daha iyi, daha yüce bir varlığız; çünkü olduğumuzdan daha soylu şeyler yapma gücüne sahibiz. Plotinos'a göre, bizdeki bu iyi ve soylu şeyin kaynağı biz değiliz. O, bi­ze, bizden daha üstün olan bir varlık tarafından verilmiştir. Ancak bizim onu kabul etme, benimseme, kendimizin yapma veya yapmama gücümüz yani öz­gürlüğümüz vardır. Bu güç veya özgürlük bize ruhumuzdan, onun aracılığıy­la Akıl'dan gelmektedir. İstersek kendimizi bu üst yanımızla, üst seviyemizle birleştirir, onunla özdeşleşiriz veya yanlış bir akıl yürütme, yanlış bir karar sonucu bizi aşağıya doğru çeken şeye, bedenimize, maddemize yöneliriz.
Sayfa 237 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okudu
Gül, İnek kahvaltı da yesin diye mi güzel.Portakal, Öküz yesin diye dilimli ?
Plotinos dünyanın bir rastlantı sonucu veya şans eseri meydana geldiği­ni düşünmenin mantıklı olmadığı görüşündedir. Evrenle ilgili inayet, onun Akıl'a uygun varlığıdır ve Akıl evrenden önce gelir; zaman bakımından önce gelmek anlamında değil, evrenin Akıl'ın ese­ri olması, Akıl'ın doğa bakımından ondan önce gelmesi, bir tür paradigma veya model olarak onun nedeni olması, evrenin kendisinin onun bir imgesi olması, onun aracdığıyla var olması ve ezeli olarak varlığa gelmesi anlamın­ da önce gelir.
Sayfa 233 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okudu
Reklam
Tanrı'ya ulaşmanın tek mümkün ve gerçek yolu budur...
Plotinos için Platon, herhangi bir tanrısal vahiy almış olduğu veya esrarlı bir ithama dayandığı için değil, sürmüş olduğu yüksek ahlaki hayat ve sahip olmuş olduğu büyük akıl yürütme gücü sayesinde en yüksek bilgeliği temsil etmiştir. Böylece onun geleneğiyle akıl arasında herhangi bir çatışma söz ko­nusu değildir. Plotinos'a göre Gnostiklerin felsefeyi ve aklı reddetmelerinin nedeni ahlaksız veya akıl-dışı kibirleri ile sabırsızlıklarıdır. Onlar varlığını id­dia ettikleri 'uydurma vahiyler'e dayanarak büyüklük havasına girmekte, kendilerini Yunan geleneğine ait bilgelerden üstün, tanrısal dünya ile özel bir ilişki içine girme gücüne sahip özel, imtiyazlı varlıklar olarak görmektedirler. Oysa Plotinos için tanrısal olana ulaşmanın böyle kısa veya ucuz bir yolu ol­madığı gibi, onun bilgisini elde etmenin Gnostiklerin ileri sürdükleri türden teknik, esrarengiz bir yanı da yoktur. Bunun için yapılması gereken insanın erdemli olması, ruhunu antması ve aklını da düzgün veya uygun bir biçimde kullanmasıdır. Tanrı'ya ulaşmanın tek mümkün ve gerçek yolu budur ve bu özelliklere sahip olan herkes tanrısal olana ulaşarak kurtuluşa erişebilir.
Sayfa 51 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okudu
Aristoteles'in teolojisinde en yüksek ilke olarak Tanrı'yı Akıl'a, Kendi Kendi­ni Düşünen Düşünce'ye indirgermesi de Plotinos'a cazip gelmez. Tersine o, Akıl'ın üstünde, Akıl'ın kendisinden çıktığı bir varlığın, Bir'in veya İyi'nin var olması gerektiğini savunur. *****
Sayfa 31 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okudu
Plotinos'un ana tezi olarak ortaya şu çık­maktadır:
Var olan tek şey, biricik şey Tanrı'dır. Geri kalan her şey Tanrı'nın taşmasından -Müslüman filozoflarının ileride kullanacakları terimle 'sü­dur'undan, 'feyz'inden- başka bir şey değildir. Tanrı'nın kendisi her türlü varlığın, özün, akılsallığın üzerindedir. Dolayısıyla onun hakkında özel, tikel varlıklara özgü özel, tikel nitelikler bir yana varlık, gerçeklik, doğruluk, gü­zellik gibi en yüksek anlamda genel, olumlu sıfatlar bile kullanılamaz (Ancak istim filozofları bu sıfatiarın kullanılmasına izin verirler). Plotinos bu son sı­fatların kullanılmasına ancak Nous düzeyinde izin verir; ama bu öte yandan Bir'in veya Tanrı'nın bu olumlu niteliklerden, mükemmellik sıfatlarından yoksun olduğu anlamına da gelmez, tersine var olan her şeyin en genel imka­nı, bütün var olan şeylerin ana kaynağı olması bakımından Tanrı her türlü mükemmelliğe sahiptir.
Sayfa 77 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okudu
Akıl'ın sahip olduğu güzellik,
Plotinos'un kendi sözleriyle düzenin, simetri­nin, formun güzelliğidir. Evet düzen iyidir, simetri güzeldir; evet ama bunlar kendi başlarına eylemi harekete ge­çirmez, arzuyu yaratmazlar. Arzunun, eylemin ilkesi, kaynağı bunlar değil, bunlar tarafından harekete geçirilen, bunları seçen ve gerçekleştirmeyi isteyen -veya istemeyen- Ruhtur.
Sayfa 210 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okudu
Reklam
782 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.