ABD'de ilk defa akademisyenler, New York'da bulunan New School'da Filistin'le dayanışma kampı kurdu •⁠ ⁠Polis ilk kampı dağıtmıştı •⁠ ⁠Akademisyenler, yeni kurdukları kampa İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli şair ve yazar Refaat Alareer adını verd
Dinin Lüzumu
Dîn, fazîlet-i ahlâkiye dimek olduğından, ahlâksız bir millet yaşayamayacağı gibi dînsiz bir kavim de pâyidâr olamaz. Dînin gâyesi, cem'iyet-i beşeriyenin âhenk ve sa'âdet ve selâmetini te'mînden ibâretdir. İnsânlar fıtraten mahkûm-u ihtirâsât oldukları içün, onları temeyyülât-ı sefîleden, tecâvüzât-ı gayr-ı muhıkkadan alıkoyacak
Reklam
şubat - 24.bölüm
şubat: seni bu yüzden seviyorum ben. yağmur: neden? şubat: hep vicdanlı olduğun için. bunu ilk defa ne zaman gördüm biliyor musun? yağmur: ne zaman? şubat: klinikte. teslim olmaya gelmiştim. ellerimi kaldırdım. polis vardı arkamda. gözlerini gördüm. yağmur: ben de senin gözlerini gördüm. şubat: korku yoktu ama gözünde. anlamaya çalışıyordun. yağmur: gerçi hâlâ anlayamadım ama. şubat: ben de çok kendimi anlatacak şeyler yapmadım demek. yağmur: aşığın kendini anlatmasına gerek olmaz.
Starboktakiler ise ....
Burası Hollanda. Polis, aktivist bir kadının başına copla ağır şiddet uyguladıktan sonra, arkadaşları ve diğer eylemciler, yarasını sarmaya çalışıyor. Binlerce insan, sizce, polisin ağır şiddetine rağmen, neden ısrarla eylemlere katılmaya devam ediyor ?
Ceviz Ağacı
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda, budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var. Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a. Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım. Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u. Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
youtu.be/jSwfLy5cFF0?si=...
Bir Siyah Gül...
Adın, ab-ı dile pelesenk; Güller güzeli, bir siyah gül; Güllerin güzeli... Resitalin var bu gece... Yaşam kavganın içinde! Ürkekliğini silkele üstünden, at! Yalnız değilsin ki hem...
Reklam
Ölmek istemiyorum ölmek istemiyoruz!
Bizler öğretmeniz, Bizler polis, Bizler asker , Bizler savcı, Bizler.......... Bizler insanız eğitim veren , cankurtaran. Bizler diğerlerinin gözünde kurban olmak istemiyoruz. Biz adalet, bizler can güvenliği istiyoruz. Mekanınız cennet olsun hocam İbrahim oktugan
Sussan olmuyor, susmasan olmaz
Gelsin jandarma, polis karakoldan Fikrim firarda, mapusa sığmaz...
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında…
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. ~Nazım Hikmet
Reklam
Dr. Rıza Nur
Bana: «Siyasî neşriyyat yapmağa galiba korkuyorsunuz» diye yazan zata derim ki vatan ve millet hizmeti yolunda İkinci Abdülhamid zamanında mimli olup evi birkaç kere taharri edilen, İttihadcılar tarafından divan-ı harbe verilen, iki defa habsedilen, aç bırakmak için kliniğinin kapısına polis konup hastaları içeri girmekten menedilen, nihayet hudud hâricine tardedilen, İtilafçılar tarafından idama mahkûm edilen, muhtelif zamanlarda hayatına suikasdler yapılan, gurbette on bir yıldır yaşayan, ecel daha on bir yıl aman verirse veya bir kazaya uğramazsa bu müddette de kalmağa karar veren, maddî manevî dermanı olan, mevki, para ve hiçbir şey istemeyen, vatan ve millet uğrunda otuz beş yıldır her belaya giren, her cefayı çeken, canı birkaç defa bedavaya kalan, yaşamaktan artık bir lezzet bulmayan adamda hele bu yaştan sonra korku olur mu? Böyle bir cisimde korkuya bir mm. murabbaı bile yer kalmamıştır. Bu zat bu sözüyle bizi tahrik etmek istemiş olacak. Bu güne kadar böyle yaşadık. Bundan sonrası bilinmez. Her şey hâline göre değişir. Ezelî, ebedî kanun böyledir. - Dr. Rıza Nur Tanrıdağ
Rıza Nur
Rıza Nur
Yıllarca önce merhum Yaşar Kemal bana alındığı gözaltından serbest bırakılırken Çukurova'da yıllarca dinleyip derlediği deyişleri içeren, dokuz yüz sayfa tutan defterlerini karakoldan çıkarken istediğinde polislerin kendisine "Hava soğuktu, biz onu ısınmak için sobada yaktık!" dediklerini ağlayarak anlatmıştı. Yanaklarından akan, senin, benim gibi yarın unutulası birinin değil, ünü yüzyılları aşan bir dâhinin gözyaşlarıydı. Kara cehaletin yol açtığı yıkıma bakar mısın? Bu kara cehaleti ben de tanımıştım. Görev yaptığım ilçede bir hukukçunun "Nurculuk" akımını felsefi bakımdan eleştiren ve ceza hukuku açısından değerlendiren kitabını bulan polis, "Sen Nurculuk propagandası yapıyorsun" diyerek gizlice 5 gün boyunca gözaltında işkence yapmıştı zavallı bir esnafa. Odama getirdiklerinde ayağa kalkamıyor, tabanları yediği sopadan şişmiş, yürüyemiyordu. Hem iktidarlar yazıdan ve kitaptan neden bu denli korkarlar ki!Dilerim Hitler gibi kitaplar yakılmaya kalkışılmaz, benim ülkemde. Eski Yargıtay - Onursal Başkanı Sami Selçuk 01.09.2016
Devrim
DEVRİM Temiz kalan tek yerdir devrim bütün bir yıl kirlenen duvarda ama görebilmek için asıldığı çividen indirilmelidir yaprakları biten takvim
cehennem iyi ki var
İsveç'in başkenti Stockholm'de Jade Sandberg isimli bir kadın üçüncü kez polis eşliğinde Kur'an-ı Kerim yaktı.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.